bugün

bursaspor taraftarı

farklı bir perspektifte incelenmesi gereken taraftardır.

kentin tüm dinamikleri ele alınarak incelenmeli, haklarında yapılacak tespit ona göre yapılmalıdır.

hani bir şairin meşhur bir dörtlüğünde de dediği gibi;
"öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya"

işte bu olay çıkaran bursaspor taraftarı aslında budur.

öz yurtlarında, yani doğdukları, büyüdükleri, yetiştikleri şehirde gariptirler...bir çoğu işsiz, sosyal güvencesi olmayan kişilerden mürekkeptir.
bursa'nın her semtinde bulunan hemşeri dernekleri yavşaklığına bir isyanları vardır kısacası.

devlet baba onlardan hep istemiş, ama onların sorunlarına hiçbir çözüm üretmemiş, bunun aksine bursa'da yerleşik diğer şehirlerden gelenlerin birbirlerine sıkı sıkıya bağlanması ve kendi aralarında iş ve ticaret yapmaları neticesinde kendi vatanlarında parya durumuna düşmüşlerdir...

işte teksas'ın polisle kavgasının asıl sebebi budur.

bursa'nın başında basiretsiz bir vali, basiretsiz bir emniyet müdürü(ki emniyet müdürü trabzon'lu, vali elazığ'lı olup bursaspor ve bursaspor taraftarından hiç haz etmezler)vardır. bunlar bursaspor taraftarı için her gün yemezler içmezler onları nasıl çileden çıkarır da rezil ederiz felsefesinde hareket ederler.

bursa bürokrasisi aslında genelde budur.

emniyet müdürü anasının dininden, vali ebesinin örekesinden, il milli eğitim müdürü fizan'dan, sağlık müdürü dünyanın öbür ucundan vesaire...vesaire...

kimse bu çocukların elinden tutmak istemez işin gerçeği.

onlar da yaşadıkları şehre ait yüzlerini güldüren tek şey olan bursaspor'a sarılırlar sımsıkı...
bursaspor ile yatar, bursaspor ile kalkarlar, bursaspor ile gülüp, bursaspor ile ağlarlar...

yine bursa'da doğmuş, bursa'da büyümüş maddi durumu hallice olan zengin piçleri ise ülkemizin diğer kentlerinde de örnekleri olduğu üzre, şerefsizce istanbul takımlarını tutar, teksas ile anlaşamazlar.

hafta başından itibaren hafta sonu oynanacak maç için hazırlıklar yapar bizim çocuklar...

bilirler ki bursaspor'a sahip çıkacak olan sadece kendileridir.

ne bir erzurumlu sahip çıkar bursaspor'a, ne de bir trabzon'lu, ne de bir kürt...

yunanistan göçmenidir, lozan mübadilidir, arnavuttur, şiptardır, boşnaktır...kısacası evladı fatihandır bursaspor taraftarı.

işte bu yüzden elazığ'lı vali ile trabzon'lu emniyet müdürünün gözünün içine bakan fethullahçı polis, nam-ı diğer imamın ordusu ile anlaşamaz bizim çocuklar...

çünkü onların başlattığı kürt açılımına en büyük tepkiyi veren topluluktu bizim çocuklar. stadyumda açılan pkk bayrağına, istiklal marşımızın ıslıklanmasına müsade etmediklerinden ötürü tüm türkiye'ye "kötü çocuklar" olarak lanse edildiler.

öz yurtlarında garip onlar, öz vatanlarında parya...

bizler onların bugün yaptıkları olayları tasvip etmesek de onlar bizim evlatlarımız, bizim kardeşlerimiz...

onları sadece biz anlarız. fethullahçı polis, trabzon'lu müdür, elazığ'lı vali değil...

onun için,
inadına teksas...inadına bursaspor.

forever...