bugün

sevdiği entry'ler

batınilik

Kurucusu Hasan Sabbah 1O49'da iran'£ın Rey'de doğdu, 1134'te Kazvin dolaylarında Alamut kalesinde öldü. Yemen'den göçerek Rey'de yerleştiği söylenen Ali bin Mehmed'in oğludur. Babasının Şafii mezhebinden, Horasanlı bir Türk ailesinden olduğu söylentisi de vardır. Hasan Sabbah, ondört yaşına değin babasının gözetimi altında din bilgileri edindi, sonra o dönemin ünlü islam bilginlerinden imam Muvaffak Nişaburi'nin öğrencisi oldu; onun bulunduğu medresede gökbilim, matematik öğrenimi gördü. Arkadaşları arasında, sonradan iran'ın en ünlü ozanlarından biri olan Ömer Hayyam ile Selçuklular'ın veziri Nizamülmülk vardı. Hasan Sabbah, sonraları, bütün çalışmalarını tasavvuf üzerinde yoğunlaştırdı, özellikle Batinilik denen, Yeni- Platonculuk, Alevilik gibi kuruluşlardan, çoktanrıcı inançlardan oluşan akımı yeniden düzenlemeye, ona siyasal bir nitelik vermeye başladı. Çalışmalarını kolaylıkla sürdürebilmek için; 1090'da iran'ın Kazvin bölgesinde, yüksek bir tepenin üzerinde, sarp kayalıklarda kurulu Alamut Kalesi'ne çekildi, orasını yeniden onarttı, sağlamışlardı. Çevresin de toplananlara kendisinden insanları mutluluğa kavuşturmak, ölümsüzlüğe ulaştırmak, cenneti yeryüzünde kurmak için görevlendirildiğini, bu görevle ilgili bütün yetkileri özel olarak tanrı' dan aldığını etkileyici bir dille anlatmaya koyuldu. Onlara, daha önceden döğülmüş haşhaş katılmış bal şurubu içirip, kendinden geçirttikten sonra, türlü çiçeklerin bulunduğu havuzlu bir bahçeye taşıtırdı. Bu bahçede yarı çıplak genç, güzel kadınlar dolaşır, ayılmaya başlayan erkeklerin çevresinde gezer, onları etkiler, sonra bir bardak şurup daha vererek yeniden bayıltırlardı. Yeniden bayılan kişi, gene ilk bayıldığı yere götürülür, ayılıncağa değin bırakılırdı. Ayıldıktan sonra, kendisine gördüklerinin gerçek olduğu, düş olmadığı, ölünce oraya gideceği söylenirdi.

Hasan Sabbah, bu yolla kendine bağladığı insanların sayısı Kazvin, Rey yörelerini etki altına alacak bir güç oluşturunca, saldırılar düzenlendi, ülkenin dört yanına yayılan fedaileri aracılığıyla içlerinde Nizamülmülk'ün de (1092) bulunduğu kendisine karşı olan birçok devlet adamını gizlice öldürttü. Selçuklu Sultanı Melikşah bir mektup göndererek Hasan Sabbah'tan bu ortalığı karıştırıcı işlerden vazgeçmesini. istedi. Hasan Sabbah, ondan korkmadığını, tanrı'nın kendisiyle olduğunu bildiren bir karşılık gönderdi. Sultan Melikşah'ın onu ortadan kaldırma girişimi lO92'de ölmesiyle yarıda kaldı. Daha sonra Sultan Sencer'de Hasan Sabbah'ı yok etmek için çalışmalara başladı. Ancak Hasan Sabbah'ın fedaisi olan gözdelerinden biri gizlice Sultan'ın yastığı üstüne hançer saplanmış bir mektup bırakınca korktu, saldırıdan kaçındı. Hasan Sabbah, öldüğü 1134 yılına değin saldırılarını sürdürdü, 1256'da Hulagu Han Alamut kalesi'ni yıklı, bütün Batinileri kılıçtan geçirdi.

Hasan Sabbah'ın siyasal bir kuruluş olarak geliştirdiği Batınilik birtakım sayılara, sayıların yorumlarına dayanır. Genellikle tin, insan, us, evren, tanrı, uzay, boşluk, bilgi, imamlık, oluş gibi konular üzerinde durur. Batinilik'e göre tin iki türlüdür. Birincisi iyi, ikincisi kötüdür. iyi tinler, gövdeden ayrılır, salt ışık olan yüce, tanrısal evrende mutluluğa ulaşır. Ancak bu evren, içinde yaşanan evrenin dışında değildir. Kötü tinler ise gövdeden gövdeye geçer, değişik biçimlere girer, yeryüzünde boyuna acı çekerler. Ölüm tinin gövdeden ayrılmasıdır. Tin gövdede bulunduğu sürece yaptıklarından sorumludur. Bu nedenle, iyi ise ışık evrenine, kötü ise başka bir gövdeye gider.

