bugün
- larisalisa20
- şampiyonluk için yanak okşatmak36
- kaç yaşındaki insan evde kalmıştır12
- sözlükten gitse üzüleceğiniz yazarlar8
- sevdiğiniz sözlük yazarları11
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri16
- sütyen takmaktaki inanılmaz mantık hatası9
- aç karnına poğaça yemek11
- anın görüntüsü17
- karşı cinse giyim önerileri14
- otoyol ve köprü geçiş ücretlerinin zamlanması20
- jose mourinho29
- nişanlı kalmanın saçma olması8
- iyi bir insan olmak için ne yapmam lazım13
- en dindar özelliğiniz37
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi29
- chat sitesi kurmak9
- yaz aşkı varda kış aşkı neden yok11
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı27
- doğum gününde hatırlanmamak19
- düşün ki o bunu okuyor8
- en taşaklı kızların bizim sözlükte bulunması16
- en havalı erkek meslekleri16
- her erkeğin unutamadığı bir kadın vardır10
- burçlara inanmak9
- kezo dili ve edebiyatı8
- zall beceremiyorsan bırak git24
- sözlüğe yeni gelen masum erkek12
- bugün hangi kadın yazara ne diksem15
- hayatınızda kaç kere reddedildiniz19
- kahverengi gözlü olmanın hiç bir işe yaramaması14
- sözlük erkeklerini evire çevire pataklamak8
- hangi sözlük yazarı ile uyumak isterdin11
- şort diken müzisyen motorcu uzun boylu yazar11
- icardi1905 ile jakuziye girmek10
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak17
- ali koç9
- günahların takımı galatasaray13
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu20
- bir erkekle kız arkadaş olabilir mi sorunsalı8
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz15
- bik bik için diktiğim şort21
- toplu taşımalardaki müzisyen sorunsalı8
- üstteki yazar gözünde nasıl canlanıyor13
- icardi19058
- piknikçi grubun varoş olduğunu anlama yolları15
- kızların mesajlara geç cevap vermesi16
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım9
- serdar ortaç renault megane benzerliği8
- şizofreni11
sevdiği entry'ler
hayattaki o fütursuz denemeler gibi, çakmağın birkaç kifayetsiz çabası sonucu yakılan sigaradan derin bir nefes alıp, parmaklarda sallanan o antrasit kokulu beyazlığa bakarak yaşanmışlığı, yaşanılanı ve yaşanacakları irdelemek.
parmaklarındaki o kontrolü tamamen kendisinde ve dibine kadar yansa da tutuşmayacak olan filtre kısmını görür birey sigarasının. Tıpkı yaşadığı, kendisine ait sandığı ama aslında hiç de ona ait olmayan ömrü gibidir. Aslında hayat; içi tıka basa zehir, dışı ise başlarda bembeyaz ve tertemiz olan o kağıttan ibarettir. Sonra çakmağın ateşlendiği ana gider birey. Kendisine ait sandığı o ömür, aslında yanmasına karar veren El'e aittir. Yanmaya başlayan uç kısmına odaklanır sonra sigarasının, ne kadar da tatlı ve masum gelir o ilk nefesler. Lezzet verir içene, lakin için için yanar o sigara ve sadece yandığı an kadarı kızıl, yandığı kısım kadarı kül olur, tekdüze bir hayat yaşayan ölüler misali. Bazen derin, bazen kesik nefeslerle tükenir birey de tıpkı o sigara gibi hayatta. Ve hep kızıla çalan acılarının üstünde birikir külleri. izmaritini, o ömrünü tutan El'ler yine keyfinde ve acıdan uzaktır hep. Ve o sigara gibi birey de sadece kendisine keyif verdiği kadar vardır ve sahiplenilir o tutunduğu hayatta. Sonra verdiği keyfe, birlikte geçirilen nefeslere aldırılmadan külleri savrulur bir çöp gibi umarsızca. O