bugün

ömer lütfü topal

kafasına poşet geçilirek değil, kalaşnikofla delik teşik edilerek öldürülmüştü siyah bir bmw 7.50i'nin içerisinde. adama değil de kan ve beyin parçalarıyla konsolu ve deri döşemesi rezil kepaze olan cillop gibi arabaya üzülmüştüm o resmi ertesi gün gazetede gördüğümde. olaydan sonra yolun ortasına atılan katlanır dipçikli kalaşnikofun görüntüsü de dün gibi aklımda. hayattayken nasıl sevilmeyen bir adamsa artık; ortakları, eski tetikçisi, devlet, hatta ailesi bile bu adama ölümüne düşman kesilmiş. öldüğünde alayı zil takıp oynamış. 1994 yılında da o eski tetikçisi kendisine diklenince 20 küsür kurşun yiyerek öldürüldüydü, sonrasında hüseyin kocadağ'a 40 bin mark verip olayı kapatmaya da çalışmış. öldükten sonra da mirasını çocukları ve eşleri kapış kapış yaptıydı. ne diyelim; nasıl bir hayat sürdüyse, o şekilde götürülmüştür kendisi. karanlık adamın sonu karanlık olur...