h: sen ki ardına dönüp bizlere bakmamıştın bi defa, sen ki kağıt paralardan kanat takıp o cehenneme uçmuş müjgansın nasıl hatırlarsın? seni anlamayan müjganlığının farkına varmayan o herif kanatlarını kesmeseydi gene de düşmezdin buralara.
m: olanları unutalım artık.
h: yeni hatırladın demek tanıdın şimdi öbür tarafı unutursun tabi.
m: yeter hüsnü!
h: yeter tabi yeter şaka söylemiştim zaten. bak şu eve, bak! ilk gittiğin, hayran olduğun, dilinden düşüremediğin ev. o zaman böyle büyük, böyle masraflı bi ev düşünememiştik bile hayalimizden çok daha
zengin bir hakikat bu. şimdi paramız da var, herşeyimiz var. hadi çık koş, ara, bağır, çağır! hüsnüyle müjgan da gelsin buraya
m: anlamadım.