mutluluk verdiği geçmişine rağmen, sanki hiç keyif alınmamış ve külden olduğu sanılan pis bir çöp gibi savrulmaktan ibarettir aslında her şey. Bazen de bir küllükte unutulur birey, küllerinin içinde boğulur belki ama yine de içten içe yanmaya devam eder. Tıpkı is kokmak istemeyen El'lere maşa olan o hayatın insafına bırakılmak gibi. ve beyazlığının son demini yaşar birey bazen kaderini maşa gibi tutan o küllüklerde. misafiri olduğu hayatın genzini yakmaya başladığından mıdır yoksa tadını ve lezzetini artık dibine kadar yaşattığından mı bilinmez, daha sert parmak darbeleriyle küllenir bazen birey o küllüklere. Ama kor ateşi yine sadece onu yakar ve o El'ler her daim muaftır, sadece bakar. Ve de artık sonuna varılır bazen bir sigaranın, hayatın, yaşanacakların. O son çekilen nefes, alınan son oksijen olur belki. Bazen bir çöpe, bazen bir kaldırım kenarına, bazen bir sokak mazgalına doğru savrulur sigaralar da o tükenen hayatlar gibi. Veya bir küllükte, kor ateşin her zerresini yaşata yaşata ezilir başları, o izmariti tutan El'in bakımlı parmaklarının arasında.
parmaklarındaki o kontrolü tamamen kendisinde ve dibine kadar yansa da tutuşmayacak olan filtre kısmını görür birey sigarasının. Tıpkı yaşadığı, kendisine ait sandığı ama aslında hiç de ona ait olmayan ömrü gibidir. Aslında hayat; içi tıka basa zehir, dışı ise başlarda bembeyaz ve tertemiz olan o kağıttan ibarettir. Sonra çakmağın ateşlendiği ana gider birey. Kendisine ait sandığı o ömür, aslında yanmasına karar veren El'e aittir. Yanmaya başlayan uç kısmına odaklanır sonra sigarasının, ne kadar da tatlı ve masum gelir o ilk nefesler. Lezzet verir içene, lakin için için yanar o sigara ve sadece yandığı an kadarı kızıl, yandığı kısım kadarı kül olur, tekdüze bir hayat yaşayan ölüler misali. Bazen derin, bazen kesik nefeslerle tükenir birey de tıpkı o sigara gibi hayatta. Ve hep kızıla çalan acılarının üstünde birikir külleri. izmaritini, o ömrünü tutan El'ler yine keyfinde ve acıdan uzaktır hep. Ve o sigara gibi birey de sadece kendisine keyif verdiği kadar vardır ve sahiplenilir o tutunduğu hayatta. Sonra verdiği keyfe, birlikte geçirilen nefeslere aldırılmadan külleri savrulur bir çöp gibi umarsızca. O mutluluk verdiği geçmişine rağmen, sanki hiç keyif alınmamış ve külden olduğu sanılan pis bir çöp gibi savrulmaktan ibarettir aslında her şey. Bazen de bir küllükte unutulur birey, küllerinin içinde boğulur belki ama yine de içten içe yanmaya devam eder. Tıpkı is kokmak istemeyen El'lere maşa olan o hayatın insafına bırakılmak gibi. ve beyazlığının son demini yaşar birey bazen kaderini maşa gibi tutan o küllüklerde. misafiri olduğu hayatın genzini yakmaya başladığından mıdır yoksa tadını ve lezzetini artık dibine kadar yaşattığından mı bilinmez, daha sert parmak darbeleriyle küllenir bazen birey o küllüklere. Ama kor ateşi yine sadece onu yakar ve o El'ler her daim muaftır, sadece bakar. Ve de artık sonuna varılır bazen bir sigaranın, hayatın, yaşanacakların. O son çekilen nefes, alınan son oksijen olur belki. Bazen bir çöpe, bazen bir kaldırım kenarına, bazen bir sokak mazgalına doğru savrulur sigaralar da o tükenen hayatlar gibi. Veya bir küllükte, kor ateşin her zerresini yaşata yaşata ezilir başları, o izmariti tutan El'in bakımlı parmaklarının arasında.