Batınilik'te evren önsüz-sonsuzdur, yaratılmamıştır. Evren,kendi bütünlüğü içinde, dokuz evreni kuşatır. En yüksek aşamada bulunana sabık denir, bundan basamak basamak inilerek, usun bulunduğu alana gelinir. Us, bu dokuz evren dizisi dışındadır, sürekli olarak değişir. Dinin ileri sürdüğü gibi evrenin dışında, bir öte evren (ahiret) yoktur, yargı günü yeniden dirilme, gerçek değildir. Evrende mutlu yaşayan cennette mutsuz olan ise cehennemde demektir. Tanrı yaratıcı nitelik taşıyan bir doğal güçtür, tektanrıcı dinlerin ileri sürdüğü gibi gerçeküstü yoktan var edici, bir varlık değildir. Onun yargılayıcı bir özelliği de yoktur.

Batınilik'in üzerinde durduğu en önemli konu "imamlık"'tir. Ona göre imam, geçmiş, şimdi, gelecek üç boyutlu bir süre içindedir. Bütün olup bitenleri bilir, bilgisinin sonu, bilme yeteneğinin sınırı yoktur. imam insanla ilgili bütün eksikliklerden, suçlardan, uyumsuzluklardan sıyrılmış yüce bir varlıktır. O, Kur-an'ın görünüşe göre olan (zahiri) anlamını içe (batın) dönüştürecek bir güçtedir. Gerçeklik usla değil, imamın öğütleriyle, önerdiği yöntemle kavranabilir. imama, gönülden bağlanan bir kimsenin, Kur'an, hadis buyruklarına uyma gereği yoktur. imam zamanın ışığı, evrenin kavrayış gücüdür. imam boyuna gelir gider, ölür dirilir. Ancak bu ölüm, sözcüğün görünüş anlamıyla değil, iç anlamıyla bağlantılıdır. Kişinin mutluluğu imama olan bağlantısı ile ilgilidir. Bütün gönlüyle imama bağlanan kimse mutlu, ondan ayrılan ise mutsuzdur.

Hasan Sabbah'ın çevresinde toplananlara aşılamaya çalıştığı ahlak öğretisi dört aşamalıdır. Bunlara el- isme, el- Mehdiye, el- Takıyye, el-Ric'a denir. EI-isme arınmışlık, olgunluk, her türlü eksiklikten sıyrılmış anlamındadır, imamla ilgilidir. Ona uymayı, onu suçlamamayı gerektirir. El-Mehdiye kurtuluş demektir. Batinilik'e göre, günün birinde Mehdi adlı kurtarıcı gelecek, insanları mutluluğa kavuşturacak, yeryüzünden bütün kötülükleri, eksiklikleri, geçimsizlikleri giderecektir. Mehdi'nin bilgisi sonsuz, gücü sınırsızdır. El-Takıyye islam dinine bağlı görünerek gerçek inancını, düşüncesini gizlemek anlamını içerir. Şeriat baskısından, yasaklarından kurtulmak için kişi gerçek düşüncesini içinde saklamalı, kendini açığa vurmamalıdır. El-Ric'a ise Mehdi'nin ortaya çıkışı ile ondan önce sonra gelen bütün imamların. geri döneceklerini bildirir. imamlar ölmezler, tinsel evrende ölümsüz1tiğe kavuşmuş yüce kişiler olduklarından, Mehdi'nin yeniden evrene dönüşünü beklemektedirler.

Kendileri de bu mezhepten olan Batınilik konusunda çalışan kimi düşünürlere göre; kardeşler arasında evlenme doğaldır, bu konuyla ilgili yasaklar doğaya aykırıdır.

Batinilik'te on sayısı ile yirmi iki harf kutsaldır. inançla, varlıkla ilgili bütün sorunlar bu sayı ile harflere göre açıklanır. Bu sayı ile harfler varlık türlerini, onların özelliklerini oluş biçimlerini, niteliklerini, birbiriyle olan ilişkilerini yansıtır. Bu konuda Batınilik'le Hurufilik birleşir. Bu iki kuruluş da Pythagoras'la Orpheus inançlarından kaynaklanan Kabalacılık'tan etkilenmiştir.

