bugün
- aziz yıldırım13
- aziz yıldırım ve ali koç'un canlı yayına çıkması42
- erkek erkeği siker mi17
- maca sekiz13
- tatvan belediyesinde rte'nin resminin indirilmesi33
- yazarların bira içme rekorları13
- tezgahtarlık yapan doktora mezunu32
- türkiye de ku klux klan benzeri yapılanmalar8
- erkek sünnetine 18 yaş sınırı getirilmesi21
- savaştaki ülkelerden daha fazla enflasyon olması11
- esma bint mervan10
- bir hafızın ateiste karşı müthiş açıklamaları9
- jose mourinho17
- anın görüntüsü17
- kürt milliyetçiliğinin çok komik olması16
- zalbert ramstein11
- irem derici'nin erkek sevdası12
- akp nin iktidardan düştüğü gün13
- sözlükten hatun kaldırmak8
- ankarayı sel aldı27
- iskilipli atıf hoca8
- ali koç ve aziz yıldırım başkanlık seçimi8
- gideon reid morgan jj10
- bik bik'in gece kapısına gidip serenat yapmak13
- meral akşener12
- giden gider9
- kemalist rejimin astığı hocalar8
- vallahi de kemal'in düşmanıyım10
- dünyanın en güzel kızıyla karşılaşmak10
- kıza iğne batıran türbanlı14
- kendini bir görsel ile anlat22
- uludağ sözlük köpek avlama timi18
- allah'ın bizi yobazlarla imtihan ettiği gerçeği8
- saraca silsüpüroğlu12
- hafta içi avm kafelerinde oturan menopoz karılar13
- kızılcık şerbeti 2 nci sezon finali11
- aktroll yazarları donuzlayıp umursamamak10
- evlendikten sonra çok daha iyisiyle karşılaşmak21
- xdearm10
- herkesle iyi geçinmek18
- sözlükte kendinize yakın hissettiğiniz kişiler10
- gizli samyelin moderatör olması13
- kuresel ikinma'nın sevgilisi19
- dünyanın en güzel kızını tarif et16
- icardi190525
- sekse doymuş erkek12
- dem parti'nin tc kürdistan da işgalci açıklaması9
- en ilginç bilgiler11
- dinlilerin dinsizlere sürekli lakap takması12
- namaz kılmayan türk değildir12
entry'ler (83)
dünyanın en sorumsuz e-ticaret sitesidir ve kendine yakışacak şekilde sorumsuz destek ekibi vardır.
daha düzgün iş yapan sizi delirtmeyen trendyol gibi siteler varken, artık buradan alışveriş yapılmasın diye dua ediyorum.
iki ay önce bir tayt almıştım, haftalar süren beklemeden sonra elime ulaştı. bu taytın üzerinde small satış etiketi vardı, fakat üstünde yazan beden large. kendilerini durumdan haberdar etmeyi denemek sinirlerimi oynatmama sebep oldu. destek ekibine attığım maillerin sayısı 7'yi buldu, fakat hala bir sonuç alamadım. sürekli otomatik maillerle size cevap verilmekte. sizi insan yerine koyup klavyedeki iki tuşa basıp sorununuzu gidermeye çalışan insanlar yok. en son 48 saat içerisinde sorununuza çözüm bulacağız demelerinin üstüne 5 gün geçti. tekrar mail attım ve tabii ki de benimle ilgilenen yok, bu da böyle bir site.
hatta bu başıma gelen ilk olay da değil, çok istediğim fakat hiçbir mağazada bulamadığım bir tişörtü markafonide görmüştüm. hemen atladım aldım tabii. ürün bu sefer de small yerine medium gelmişti. ısrarcı maillerim üzerine tedarikçileriyle görüşüp bana tedarikçide small beden kalmadığını söylediler. halbuki ben internet sitesinden small beden alabiliyorsam biryerlerde benim için ayrılmış bir tişört olmalıydı. sorunumu yine çözememişlerdi. olaydan bikaç gün sonra aynı tişörtün satışını gördüm sitede, hem de istediğim beden. kendilerini arayıp olayla ilgili bilgi istedim. bu tedarikçi sizin ürünü satın aldığınız tedarikçiyle farklı diye saçma bir cevap aldım.
