bugün

ofsayt osman

( hüsrev, ferhat ağa ve ofsayt osman karşılaşması )
hüsrev ağa : şöyle cinayet filan....
ofsayt osman : ohoo... 50, 60 tane falan oldu. ben öldürdüğüm adamın sayısını bile bilmem. unuttum valla.
ferhat ağa : ya soygun ?
ofsayt osman : soygun... ben her sene amerikaya giderim, o chicago da falan bankalarda ne varsa hepsini cebe...( kemala dönerek ) konuşssana ulan deve.
kemal : öyle, öyle
hüsrev ağa : tam aradığımız adamsın.
ofsayt osman : eyvallah, evelallah anladık ama sizin dalganız nedir, söyleyin bizde neşemizi bulalım. oturun be, oturun ulan sende otursana ayva.
( kahve servisi gelir )
ofsayt osman : ( kahveyi alır ) allah ne muradın varsa versin, yani 1 milyonluk kagıt cebimizde durucak, bizde bozdurmadan inek gibi bakıcaz öylemi.
hüsrev ağa : tamam, 10 parasını harcedersen kaybederim oyunu. hem para gider hemde kız.
zühre : (kahveyi kemale uzatır bir süre bakışırlar ) buyrun.
ofsayt osman: iyi, güzel ama yahu ne yer ne içeriz biz be.
hüsrev ağa : aman oğlum 1 milyon bu. kredisini düşün. kafanı işletirsen 1 ayda kendine servet yaparsın tamammı.
ofsayt osman : hani kıyak dalga ama.
ferhat ağa: üstelik bankaya talimat verildi. kim sorar ise para sizindir diyecekler. ne düşünüyorsun be tamam de. tamammı he ver şu elini...
ofsayt osman : tamam be...
( kemal zührenin yanına gider )
kemal : şey.. telefon.
zühre: kullanmasını bilirmisiniz.
kemal : eh sayenizde öğreniriz onuda inşallah.
zühre : ilerde, köşede.
kemal: ( gazeteyi arar ) adanalıların köşkündeyim, şu milyonluk bahis varya o işte tamam seçilen 2 serseriden biride benim.
gazeteci : allah, nediyorsun be yahu sen harikasın be.
kemal : dinle, romanımın bütün notlarını aldım. herşey hazır yanlız bu son fırsatıda kaçırmak istemiyorum. roportaj olarak yazacağım. şimdidebn ilana başlayın. mesela kemal tuncer' in son eseri. senenin en güzel, en orjinal röportajı afişleride bastırın. en kısa zamanda hazır.
gazeteci : tamam, hepsi yapılacak. patronda gözlerinden öper. aslan, aslansın be koçumuzssun.