Batınilik, kimi araştırıcıların ileri sürdükleri. gibi, yalnız siyasal bir kuruluş değildir, çok eskilere giden inançlardan oluşan bir birikimin islam düşüncesine karşı direnişidir. Bu birikim, kendisini yok sayan, geçersiz kılmaya çalışan islam inançlarının, özdeş eleştiri ölçüsüne dayanarak özgün olmadığını, onların da daha eski birikimin sonucu olduğunu ortaya atarak, kendini savunur. Batıniliğe göre islamda ; Bütün mutluluklar, kıvançlar, sevgiler, sevgiler, dahası esenlik verici içkiler cennette vardır. Orada birbirinden güzel kızlar (huriler), delikanlılar (gılmanlar) dolaşmakta, usun, düş gücünün sınırlarını aşan bir mutluluk ortamı inananları beklemektedir. Özellikle yeşile duyulan susamışlığın özünde, çölde yanan, bir gölgede dinlenerek serinliğin mutluluğuna ermenin özlemi vardır. Bu özlem, çoktanrıcı dönemlerden süzüle gelen inançların biçim değiştirerek tektanrıcı dinlerin özüne girmiştir. Nitekim Batinilik'te yapıldığı söylenen birtakım işlemlerin de bu inançlardan kaynaklandığı bellidir. Hasan Sabbah'ın fedailerini uyuşturucu içkiyle bayıltması, bayılan insanı çiçekli, yeşil, güzel bahçeye taşıtıp ayılıncaya değin orada bıraktırması ayılan adamın çıplak güzel kadınlara karşılaşması, onların elinden içtiği bir uyuşturucu içkiye yeniden bayılınca ilk bayıldığı yere taşınması, orada ayılması; bu durumun kendisine Kuran'ın bildirdiği cennet diye anlatılması gibi olaylar, islam dininden esinlenmektedir.

hasan sabbah

"hiçbir şey gerçek değildir, her şeye izin vardır" bilgeliğinin insanların değişik manalar çıkarmasına son derece uygun olduğunu ben de kabul ediyorum.
oğlumun acınılacak örneği bunu açıkça gösteriyor.
bu bilgelik insanın içinde ya vardır, ya da yoktur. şayet insanın ta doğumundan beri içinde yoksa, onun için anlamsız kesilmeler topluluğundan başka birşey olmayacaktır.
fakat doğumundan beri içindeyse, o zaman da tüm yaşamı boyunca yol gösteren bir yıldız gibi parlayacaktır önünde.
hakim'in de soylarından geldiği karmatlar ve druslar, bilge kişinin amacına ulaşması için bilimin dokuz basamağını tırmanması gerektiğini biliyorlardı. onların daileri kendilerine mürit toplamak istedikleri zaman, ali'nin sülalesi ve mehdi'nin gelişi hakkında güzel nutuklar atmakla yetiniyorlardı.
talebelerin büyük kısmı bu acınacak masallarla yetiniyorlardı zaten. zeki olanları ise daha fazlasını öğrenmek, bilmek istiyorlardı.
o zaman onlara da "kuran'ın gizli manalar saklayan doğaüstü bir tasvir" olduğunu söylüyorlardı.
şayet hala öğrendikleri ile yetinmeyen birileri varsa, o zaman hocası ona bugüne dek öğrendiklerinin, kuran'ın hatta genel olarak islam'ın ne kadar boş ve değersiz olduğunu gözlerinin önüne sermekte tereddüt etmiyordu.
daha da ileri gitmek isteyenler, tüm dinlerin doğru ve yanlış şeyler içerdiklerini dolayısıyla aynı değerde olduklarını öğreniyordu.
kısa zaman öncesine kadar öğretinin bu en üst düsturu yani bütün öğretilerin ve nazariyelerin inkar edilmeleri çok az seçkin kişi tarafından bilinmekteydi.
bu basamağa adım atmak büyük bir cesaret ve kuvvet talep etmektedir. çünkü bunu yapmaya cesaret eden kişi o andan itibaren dikenli yalnız başına yürüyecek ve tutunacağı bir dala sahip olamayacaktır. bu düstur çok sayıda kişi tarafından bilinse de geçerliliğini yitirmez.
dünyanın yaradılışı böyledir:
"insan kendisine en basit biçimiyle anlatılan gerçekleri bile çoğu zaman tam olarak idrak edemez."

mirasçısı olan dailerine sırrını ifşa ederken devam etmektedir hasan sabbah, bu kez islamiyet'in ve hz muhammed'in cennet kavramına değinir;

