pişmanlık

entry407 galeri
    110.
  1. Bu gece kör bir sessizlik vardı. iç çığlıklarımdan kulaklarım sağır oluyordu. Sus diyordum bir gece daha sus. Susmamakta kararlıydı.
    Bu iç çığlıklarım keskin bir şekilde canımı, bedenimi yakan bir pişmanlığın sesleriydi. Gitmelerimin ayak sesleriydi bunlar.
    Geçmiş yaşantımda acımadan arkama dönüp bakmamamın cezasını çekiyordum. Haksızlığı da, yalnızlığı da ona devredip çekip gitmelerimin cezasını kesiyordu bana hayat.
    Buna katlanmalıydım ama dayanma gücüm kalmamıştı. Her an, her dakika aynı sahneler film şeridi gibi gözümün önünden akıp gidiyordu.
    Sonra pişmanlığıma zoraki müziği davet ediyordum..
    'yarim senden ayrılalı hayli zaman oldu. gel.. gel.. '
    Kıymet bilmemiştim. Çok sevmişti. Çok değer vermişti. 'Bahçen kuş sevinçleriyle inlerdi.. üşüyorum ha.. bırakma ellerimi' derdi.
    bıraktım..
    'bak gözümden akan yaşım ahu revan oldu. gel.. gel.. '
    Şimdi başkasınındı. bu pişmanlık için artık çok geçti. hem de çok geç ..
    ve artık saat acımın sokağın tavanı kadar olduğu saatti. dayanamıyordum. bütün cümlelerim boğazımda düğümlenmiş.
    'böyle mi olur küsüp gitmek'
    nasıl da acıyordu canım. benım uzun zamandır hiç canım yanmamıştı ki.. bu acıyı kaldıramayacaktım .
    'yetiş namazım kılmaya.. seni seven öldü. gel.. gel.. '
    0 ...