bugün
- 4 haziran 2024 anayasa mahkemesi kararları15
- 8 bin lira maaş teklif edilen öğretmen9
- yahudileşmiş türk11
- erdoğan yargılanınca akplilerin savunmaları12
- anın görüntüsü9
- trt de memesi gözüken kadın38
- bulunduğunuz yerin hava durumu27
- insanoğlunu yerleşik hayata geçiren neydi13
- bedenini hunharca teşhir eden türk kızı9
- 90 lı yıllara dair akılda kalanlar11
- fethullah gülen öldü mü sorunsalı18
- sinemaya gitmeme sebepleri8
- mfö'nün en güzel şarkısı13
- israil'deki orman yangınına sevinen araptaparlar9
- galatasaray'a verilen komik faul10
- 3 haziran 2024 hakkari'ye kayyum atanması14
- kaç tane gerçek istanbullu tanıdınız9
- arda güler15
- sözlük erkeklerinin birbirini kıskandığı gerçeği8
- devletin imanı arttıkça aklı azalır11
- 4 haziran 2024 istanbul sıcağı9
- türbanlı porn starlar9
- jose mourinho46
- türkiye de intihar vakalarının artması9
- albay kemalin sözlükteki yeri10
- albay kemal13
- travesti ile aynı yatakta uyanmak10
- kadınlar konusunda bilmek istediğiniz ne var9
- magicovento13
- taksim'e ekran dikip kuran yayınlamak13
- albay kemal sözlükten atılsın kampanyası16
- türkiye cidden almanyadan daha iyi13
- suriyelilere karşı sorumluluklarımız19
- diyanetin bütçesi emekliye dağıtılsın8
- bütün sokak köpeklerini tehlikeli sanmak18
- hadise'nin parasız erkeklere tepkisi10
- icardi190516
- dünyanın patlama ile oluştuğuna inanmak20
- nihavend longa15
- neden evlenmiyorsunuz23
- sözlükte belindeki kemer olunacak kızlar10
- ismet gurbuz 202414
- 2001 türkiyesinin en gelişmiş ülke olduğu gerçeği14
- sözlükçülerin albay kemal'e bok atma sendromu8
- okan buruk12
- aleyna tilki8
- fenerbahçe10
- kocasına kahvaltı hazırlamayan kadın kusurludur16
- sözlükteki islamcılara alınması gereken önlem12
- gratis indirim günü kavgaları18
bu zatı bir de tarihçi kadir mısıroğlu'nun bakış açısıyla analiz etmekte fayda var.
kadir mısıroğlu'nun gurbet içinde gurbet isimli kitabında fethullah gülen'le ilgili oldukça çarpıcı ifadeler var. üstad mısıroğlu bu ifadeleri birebir tanıkların ağzından aktarıyor. ve elbette bu insanların isimlerini ve nerede yaşadıklarını da yazıyor.
laik devlet rejiminin dine hiçbir şekilde bir dahili olamaz. zira bu, onun usulüne aykırıdır. elbette bu sadece sözde bir gerçeklik taşır ülkemizde. özellikle 80 öncesi devlet türkiye'deki dini eğitimin verildiği kurumlara, cemaatlere müdahale etme ihtiyacı hissetmiş bunun için de bazı aktörlere ihtiyaç duymuştur. amaç, islam dininin muhteviyatını eğip bükerek devletin temel prensiplerine uygun hale getirmektir. bu gayeyle vazifelendirilmiş birçok sözde din adamı faaliyet göstermiştir. bunların kimler olduğunu tahmin etmek zor değil. televizyonlarda yalan yanlış malumatlar veren, islam'ın kesin emirlerini 'olmasa da olur', 'şöyle yapsan da olur' gibi kafa karıştırıcı ifadelerle dini emirlere bağlılık noktasında bir gevşeklik oluşmasına zemin hazırlayanlar.
işbu kitapta gülen'in kendisine verilen görev doğrultusunda 'muamelatsız sapık bir islam muhtevası' ortaya çıkarma gayretinde olduğu dile getiriliyor. ve yine tanıkların ifadeleriyle gülen'in derin devletle olan ilişkisi gözler önüne seriliyor. türkiye'deyken hakkında yakalama emri çıkartılmış olmasına rağmen bir türlü yakalanamamış(!) olması da bu yöndeki şüpheleri doğrularcasına.