"pek iyi biliyorsunuz ki muhammed islam uğruna elde kılıç ölenlere mükafat olarak cennetin güzelliklerini vaat etmiştir. oradaki zevkleri tadabilecekler, yeşil çimenlerin ve çayırların üzerinde dolaşacaklar ve mırıldanan derelerin yanında dinlenecekler. etraflarında çiçekler açacak ve güzel kokuları her tarafı saracak. enfes yemeklerle ve seçilmiş meyvelerle beslenecekler. kara gözlü, olağanüstü güzellikteki huriler kendilerine sırça köşklerde hizmet edecekler.
onların tüm isteklerini yerine getirmelerine rağmen erdemlerini ve bekaretlerini ebediyen koruyacaklar! huriler onlara altın testiler içinde sarhoş etmeyen şarap ikram edecekler ve günlerini ebediyen bolluk ve sınırsız mutluluk içinde geçirecekler."

işte dinlerin, dünyanın ve insanlığın sırrını çözen hasan sabbah'ın assasinlerine öğrettiği ulaşılmış gerçekler bunlardı.
dinler insanlara, insanlığa hükmetmek için var edilmiş, teşkil edilmiş kurumlardır.
hasan sabbah'da kendisine insanların körü körüne tabi olacaklarını ispat etmiş, onlara yaşarlarken cenneti göstermiştir.
bu yüzden sevilmez, bu yüzden terörist olarak yaftalanır. aslında gerçek bir alim ve bilgindir.

hoş kimsenin bunu okuyacağını da zannetmiyorum ya neyse.

evet hasan sabbah teröristtir, sapkın bir tarikatın lideridir. kendi iktidar hırsı ve intikamı uğruna pekçok kişiyi ölüme yollamaktan, insan hayatıyla oynamaktan imtina etmemiştir.
lakin takdir edilmesi gereken sabbah'ın bilgeliği ve kurduğu sistemdir.
bazı yalanları yüzyıllar geçse dahi bizlere gösteren sistem...

sikildim dövmesi

ateistim mavisi saç
Sikile sikile mağara oldum kızılı.

unutulmaz film replikleri

görsel

ecstasy

elmas ve superman ismini alan türleri diğerlerinden daha farklı olan madde.

Entry girerken yaşananlar (Elmas):

- Atalı yaklaşık 30 dakika oldu. Göz kapaklarına tatlı bir ağırlık çöküşü başladı. Bu psikolojik olabilir. 00:35
- Ben bu esnada barbekü soslu mısır ve su & soda karışımı içiyorum. 00:39
- Bunu dışarıda atsaydım, daha farklı şeyler hissedebilirdim. Bunu size daha sonra anlatabilirim.
- Biraz leblebi ile mideyi sakinleştiriyorum. 00:42
- Bu arada sohbet edelim. ilk göz ağrım mavi mercedes isminde bir hap idi. Bünye, mekan ve zamana göre farklı etkileri yaşandığını biliyorum. Bende olan etkisi şöyleydi;

attıktan yaklaşık 45 dakika içinde soft bir patlama yaşadım. Koşu yolunda yürüyordum. Birden neden yürüdüğümü sorgulayarak durdum ve bu patladığım andı. Bir boşluğa sürüklendim. Koşu yolunda sağımda kalan banka oturup tam 3 saat boyunca etrafı inceledim. Düşüşler düşüşler. 00:45

- Neyse ben hala patlayamadım.
- Bu arada bu tür hapların genelde drajeleri çok fazla önemsenmiyor. Ağza atıldığında fazla bekletilmeden yutulmalı. Aksi durumda acımsı tatlar, kötü kokular alınabilir. Drajeler bence biraz kalın olmalı, bu saatli bomba etkisi yaratabilir. Bazı haplarda bildiğin astar gibi oluyor. Yutar yutmaz hissedebiliyorsun patlamayı. 00:48

- Uzanırken patlamayı beklemeyin, göğüs kafesinde rahatsız edebilecek kıvamda hafif baskı oluşabiliyor. 00:50
- Patlama anını birazdan size ifade etmeye çalışacağım. 00:51
- Şu an etrafıma baktığımda algılarımın biraz yavaş olduğunu düşünüyorum. Ancak göz ile olan isabetlerim fena değil. 00:52
- dişlerimin titremesi çok hafif başladı. Evet. 00:53
- mide enzim yapmaya başladı. 00:53
- diş titremesini kesmek için sakız denemeyin, farkında olmadan gece boyunca sakız çiğnediğinizde 3-4 gün çeneniz ağrır.
- beklemedeyim. 00:55
- Biraz su içiyorum. 00:56
- Leblebi patlamayı geciktirmiş olabilir. 00:57
- Başımda bir rahatlama hissi var. 00:57
- Biraz müzik dinlemem gerekiyor galiba.
- Dişlerimle tuhaf bir ritim tutmaya başladım. 00:58
- Şu an tarifsiz bir enerji geldi. 00:58
- AronChupa - I'm an Albatraoz

