istanbul'un büyük bir modern otelden yoksun olduğu gerekçesi, hükümeti buna çare aramaya yöneltmişti. gerekçe haksız değildi. istanbul'da batı ölçülerine uygun sayılabilecek büyük otel sayısı üçten ibaretti : pera palas, tokatlıyan otel ve park otel. pera palas ve tokatlıyan, 19. yüzyılın sonunda yapılmıştı. tarihi olarak değerliydiler. fakat, donanımları eskimişti.
...
artık krallığını (conrad hilton) abd dışında da kabul ettirmek istiyordu. istanbul'da da bir otel kurmaya talip olmuştu.
türk hükümeti, o talebi ilgiyle karşıladı. istanbul için düşünülen yeni otelin hilton olmasının türk otelciliğini yeni bir aşamaya ulaştıracağını düşündü.
...
anlaşmanın esası şuydu :
otelin yapımını emekli sandığı üstlenecekti, hilton da, belirli koşullar altında işletme hakkına sahip olacaktı.
otelin arsası, hilton yönetiminin de katılımıyla önceden seçilmişti. bu, istanbul radyosu binasının arkasındaki arazinin bir bölümüydü.
orası, 1940'larda fransız şehircilik uzmanı henri prost'a hazırlatılan şehir planına göre, istanbul'un ikinci gezi alanına ayrılmıştı.
birinci gezi alanı, taksim'den başlayan ve o zamanki ünlü taksim belediye gazinosu'na kadar gelen alandı.
radyoevi binasınasının arkasına düşen ikinci gezi alanında, açıkhava tiyatrosu, spor ve sergi sarayı binalarına da yer ayrılmıştı. ayrıca bir lunapark ile sanat, spor, eğlence etkinliklerine ayrılan diğer yapılanmalar gerçekleşecekti. geri kalan kısım ise park olacaktı.
prost'un planının içine, başlangıçta hesapta olmayan, ama çevrenin özelliklerine uyduğu kabul edilen bir otel yerleştirildi. bu, yasal süreçlerden geçip onaylandı.