bugün

recep tayyip erdoğan ın dedesi

sayın başbakanımızın dedesinden bahsedilince, rahmetlik dedemin sadece ismini öğrenebildiğim babası mustafa dedem geldi aklıma.
sayın başbakanımızın dedesi ile yaklaşık aynı yıllarda askere gitmiş dedemin babası, nam-ı diğer pehlivan mustafa.
dedem anlatırdı;
'' yıl bilmem, evin penceresinden el salladıydım. olsam olsam 5 yaşındaydım. öyle bir gülümseyip, eli havada kaldıydı da, ardına baka baka yitiverdiydi. tabii harp zamanı, balkan harbi, 1. dünya savaşı, kurtuluş savaşı, savaşlar bitmek bilmezdi, babamda gelmek bilmedi tabii.
sonra, vardım 14 lerimde, anamla zor, güç samsun a askeriyeye gittik. savaş bitmiş, ülke kurtulmuş, bizim pehlivan mustafa nın ne ölüsü var ne dirisi. anam bir subay a sorduydu. bir süre beklettiler bizi. sonra bir omzu yıldızlı geldi. anacığım başınız sağolsun. terhis edilmiş. tabii imkan yok, yol yok. yürüye yürüye aç bitap cepheden sinop a kadar ulaşabilmiş. bitten, pireden, hastalıktan ölmüş. ne mezarı bilinir, ne de bir emaneti vardır. anam vatan sağolsun dediydi de, ben hiç birşey diyemediydim. sonra anacığım dayanamadı. rica minnet, ağabeylerine bir mezar kazdırıp, bir işareti olsun istediydi. hani gidersiniz ya başucuna köy mezarlığında, taşı toprağı kaymış, mahsun bir mezar vardır. işte o babamın olmadığı, olamadığı kabridir.''
içim cız ede ede dinlemiştim dedemden.
anası ölmüştü ama o gün kendime söz vermiştim, ne yapıp edip dedemi babasına kavuşturacaktım. ne fayda ki dedem öleli 6 yıl oluyor, ben 32 yaşına geldim hala hiçbir iz yok.
düşünürüm de 1910 lu yıllarda evinden balkan savaşına giden ve bilinen tüm o savaşlarda savaşıp ölmeyen, kimbilir ne kahramanlıklar yapan, ne acılar çeken büyük dedem, onca badireyi atlatıp da nasıl oluyor da sinop a kadar yürüyüp, eşine, çocuğuna sarılamadan pes ediyor. allahın takdiri tabiki ama insanın babasına dair tek bir satır, tek bir eşya sahibi olamadan 98 yıl yaşayıp ölmesi de çok acı bir şey be sözlük.
allah rahmet eylesin benim dedem çelikten bir adamdı.
50 yıl demircilik yapmış. demir döverken sanırım kendi yaralarına da demire verdiği sudan vermiş, kendini de kat ve kat çelik gibi bir iradeyle donatmış.
vatan derdi de, babamın hesabı demezdi.
sayın başbakanım allahına dua etsin ki bu vatan uğruna canından fazlasını feda etmiş milyonlarca vatan evladının, tanıyamadığı, sarılamadığı, koklayamadığı çocuklarından birinin oğlu ya da torunu değil.
belki öyle de kendisi bilmiyor.