https://www.youtube.com/watch?v=Bznxx12Ptl0

00:59

- Başımda enseden sekmeler başladı dostum. * 01:00
- Gözlerimde titremeler başlıyor. 01:00
- Sesi sonuna kadar açtım. 01:01
- ekrana odaklandığımda görüş alanımdaki tüm nesneler karanlığa bürünüyor. 01:01
- iyi patladığımı düşünüyorum. Soft bir patlayıştı. Leblebi iyi oluyor.
- Parça hemen bitti sanki. 01:02
- Sanki nasıl desem, baktığım yerler sanki baktığım gibi değil. ifade etmeye çalışıyorum. Kusura bakmayın. 01:02
- Zaman çok çabuk geçiyor dostum. 01:02
- Tavsiye etmiyorum tabii.
- içim içime sığmıyor. Çok fazla enerji var...
- Sakin... Sakin...
- Odadaki duvarlar şişmeye başladı. 01:03
- Kalbim normal atıyor. 01:04
- Nabzımı kontrol etmeliyim.
- Siz bu arada bunu dinleyin: Lariss - Dale Papi - https://www.youtube.com/watch?v=xLk9j4bfsis
- Nabzım 5 saniyede 6 kere atıyor. 01:05
- Hesabını siz yapın dostum.
- Ay dale dale papi <3
- Çok güzel bir kadın olduğunu düşünüyorum Lariss'in. 01:06
- Bu kafa yaklaşık 4 saat sürüyor bende, devamı uykusuzluk oluyor. Orasını anlatamam ona göre. 01:06
- Şu an çok cesaret yüklüyüm. Müthiş bir enerji var. Gözlerimde donukluk var. Titremeler var.
- Bir şeye odaklandığımda çok aşırı titremeden dolayı görme bozukluğu var. 01:07
- Evet arkadaşlar günde 1000 - 2000 tl arası para yiyorum. Ben bunu kullandığım için pişman mıyım değilim. Çünkü az kullanıyorum. Fazla kullanmam ben. 181 boy, 76 kilo tığ gibi delikanlıyım. 01:08
- Çok fazla para kazandığımdan oluyor bunlar genç arkadaşlarım. 01:09
- Dans edesim geldi. Üst kısımlarda biraz saçmaladım. Kusura bakmayın onlar için. Etkisini aktarmaya çalışıyorum. 01:09
- Aman tanrım çok hızlı yazıyorum ben ya. 01:09
- Oha bunu hiç denememiştim. 01:10
- Yuh bu kimyagerler var ya. Acayip adamlar ya. Helal olsun. Yarın bir kimyager arkadaş bulmam lazım kendime.
- Aramızda kimyager varsa bana ulaşırsa çok memnun olurum. Para bile veririm valla. Oha.
- INNA feat. Yandel - In Your Eyes bunu dinle dostum. https://www.youtube.com/watch?v=Od-6uzcLGqw
- Harika!
- inna güzel kadın ama çingene beyler. 01:11
- Dingidingidingigininin.
- Dans ediyorum şu an. 01:11
- Çok hızlıyım ama ha. Fena hızlıyım yani. Şu an benden cesuru yok, hızlısı hiç yok. Acayibim ha. anlatabiliyor muyum.
- Oh yazılar giriyor birbirine şu an arkadaşlar. 01:12
- Hiçbir şeyden korkmuyorum şu anda.
- Korkusuzum şu an. Şu dakikaları yazmayı kesiyorum ya. Sıkıntılı oluyor. Saate bakmak istemiyorum. Direk kafasını aktarmak istiyorum. Siz anlayın ki, yazdıklarım an be an size aktarılan duygular. Tamam mı dostlarım.
- Şarkı değiştiriyorum şimdi bekleyin. Duygusal geldi bu, duygusala bağlatıyor bazen.
- Çok özel bir parça çocukluğumun parçası. Ben bebeyken abiler ablalar çok dinlerdi. işte o parça.

Ace of Base - All That She Wants - https://www.youtube.com/watch?v=d73tiBBzvFM

- Çok karizma ha, 97 model kartallar. Hatunlar vs. O zamanlar hatunlar muhafazakardı. Yeni yeni açıldılar. ihihi.
- Şimdi bu şarkıyı söyleyen hatun pazar çantası gibi olmuştur la. Ama güzelmiş yani. Ölüyü diriltir.
- Çocukluğumda çok hırsızdım beyler. Marketler, bakkallar benden sorulurdu. Çok fena çalardım ha. Sosis, salam, sigara bile çalardım la. Grubun lideriydik tabi, çalmak zorundayız donnie... Ah lanet olası herif.
- Kafam şu anda çok iyi yani bunu anlatmak isterdim ama. Yani halıya bakıyorum. Halıdaki motifler oynuyor yavaş yavaş slow motion. Anlarsın.
- Esniyorum. Çünkü uykusuzluk vardı. Geçen hafta 1 gün uyumadım.
- Bu arada hayırlı bayramlar kardeşlerim hepinize. Çok tatlı çocuklarsınız. Hepiniz. işinizde gücünüzde. Okullarınızı okuyun kıymetini bilin.
- Geçen ne oldu biliyor musunuz? Oturuyorum bi yerde. Tek tabancayım ha. Gülcü geldi, elinde sepet güller, takım elbiseli bir adam. Ortam kalabalık. Dedi ki sevdiklerinize güller saçın. Onlar buna layık. Falan fıstık. Ben de yüksek sesle dedim ki; Abim, güzel abim, bak masam boş. Değer mi be dedim? Alayım yine senin hatrın için ama deedim. Değmez abi dedim. Kimseye değmez dedim. Anladın mı? Bunu dedim yani. Adam baktı yüzüme. Haklısında ekmek parası dedi. Kaç lira gül dedim. 5 tl dedi. Oha dedim. Gasp lan bu dedim. Ama dedim. Gel. Al şu 200 ü. Gülleri bana ver dedim. Verdi adam. Bunu niye anlatıyorsam size.
- işte tuhaf hayaller kurduruyor. Yalanlar anlattırıyor. Çok yalan söyletiyor bu hap arkadaşlar.
- Bir sigara yakıyorum bir dakika.
- Evet şimdi yeni bir şey keşfettim. Sigara yakarken göz yakın mesafede temas halindeyken. Titreme artıyor. Yani bunu gözcü arkadaşlar açıklayabilir size. Metrop mikrop vs. Anlarsınız işte.
- Catwork remix engineer'dan bir parça açtım arkadaşlar. Bu adam müthiş remix, mix yapıyor. Bu işi biliyor.

Turkish beach - yeaaahh

https://www.youtube.com/watch?v=EZ0pdCb-T2s

- Helal olsun bu çocuğa ya. Süper parça. Harika yapmış öptüm bunu ben.
- Evde çok soft kafası var arkadaşlar. Dışarıda saçmalarsınız söyleyeyim şimdiden. Yanınızda arkadaşlarınız olsun. KArakterinize bağlı gerçi.
- evde çok soft bu. Mavi mercedes gibi biraz.
- Acayip dans edesim var beyler. Ama bir dk. Şu an dişlerim titrememesi için kontrollü bir şekilde çenemi birleştiriyorum. Gözler fena titiroyor şu an.
- Evet çok farkı. acayip titriyor.
- dışardan bakışlarınız çok rahatsız edici olur. haberiniz olsun. yanınızda kafası düzgün normal insan olmadan denemeyin. yımrığııı yersiniz ha.
- Odadaki ışığım beyazdır normalde. Çalışma falan yaptığım için gün ışığı tercih ettim. Ama şu an ne olduysa sapsarı ortam.
- Sapsarı şekerim.
- çok önemli bişey diyeceğim. kafanızdaki çok önemli hususlar var ya. onların hepsi arka plana çok önemsizmiş gibi geçiyor. ön planda sadece kafa yaşıyorsunuz. sadece bu kafayı of. süper rahatlama hissi. oh.
- oh yeahh Turkish holiday paradise Alanya!
- Güm güm atıyor.
- Hatun iyiymiş beyler.
- işte böyle arkadaşlar buna bi son verelim yazışmaya. işte bu kadar kafa böyle devam ediyor. Farklı şeyler de olabilir. işte denemeyin ama. Lütfen.

evrim teorisine inanma sebepleri

1 - Evrimi tartışanlar bu işin uzmanı olan bilim insanları değil, evrimin ne olduğunu bilmeyen, çünkü bu konuda doğru düzgün bir eğitim alamamış olan genel kitledir.

2 - Evrim Teorisi'nin okutulmasında görünen sakınca dini siyasal ideolojilerle ilgilidir. Geleneksel olarak din ile bilim arasında bir "çatışma" olduğu düşünülür. Başrol oyuncularından birisi evrim-yaratılış çatışmasıdır. Oysa ortada bir çatışma yoktur. Evrim bir doğa yasasıdır, bir hakikattir. Yaratılış dini bir inançtır. ilkini bilirsiniz ve anlarsınız veya bilmezsiniz ve anlamazsınız. ikincisine ister inanır ister inanmazsınız.

Müfredattan çıkarılıp yeryüzünde evrim üzerine her kitap yakılsa, her bir insanın evrime ait bilgileri şu anda silinecek olsa, evrim yine de bir hakikat olarak kalacaktır. insanlar haberdar değil diye kütle çekimi yasası cisimleri çekmeyi bırakıyor mu?