kitapta geçen bir hikaye oldukça ilgimi çektiği için burada da aktarma ihitayacı hissettim. s.arabistan'da okul açan gülen cemaati'ni ziyarete giden bir adamla * müdür arasında şöyle bir konuşma geçiyor. adam, burada ne işiniz var diye soruyor. öyle ya burası arabistan, arapça öğretiyoruz desen arapça konuşuyorlar, dini kaideleri öğretiyoruz desen zaten bu ülke şeriatla yönetiliyor. müdürün verdiği cevap ise 'bizim amacımız bu saydıklarınızın hibçiri değil, biz sudan'ın müstakbel idarecileri olacak süper zeki çocukları bulup amerika'ya göndermek için bulunuyoruz. Orada bir üniversitemiz var. Onları yetiştirip tekrar buraya göndereceğiz' şeklinde oluyor.
mısıroğlu'na bu olayı aktaran zat, bu konuşma öncesinde gayri ihtiyari olarak masada duran bir mektubu okuduğunu ve kağıtta; açılan okulun tüm masraflarının unesco tarafından karşılandığının yazılı olduğunu aktarıyor. (s.188)
dileyenler, Üstad Mısıroğlu'nun Geçmiş Günü Elerken ve Gurbet içinde Gurbet kitaplarına göz atabilir.
kadir mısıroğlu'nun gurbet içinde gurbet isimli kitabında fethullah gülen'le ilgili oldukça çarpıcı ifadeler var. üstad mısıroğlu bu ifadeleri birebir tanıkların ağzından aktarıyor. ve elbette bu insanların isimlerini ve nerede yaşadıklarını da yazıyor.
laik devlet rejiminin dine hiçbir şekilde bir dahili olamaz. zira bu, onun usulüne aykırıdır. elbette bu sadece sözde bir gerçeklik taşır ülkemizde. özellikle 80 öncesi devlet türkiye'deki dini eğitimin verildiği kurumlara, cemaatlere müdahale etme ihtiyacı hissetmiş bunun için de bazı aktörlere ihtiyaç duymuştur. amaç, islam dininin muhteviyatını eğip bükerek devletin temel prensiplerine uygun hale getirmektir. bu gayeyle vazifelendirilmiş birçok sözde din adamı faaliyet göstermiştir. bunların kimler olduğunu tahmin etmek zor değil. televizyonlarda yalan yanlış malumatlar veren, islam'ın kesin emirlerini 'olmasa da olur', 'şöyle yapsan da olur' gibi kafa karıştırıcı ifadelerle dini emirlere bağlılık noktasında bir gevşeklik oluşmasına zemin hazırlayanlar.
işbu kitapta gülen'in kendisine verilen görev doğrultusunda 'muamelatsız sapık bir islam muhtevası' ortaya çıkarma gayretinde olduğu dile getiriliyor. ve yine tanıkların ifadeleriyle gülen'in derin devletle olan ilişkisi gözler önüne seriliyor. türkiye'deyken hakkında yakalama emri çıkartılmış olmasına rağmen bir türlü yakalanamamış(!) olması da bu yöndeki şüpheleri doğrularcasına.
kitapta geçen bir hikaye oldukça ilgimi çektiği için burada da aktarma ihitayacı hissettim. s.arabistan'da okul açan gülen cemaati'ni ziyarete giden bir adamla * müdür arasında şöyle bir konuşma geçiyor. adam, burada ne işiniz var diye soruyor. öyle ya burası arabistan, arapça öğretiyoruz desen arapça konuşuyorlar, dini kaideleri öğretiyoruz desen zaten bu ülke şeriatla yönetiliyor. müdürün verdiği cevap ise 'bizim amacımız bu saydıklarınızın hibçiri değil, biz sudan'ın müstakbel idarecileri olacak süper zeki çocukları bulup amerika'ya göndermek için bulunuyoruz. Orada bir üniversitemiz var. Onları yetiştirip tekrar buraya göndereceğiz' şeklinde oluyor.
mısıroğlu'na bu olayı aktaran zat, bu konuşma öncesinde gayri ihtiyari olarak masada duran bir mektubu okuduğunu ve kağıtta; açılan okulun tüm masraflarının unesco tarafından karşılandığının yazılı olduğunu aktarıyor. (s.188)
dileyenler, Üstad Mısıroğlu'nun Geçmiş Günü Elerken ve Gurbet içinde Gurbet kitaplarına göz atabilir.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar