yakarış

entry10 galeri video1
    7.
  1. nihal atsız şiirleridir.

    yakarış-ı

    anlamayız hayatı felsefeyle, ilimle;
    hayat çelik ellerle atılan zar olmalı.
    rahat yatakta ölmek acep olmaz mı çile?
    kanlı sınır boyları bize mezar olmalı.

    aşık nasıl bulursa iç açan bir serin su
    sevdiği bir güzelin som yalaz dudağında,
    sönecektir bizim de gönlümüzün tamusu
    tanrıların gezdiği yüce tanrı dağında.

    tanrı dağı! tanrılar, tanrılaşanlar dağı!
    orda on üç asırdır bizi bir gözleyen var.
    savaş türküleriyle aylı kızıl bayrağı,
    kefensiz ölülerin ruhunu özleyen var.

    ulu tanrı! kür şad'ın yenilmeyen ruhunu
    yüce tanrı dağında biraz daha barındır!
    geleceğiz yakında! yarın bütün oralar
    demir bileklerdeki çelik kılıçlarındır.

    tasa mıdır yakarsa bir kurşun kalbimizi?
    ne çıkar süngülerle delinirse bağrımız?
    bu kurşunlar, süngüler öldüremezler bizi,
    belki diner onlarla ezeli kalp ağrımız.

    gözümüzde bir hasret parlayarak düşünce,
    toprak ana elbette bize açar kolunu.
    onun kadar düşünmez bizi hiçbir düşünce,
    kendi koynunda saklar can veren her oğlunu.

    yurt ve şeref uğrunda sen seril de toprağa
    varsın hiçbir dudakta anılmasın er adın!
    kan sızarak göğsünden huzuruna varınca
    ıztırabı dinecek belki o gün kür şad’ın.

    gam mı ceylan gözlüler bizlere yar olmasa?
    yeter ki kılıçlarla süngüler yar olmalı,
    rahat yatakta ölmek sanki değil mi tasa?
    savaş ve er meydanı bize mezar olmalı

    yakarış-ıı

    bir gün olur, elbette eski beğler dirilir;
    yine kılıç kuşanır tarihteki paşalar.
    yine şanlar alınıp nice canlar verilir,
    yiğit akınımızdan yine dünya şaşalar.

    "türk tarihi" denen kahramanlık şiirini
    yeniden yazmak için harcayacağın kandır.
    mısraların içinde en güzel ve derini
    batıda "niğbolu", "doğuda" çaldıran'dır.

    yine batılıların üçüncü kosova'da
    topraklara sereriz, bir değil, birkaçını.
    çekilince kılıçlar yeniden haçova'da
    param parça ederiz cermenliğin haçını.

    yine ufka açılır şanlı korsanlarımız,
    bir türk gölü yaparlar akdeniz'in içini.
    acı acı gülerek bu gün susanlarımız.
    yarın rezil ederler romalı'nın piçini.

    genç fatih'in ordusu yine tekbir alınca
    söndürürüz kafirin meryem ana mumunu.
    haritadan sileriz tuna'ya at salınca
    ulah'ını, sırb'ını, bulgar'ını, rum'unu.

    gövdesini elbette döndürürüz kalbura
    bir geçerse moskof'un elimize yakası.
    çanakkale önünde yine kopar bir bora
    süngümüzle bozulur ingiliz'in cakası...

    yiğit harbiyeliler! öğrenin dersinizi:
    kahraman göz kırpmadan düşmana saldırandır.
    vazifeniz: kanije, silistire, pilevne,
    niğbolu, kosova, malazgirt, çaldıran'dır.

    yarın yavuz dirilip bize buyruk verince
    kızgın kum çöllerini yeni baştan aşarız.
    kanlarımız sebildir; akıtarak hepsini
    belirsiz mezarlarda anılmadan yaşarız.
    0 ...