insanlar hem kendi içlerinde, hem de dışlarında kendi yararlarına kullanabilecekleri pek çok araç bulurlar, mesela görmek için gözler, çiğnemek için dişler, beslenmek için bitkiler ve hayvanlar, ışık için güneş, balık avlamak için deniz gibi... Bu nedenle bunları kendileri sağlamadıkları, onları buldukları için de, bu araçları hazırlayıp onların hizmetine sunan bir başka varlığa inanmak için yeterli sebepleri vardır. şeyleri araç olarak görmeye başladıktan sonra, şeylerin kendi kendilerini yarattıklarına inanamazlar; insanlar için araç olan bu şeylerin doğanın insani özgürlükle donanmış bir ya da birkaç yöneticisi tarafından hazırlanıp yaratıldığına inanırlar. bu yöneticilerin mizacına dair herhangi bir fikirleri olmadığından , kendi mizaçlarına benzeyeceğine hükmederler. böylece de tanrıların her şeyi insanlar için, insanları da kendilerine bağlamak ve insanlar tarafından hürmet görmek için yarattığına karar verirler. bu şeklde insanların her biri kendi meşrebince tanrı'ya tapınmanın farklı yollarını bulur ki tanrı onları başkalarından fazla sevsin, bütün doğa'yı onların kör arzularına ve doymaz iştahlarına uygun olarak ayarlasın. bu önyargıı böylece batıl itikada dönüşür ve insanların zihinlerine derin kökler salar...
Baruch spinoza , Ethika adlı kitabından bir kısım.