3 - Evrim, "sadece bir teori" diyen son derece lakayt ve gerçeklikten uzak argümandır. Bu yanlışın ardında yatan "teori" bilimde ne demek, bunun bilinmiyor olması. Bilimde teori, bir doğa yasasının nasıl o şekilde işlediğine dair son derece güvenilir, test edilmiş, kanıtlarıyla ortaya konmuş bilgiler bütünü anlamına gelir.

Örneğin kütle çekimi bir yasadır, cisimlerin birbirine doğru hareket etme eğilimidir. Ancak bunu Newton'un Yerçekim Teorisi, Einstein'in Görelilik Teorisi, Kuantum Alan Teorisi gibi farklı teoriler izah eder. Her biri de farklı açılardan tamamen doğru açıklamalara sahiptir.

Kütle çekimi gibi, evrim de Evren'in dokusu nedeniyle bu şekildedir. Evren bu şekilde olduğu müddetçe, evrim de kütle çekimi gibi bir yasa olarak kalacaktır. Evrim teorisi bir noktadan sonra yasa olabilecek bir şey değildir. Teoriler yasa olmazlar, olamazlar. Böyle bir hiyerarşi yok aralarında. Teoriler, yasaları ele alır, onları açıklar.

Dolayısıyla, evrim sadece bir teoridir ve daima öyle kalacaktır.Teorilerin geliştirildikten sonra gidebilecekleri bir yer yoktur. Ya giderek güçlenirler ya da zayıflayarak çökerler. Evrim teorisi için son 150 yıldır bu iki olasılıktan hep ilki geçerli olmuştur.

4 - Bir canlı popülasyonunun özelliklerinde kalıtsal bir çeşitlilik varsa ve bu çeşitliliğin bir kısmı bulunulan çevreden avantaj sağlıyor, diğer kısmı sağlamıyorsa, canlı türleri nesiller boyu değişir. Bu kadar basit. Bu kısa vadede mikroevrim denen değişimlere neden olur, türlerin tür içi özellikleri değişir. Değişim uzun vadede olursa makroevrim gerçekleşir. Bir tür mikroevrimsel değişimler nedeniyle o kadar farklı yeni özellik biriktirir ki artık yeni türlere evrimleşir. Bu bir doğa yasasıdır ve değiştirebileceğimiz bir şey değildir.

5 - Neden her yıl grip aşısı oluyoruz. Neden hala aids denen bir illet var? neden kanseri yenemiyoruz? Çünkü virüsler de kanser hücreleri de aşırı hızlı evrimselleşen oluşumlar. Bunların evrimini anlamadan onları asla yenemeyeceğiz. Sırf yeni ilaçlar geliştirmekle olmuyor. Günümüzde artık sorunun kökenine inmek için evrimsel biyoloji şart. Evrimlerini, evrimin genlerini nasıl etkilediğini anlayacağız, genlere hükmedeceğiz ve evrimden öğrendiklerimizi uygulayarak onları alt edeceğiz. Hatta sonradan oluşabilecek hastalıkların da önüne geçeceğiz.

6 - Pazardan "organik" diye aldığınız besinlerin neredeyse istisnasız her biri evrim mekanizmalarından "yapay seçilim" sayesinde yaratılmıştır. Buğday, arpa, mercimek, bezelye, nohut, bakla, keten, zeytin, koyun, keçi, sığır, pirinçayçiçeği, palm yağı, şeftali, muz, karpuz... Bunların hepsi evrimin ürünü...

Bir kaç onbin yol önce bunları vahşi doğada görmemiz mümkün değildi. Çünkü henüz var edilmemişlerdi. Atasal ve tüketilemez versiyonlarını bulmak olabilirdi belki. Ancak sulu bir şeftali ya da etli bir muz yememiz, arka bahçenizde tavuk beslemeniz imkansızdı.

Evrim olmasaydı, karnımızı bugün yediğimiz hiç bir şeyle doyuramaz, soframızın vazgeçilmesi olan bu yiyeceklere erişemezdik. Yabani lahana gibi bir bitkiyi aldık, evrimin mekanizmalarını farkında olmadan da olsa uygulayarak, ondan tamamen farklı brokoli, karnıbahar, alabaş gibi bitkileri yarattık.

