entry'ler (57)

okutman

genelde kolej ya da dil okullarında sürünmek istemeyen ingilizcecilerin tercihidir. peki nasıl okutman olunur?

ilan takibi:
her gün yoksis.yok.gov.tr ye bakıyoruz.

1. adım: dil ve ales skoru

an itibari ile, minimum 70 sözel ales ve 80 yds istemektedirler. bazı üniversiteler yds'yi 90'a çekebiliyorlar. %60 ales ve %40 dil puanınız ile ön değerlendirmeyi geçebilmeniz gerekir. minimum skorları almak yetmiyor çünkü 1 kişilik kadro için üniversiteler 10 kişi çağırıyorlar mülakata. yani 5 kişi alacaklarsa 50 kişiyi mülakata çağırıyorlar. özellikle istanbul ve ankara'da ilk 50 kişi 88 ortalama puanla falan kapatıyor.

2. adım: mülakat

ön değerlendirmeyi geçmek aslında kolay olan kısım. dananın kuyruğu burada kopuyor. ön değerlendirmeyi ilk ya da sonuncu sırada geçmiş olsanız da fark etmiyor. artık herkes burada kabiliyet ve yeteneğine göre değerlendirilip alınıyor ya da elenmiş oluyor.

peki nasıl oluyor bu mülakatlar?
banko sorular:
"kendinizi tanıtın" yani; ötmeye başla, azıcık ısındıralım seni.
"neden burada çalışmak istiyorsunuz" yani; kendini bize pazarla.
"güçlü yönleriniz nelerdir" yani; kendini daha çok pazarla.
yüksek lisans yapıyorsanız, "yüksek lisans derslerinizden neler öğrendiniz" yani; azıcık terim merim kullan bakalım.
"öğretmenlik filozofiniz nedir?" yani; adam gibi ders işleyeceğini anlayalım ki, ona göre.

bazıları örnek ders anlattırabiliyor.

sonrasında sonuç açıklanma tarihini beklemeye başlıyoruz.

asıl ve yedek kadroya seçilmek
önemli olan asıl kadroya girebilmek. peki yedek kqdroya seçilirsek ne oluyor. 2 ihtimal var:
1. asıl kadrodan biri gelmez ise, yedeklerden çağırıyorlar. burada yedekler arasında da ön sırada olmak önemli.
2. asıl kadronun hepsi gelse bile üzülmeyin. eğer üniversite beklenenin üzerinde öğrenci almışsa, yedek olanları part-time teklif ederek almak istiyor. bir yıl dişimizi sıkıyoruz ve ertesi yıl biz de kadroluyuz. ayrıca part-time bile olsanız, kadrolulara yakın bir maaş alıyorsunuz. çünkü onlara ne kadar ders saati veriyorlarsa, size de yakın bir şey veriyorlar.

sorusu olanlara yardımcı olabilirim.

on birinci nesil yüzünden iş başına oturamamak

(bkz: başına oturmaya meraklı yazarlar)

modern insanın en büyük problemi

ihtiyaçlarının bitmemesidir. bediüzzamanın da dediği gibi "medeniyet, 2 olan insan ihtiyacını 100'e çıkarmıştır."

en basitinden: herkese bir akıllı telefon lazım. ee bunun kabı olmadan artisliği olmaz. cam filmi olmadan ekranı çizilir. şarjı hemen biter şarj deposu lazım. ee müzik de mi dinlemeyelim. beats kulaklık da ekle.

bütün bunlara sahip olmayı refah olarak görebilirsiniz ama doymuyoruz. telefonla iş bitmiyor ki.

rahat internete girmek için tablet, evde sinema keyfi için ses sistemi, ee sinemanın yerini tutmuyor sinemaya da gidelim, digiturk olsun maç izleriz, ee stadın yerini tutmuyor stada da gidelim, vs. vs.

doymuyoruz dostlar.

dağdaki kürt kardeşime nasıl kurşun sıkabilirim

gayet basittir.
(bkz: göz gez arpacık)

abd de bim olmaması

(bkz: walmart) varken ihtiyaç duyulmayandır.

en son ne zaman dürüst oldunuz

karşımdaki insanlar dürüst olduğunda.

recep tayyip erdoğan ın dokunulmazlığı kalkarsa

bilal ayakkabı kutularını topla liberlanda gidiyoruz.

puzzle yapacaklara oneriler

üst yarısı masmavi gökyüzü, alt yarısı masmavi okyanus ortasında ufacık bir gemi olanını alın. (bkz: ömür törpüsü)

sözlük yazarlarının komik bulduğu meslekler

(bkz: golf topu dalgıcı)
adamlar golf sahasındaki göletlere kaçan topları dalıp çıkarıyor. bildiğin oksijen tüplü falan. ne golfmüş arkadaş. paranın gözü kör olsun

sözlük yazarlarının elleri

vıcık vıcıktır efenim. yarım saatte bir sabunluyorum yine terliyor. yeter ulen. (bkz: esmiyor)

evde klima var olmak ama klimayı açamamak

(bkz: sen istiyor seks verecek 100 dolar)

uzmanlaşmak istenen hobi alanları

bu renkli küpleri çat çut çat çut saniyeler içinde çözüyorlar ya. aha işte ondan.

chokoprince

acilen o ve ö arasındaki ile o ve 0 arasındaki ayrımı öğrenmesi gereken, yazma özürlü yazarımsıdır.

uyudun mu diye mesaj atıp uyandıran insan

kızdan hoşlanılma oranına göre hayır cevabı ihtimali de artacaktır.

erdoğan sayesinde

kendimin aslında paralel bölücü bir terörist olduğumu öğrendim. ben de hangi ülkeye hizmet ettiğimi sorguluyordum hep. teşekkürler uzun adam.

en iyi laptop

(bkz: monster) isminin hakkını verir.

ingilizce hayran olduğunuz kişiyi anlatmak

şimdi anlatacam anlayamayacaksınız.

yazarların en sevdiği meyve

(bkz: mangoosteen) filipinlere gidilip yenilesi tropikal meyve kraliçesi.

sevgilinin rahminden doğup ensest ilişkiye girmek

(bkz: iğrençsin ergen)

göğüs dekoltesine bakmayan erkek

allah korkusu olan erkektir. abazan duygularını dizginleyemeyip kızları dikizleyen yazarlara dert olmuştur.