hayatın boş olduğunu farketme evresi

entry36 galeri
    1.
  1. hayatın en sıkıcı, en boktan, en olmaması güzel ama en olmazsa olmaz tarafı.

    çabalar, uğraşlar, istekler, beklentiler...

    toplumun hangi sınıfında, hangi merdivende veya basamakta olursanız olun. hiç farketmez.

    sadece insan olun ve yaşayın, deneyin ve uğraşın. sonucu budur.

    saçmadır, aptalcadır ama buz gibi gerçektir.

    umutsuzluğa, depresyona sürükler ama bütün bunlar da yeni bir motivasyon yaratmaz.

    en mutlu anınız da, en mutsuz anınız, dipsiz kuyuları andıran depresyonlarınız ve elbette ki sonsuz gökyüzlerine sığmayacak mutluluklarınız da bomboştur.

    ve o lanet nefesi almak zorundasınızdır, yarın sabah kalktığınızda hiçbir şeyin değişmeyeceğini bilerek.

    sonunu göremeseniz de sonunu bilerek.

    anlamsız işte...

    her şey saçma, mantıksız, gelişigüzel ve öylece anlamsız işte.

    ne isterseniz isteyin, ne kadar güç ararsanız arayın ve bulursanız bulun bıkıyorsunuz bir yerde.

    bir şişe şarap, bir kadeh viski, eski veya yeni herhangi bir sevgili veya isimsiz bir şairin şiir kitabı, bir hamburger veya bir takım elbise... bir yerde bıktırıyor sizleri.

    ve bu azap çoğunun korktuğu cehennem azabının yerine geçiyor.

    bu öyle bir azap ki yaşarken öteki tarafı düşünmenize gerek bile kalmıyor.

    lanet bir diyet ödemek için ne yapıyorsunuz ki zaten?

    dışarda insanlar dünyanın anasını bir şekilde üzüyor işte o her kimse, ama kimse dur demiyor.

    kimse kimsenin umrunda değil ve dünya da kimseye sormadan dönüyor.

    uyuşturucuların yasak olması da önemsiz çünkü dünya kendisi uyuşuk, doğuştan kafası güzel.

    her zaman başı dönüyor, kendini bulamıyor, ayılamıyor bir türlü...

    sadece dönüyor ve siz...

    siz ne onun ne üstündekilerin bir allah kuruşu kadar umrunda bile değilsiniz.
    20 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük