ölmek istemiyorum!
daha çok şey var yapmak istediğim
gitmek istediğim yerler var bir sürü
görmek tanımak istediğim insanlar
koklamak istediğim deniz havası var memleketimde
özlediğim babama sımsıkı sarılasım var
doyasıya öpesim var onu...
ve anneme teşekkür edesim var
kendi gibi hep hüzünlü bakan
kimi zaman garip
ama yine de her şeye rağmen
güçlü yıkılmayan bir evlat doğurduğu için.
yarım bıraktığım kitabım
o hep almayı düşünüp bir türlü alamadığım kedim var
adını bile koydum 'ömer'
söylemek istediğim sözlerim var.
hep içim de biriktirdiğim,
kimselere söyleyemediğim.
bir kendime söyleyip durduğum sözlerim...
arkadaşlarım var izini kaybettiğim.
ama hep bir gün bulma ümidi taşıdığım
ve bulduğumda sarılıp onca senenin
acısını çıkaracağım arkadaşlarım. özür dileyeceğim insanlar var,
kırdığım incittiğim yaraladığım insanlar.
edilmemiş küfürlerim var,
bana acı çektirenlere.
ruhumu, bedenimi, beynimi kemirenlere!
iyi niyetimi saflığımı kullananlara
türlü türlü yalanlar söyleyip beni mutsuz edenlere
savuracağım bir ağız dolusu küfrüm var.
hakkımı helal etmediklerim ve etmeyeceklerim var.
ah ettiklerim ve bunu bilsin istediklerim var. vicdan azabı çekip bu azabın içinde gebersin istediklerim var!
acımasız olasım var
kendime kızasım var
bazen değiştiremediğim huylarıma
salak saçma düşüncelerime gem vurasım var
dedim ya ölmek istemiyorum!
yapacaklarım var.
hem vasiyetimi yazacağım daha
olmayan mal varlığımı paylaştıracağım olmayan çocuklarıma! mezar yeri beğeneceğim istanbul'un en güzel tepesinden...
hayallerimi yapamamanın verdiği can sıkıntısı üzüntü ve çaresizlikle,
bir başıma hem de!
göçmek istemiyorum bu dünyadan
benden bir parça doğmadan
onu kollarıma almadan
kucağımda uyutmadan
kokusunu içime çekmeden
büyüdüğünü an be an görmeden
ve huzurun gerçekte tam da nerde olduğunu bilmeden
ölmek istemiyorum...