başarısız alışveriş denemelerimden sonra hesabımı kapattım, başkalarına da bu siteye hiç bulaşmamalarını tavsiye ediyorum. sinir hastası olup çıkarsınız.
daha düzgün iş yapan sizi delirtmeyen trendyol gibi siteler varken, artık buradan alışveriş yapılmasın diye dua ediyorum.
iki ay önce bir tayt almıştım, haftalar süren beklemeden sonra elime ulaştı. bu taytın üzerinde small satış etiketi vardı, fakat üstünde yazan beden large. kendilerini durumdan haberdar etmeyi denemek sinirlerimi oynatmama sebep oldu. destek ekibine attığım maillerin sayısı 7'yi buldu, fakat hala bir sonuç alamadım. sürekli otomatik maillerle size cevap verilmekte. sizi insan yerine koyup klavyedeki iki tuşa basıp sorununuzu gidermeye çalışan insanlar yok. en son 48 saat içerisinde sorununuza çözüm bulacağız demelerinin üstüne 5 gün geçti. tekrar mail attım ve tabii ki de benimle ilgilenen yok, bu da böyle bir site.
hatta bu başıma gelen ilk olay da değil, çok istediğim fakat hiçbir mağazada bulamadığım bir tişörtü markafonide görmüştüm. hemen atladım aldım tabii. ürün bu sefer de small yerine medium gelmişti. ısrarcı maillerim üzerine tedarikçileriyle görüşüp bana tedarikçide small beden kalmadığını söylediler. halbuki ben internet sitesinden small beden alabiliyorsam biryerlerde benim için ayrılmış bir tişört olmalıydı. sorunumu yine çözememişlerdi. olaydan bikaç gün sonra aynı tişörtün satışını gördüm sitede, hem de istediğim beden. kendilerini arayıp olayla ilgili bilgi istedim. bu tedarikçi sizin ürünü satın aldığınız tedarikçiyle farklı diye saçma bir cevap aldım.
başarısız alışveriş denemelerimden sonra hesabımı kapattım, başkalarına da bu siteye hiç bulaşmamalarını tavsiye ediyorum. sinir hastası olup çıkarsınız.
kendini bütün gün dinletebilen morphine şarkısı. bağımlılık yaratabilir. bunlar da sözleri:
i got buttons bursting in the air
i got apple orchards everywhere
i got grapes swinging from the vine
swinging in a line, lined up in the sunshine
i'm on time, fresh, fast
a sweetheart, i'll watch your back
i'm all swing, a swing from the shoestrings
right or wrong, to me it's the same thing
you, especially, you, especially, you, especially
you have my loyalties
you in wartime, love, peace
i need to walk you down the street
i'm right here, i'll watch your back
in case the wind blows off your hat
you - you're on time
your eyes are like diamond mine
deep and bright inside
i got buttons bursting in the air
i got apple orchards everywhere
i got grapes, swinging from the vine
swinging in a line, lined up in the sunshine
i got buttons bursting in the air
ideas run fingers through my hair
and my shoes are ready to move,
my shoes are ready to move...
swing it low, swing it low, swing it low low low
swing it low, swing it low, swing it low low low...
i got buttons bursting in the air
i got apple orchards everywhere
i got grapes swinging from the vine
swinging in a line, lined up in the sunshine
i'm on time, fresh, fast
a sweetheart, i'll watch your back
i'm all swing, a swing from the shoestrings
right or wrong, to me it's the same thing
you, especially, you, especially, you, especially
you have my loyalties
you in wartime, love, peace
i need to walk you down the street
i'm right here, i'll watch your back
in case the wind blows off your hat
you - you're on time
your eyes are like diamond mine
deep and bright inside
i got buttons bursting in the air
i got apple orchards everywhere
i got grapes, swinging from the vine
swinging in a line, lined up in the sunshine
i got buttons bursting in the air
ideas run fingers through my hair
and my shoes are ready to move,
my shoes are ready to move...
swing it low, swing it low, swing it low low low
swing it low, swing it low, swing it low low low...