(Çağrı Mert Bakırcı, 30.08.2017, Cumhuriyet Akademi)

Eğer içinizi rahatlatacaksa şunu da eklemek isterim. Yazı da evrimin bir doğa yasası, evrenin yapısından dolayı olduğu gibi ibareler var. Evrenin yapısı da doğa da benim için Tanrı'yı ifade eder. Allah bu canlıları, bizleri bu şekilde yarattığı için bu değişimler oluyor. Kimisi fark edebileceğimiz kadar hızlı, kimisi ise on bin, yüz bin yıllara dayalı. Ama öncesi ve sonrası olmayan bir varlık için milyon ve yüz milyon yıllar bile bir şey ifade eder mi? Evrim teorisine sonuna kadar inanıyorum ve bu tartışmalar olmadan çok önceleri de inanıyordum. Çünkü Allah tarafından bu şekilde değişim geçirebilecek şekilde yaratılmışız. Tüm canlılar için böyle. Sadece insanın maymundan geldiğini düşünmeyin. Atalarımız ilk omurgalı canlılara kadar inmekte. Hatta bazı bitkilerle bazı besinleri sindiriş sistemlerimiz bile aynı. Ama tüm bunların ilahi kanun koyucunun buyrukları neticesinde gerçekleştiğine inanıyorum. Kutsal kitaplarda yazdığı gibi "Allah bir şeye ol dedi ve o oldu". Ama bunu şu şekilde ele alın. Allah dünyanın olmasını istedi ve dünya oldu. Ama insan olarak bu işin astronomik evrimine bakınca milyar yıllar geçmiş olduğunu artık biliyoruz. Canlılar için de bu aynı, sadece süreç biraz daha kısa. Yani evrim Tanrı'ya, Allah'a, Yaratılış'a karşı çıkmak değil bizzat onun yazdığı kitabın sayfaları arasında dolaşmaktır.

evli olsan yapacağın rutin

görsel

Kısa bir evlilik notları...

Nikah günü nasıldı hatırlamıyorum.
Eve gece onbir gibi geldik.

ikimizin de pestili çıkmıştı ve ilk defa bir odada yalnız kalmiyorduk.

Sabah sofben montajı için servisi aradım bugün gelemiyeceklerini söylediler.

Onlara diyemedim banyo yapamazsak biz sevisemeyiz diye..

Kendim montaj yaptım..:)))

Bi adamın biri de çıkıp dememiş.
Ev kirası,
Elektrik ve su faturası,
Kreş parası,
Kooperatif taksidi,

Sabah işe gitme stresi,
Akrabaları el etek öpme seromonisi,
Her hafta sonu aile ziyaretleri,
Kalan zamanda AVM ziyaretleri,

Ütü,bulaşık,çamaşır yıkama ve asma,
Yemek hazırlama,pazara gitme,gelen misafirlere hazırlık yapma,

Bak biz ne kadar mutluyuz rolünü oynamaya (daha biraz önce birbirimizin ağzına sicmisiz ve ben oturma odasında uyuyacağımi biliyorum)

Onu ozlerken ,sahip olamama,

Benim mi senin mi dediğin olacak
tartışmasından gına gelme..

Senin abin şöyle dedi,
Senin kızkardeşin böyle baktı,

Gibi kısır tartışmalara gömülmek..

Arada bir kayinvalideye gidilmeden sevişmek,(hararet almak için)

En güzeli ise:

(Kızı araya alarak uyumak)

gönülçelen

teoman sıkı bir gönülçelen hayranıdır. genel olarak çoğumuz hayatımızın belli bir döneminde kendimizi teoman'a yakın hissetmişizdir ya da ben öyleydim diyebilirim. çok yakın bir arkadaşım sıkı bir teoman hayranıydı ve ben de onun sayesinde bu bilgiyi uzun zaman önce öğrenmiş ve gönülçelen albümü çıktığında bu eşleştirmeyi anında yapmıştım.

albüm bir bütün olarak tek bir kahraman üzerine kurulmuş. bu, dünyaya karşı çok başarılı olmamakla birlikte kendini yine de yenik hissetmeyen, asla sulu gözlü olmayan ama hiçbir şeyi halletmiş sayılmayan ve tabi ki bu yazı doğrultusunda iyice aşina olduğunuz bir kahraman olacak.

teoman, bu yukarıda tanıttığım kahramanın ağzından çıkıyormuş gibi olsun diye tüm şarkıları birbirine ortak kelimelerle bağlamış, böylece tüm albüm ana ilgili parçamız gönülçelen de dahil salinger etkisiyle sarılmış ve sarmalanmış.

fakir bir erkekle evlenmek

adamın biri barda çok güzel bir kadının yanına oturmuş ve demiş ki:
-benimle bir milyon dolara birlikte olur musunuz?
+neden olmasın
-peki benimle 5 tl karşılığında birlikte olur musunuz?
+siz beni ne zannettiniz
-ne olduğunu anladık fiyatta anlaşmaya çalışıyoruz.