ingilizlerin strictly come dancing adlı çok güzel yarışmasının bizdeki formatıdır. ama ne yazık ki ünlülerin dansettiği profesyonel dansçıların çoğunun yabancı olması dans konusunda daha çook fırın ekmek yememiz gerektiğini gösterir. türk formatını ilk defa bugün izlediğim yarışmadan notlar hazırladım
- pascal nouma: sevimli adam yapıcak bişi yok
- lilia kopylova: strictly come dancing'de dansçıyken buraya juri üyesi olarak gelmiş, beni de çok şaşırtmıştır fakat arada bu insanlar napmaya çalışıyor bakışını yakalamadım değil
- eda taşpınar: bu kişi mümkün olduğunca deniz kenarında uzansın, güneşlensin. zira hareket etmek pek yakışmıyor kendisine
- tan sağtürk: neyin kafasını yaşayıp, yarışmacı yerine dansçıya eleştiride bulunduğunu anlamadığım kişi
- azra akın: kendisini tebrik ettim
- sarışın sunucu kız: biraz donuk sanki, açılır açılır
- kostümcü: o kıyafetlerin askıları ne allasen
- pascal nouma: sevimli adam yapıcak bişi yok
- lilia kopylova: strictly come dancing'de dansçıyken buraya juri üyesi olarak gelmiş, beni de çok şaşırtmıştır fakat arada bu insanlar napmaya çalışıyor bakışını yakalamadım değil
- eda taşpınar: bu kişi mümkün olduğunca deniz kenarında uzansın, güneşlensin. zira hareket etmek pek yakışmıyor kendisine
- tan sağtürk: neyin kafasını yaşayıp, yarışmacı yerine dansçıya eleştiride bulunduğunu anlamadığım kişi
- azra akın: kendisini tebrik ettim
- sarışın sunucu kız: biraz donuk sanki, açılır açılır
- kostümcü: o kıyafetlerin askıları ne allasen
black lace isimli grubun tatil köylerinin vazgeçilmezi olan şarkısıdır. genelde animasyon programlarının sonunda şarkıyla birlikte çocuklar sahneye çıkartılır ve şarkının kendine özgü dansı yaptırılır. sağa zıplanır sola zıplanır vs. * * *
sözleri de şöyledir:
Agadoo-doo-doo, push pineapple, shake the tree,
Agadoo-doo-doo, push pineapple, grind coffee,
To the left, to the right, jump up and down and to the knees,
Come and dance every night, sing with the hula melody.
I met a hula mistress somewhere in Waikiki,
Well, she was selling pineapple, playing ukulele,
And when I went to the girl, "Come on and teach me to sway,"
She laughed and whispered to me, "Yes, come tonight to the bay."
The lovely beach, in the sky the moon of Kauai,
Around calypso sarong we'll all be singing this song.
Agadoo-doo-doo, push pineapple, shake the tree,
Agadoo-doo-doo, push pineapple, grind coffee,
To the left, to the right, jump up and down and to the knees,
Come and dance every night, sing with the hula melody.
Agadoo-doo-doo, push pineapple, shake the tree,
Agadoo-doo-doo, push pineapple, grind coffee,
To the left, to the right, jump up and down and to the knees,
Come and dance every night, sing with the hula melody.
And down on the shore they gather romance,
She showed me much more, not only to dance.
Agadoo-doo-doo, push pineapple, shake the tree,
Agadoo-doo-doo, push pineapple, grind coffee,
To the left, to the right, jump up and down and to the knees,
Come and dance every night, sing with the hula melody.
sözleri de şöyledir:
Agadoo-doo-doo, push pineapple, shake the tree,
Agadoo-doo-doo, push pineapple, grind coffee,
To the left, to the right, jump up and down and to the knees,
Come and dance every night, sing with the hula melody.
I met a hula mistress somewhere in Waikiki,
Well, she was selling pineapple, playing ukulele,
And when I went to the girl, "Come on and teach me to sway,"
She laughed and whispered to me, "Yes, come tonight to the bay."
The lovely beach, in the sky the moon of Kauai,
Around calypso sarong we'll all be singing this song.
Agadoo-doo-doo, push pineapple, shake the tree,
Agadoo-doo-doo, push pineapple, grind coffee,
To the left, to the right, jump up and down and to the knees,
Come and dance every night, sing with the hula melody.
Agadoo-doo-doo, push pineapple, shake the tree,
Agadoo-doo-doo, push pineapple, grind coffee,
To the left, to the right, jump up and down and to the knees,
Come and dance every night, sing with the hula melody.
And down on the shore they gather romance,
She showed me much more, not only to dance.
Agadoo-doo-doo, push pineapple, shake the tree,
Agadoo-doo-doo, push pineapple, grind coffee,
To the left, to the right, jump up and down and to the knees,
Come and dance every night, sing with the hula melody.
bir modern talking klasiği. duyduğu yerde insana inceden bir neşe veren şarkı.
alm. gümüş.
adını tekrar popomundo yapan oyundur. bu durum poplove kelimesinin internet filtrelerinde pornografik olarak gözükmesindendir. ayrıca oyuncuların bu isme alışamadığını düşünmüşler. ama site ismi yine değişecekmiş.
hoşgeldiniz yazısı beni gıcık etmeye başlayan oyun.
(bkz: poplove ya hoşgeldiniz)
belli ki almışlar bütün popomundo yazılarını, hop değiştir poplove la. ama biraz özensinler lütfen. kaldırsınlar o y harfini aradan. bünyeye zararlı. *
edit: düzeltmişler valla, sanırım benim sözlüğe yazmamı beklemişler düzeltmek için. hemen editleyim dedim.
(bkz: poplove ya hoşgeldiniz)
belli ki almışlar bütün popomundo yazılarını, hop değiştir poplove la. ama biraz özensinler lütfen. kaldırsınlar o y harfini aradan. bünyeye zararlı. *
edit: düzeltmişler valla, sanırım benim sözlüğe yazmamı beklemişler düzeltmek için. hemen editleyim dedim.
musa ile kardeş olduğu, üvey kardeş olduğu, çok iyi arkadaş olduğu efsaneleri olan firavun.
degustatörler.
o tarafı geeeç, bu tarafa geell, bu taraf seni nasıl seveceeek...
(bkz: sözlükten yazar çalmaya çalışanlar)
(bkz: sözlükten yazar çalmaya çalışanlar)
robbie williams ın en harika şarkılarından biri olarak bilinmekle birlikte robbie williams ı da yazarken en çok etkileyen şarkıdır. bir röportajda kendisini bu kadar çok etkileyen başka bir şarkı olup olmadığını sorduklarında better man cevabını vermiştir.
izmirde bir rockbar ismidir.
soft jazz sevenler için diana krall yorumu yüksek dozdan tavsiyedir.
dansa olan ilgisi, sinemaya olan tutkusu kadar yoğun olan ispanyol yönetmen carlos saura nın, flamenko ve klasik ispanyol balesinin birlikteliliği üzerine etkileyici bir yapımıdır.
flamenkoya meraklı herkesin bayılacağı bir filmdir.
flamenkoya meraklı herkesin bayılacağı bir filmdir.
richard e grant ile kardeş olup olmadığı tartışılan aktör. sırf soyadları değil yüzleri de benzemekte.
ing: muhasebe.
ingilizce çelişki anlamına gelen kelimedir.
ayrıca calvin klein ın enfes bir parfümüdür.
parfümün tanıtımı şu şekildedir:
CK CONTRADICTION WOMAN :
Gücü dişilikle bağdaştırır. Sofisitke ancak esprilidir. Modern ama klasiktir. Sade ama karmaşıktır. Duygusal ama akıllıdır. O ne hep ne hiç, aynıdır.
Bir kadının hiç beklenmeyen şekilde kendine açığa vurmasındaki çelişki. Geleneksel ve modern kokular... yasemin, gül, zambak, ökaliptus, orkide ve sandal ağacı...
ayrıca calvin klein ın enfes bir parfümüdür.
parfümün tanıtımı şu şekildedir:
CK CONTRADICTION WOMAN :
Gücü dişilikle bağdaştırır. Sofisitke ancak esprilidir. Modern ama klasiktir. Sade ama karmaşıktır. Duygusal ama akıllıdır. O ne hep ne hiç, aynıdır.
Bir kadının hiç beklenmeyen şekilde kendine açığa vurmasındaki çelişki. Geleneksel ve modern kokular... yasemin, gül, zambak, ökaliptus, orkide ve sandal ağacı...