bugün

sevdiği entry'ler

uludağ sözlükte yazmanın hiçbir anlamı olmaması

Yılların alışkanlığı be yoksa biz de biliyoruz üç beş hayatsızla beraber yazdığımızı.

Hayat yolunda olsa uluda ne işimiz var.

sözlük yazarlarının söylemek istedikleri

Tavlamalı başlıkları falan görünce şey düşündüm. Ben acaba fazla mı akışına bırakıyorum ilişkilerimi? Bu denli kontrolcü olmadığım için mi başarısızım? Zor kadınlar, kaprisli kadınlar, materyalist kadınlar bu yüzden mi mutlu acaba?

geçmiş

Tuhaf... Öyle bir an gelir ki geriye dönüp bakarsın hayatına, geçmişin derinliklerine gidersin. Geçmişindeki insanlara, gidenlere ve hala kalanlara sakince bakarsın. Onlardan bazıları çok uzun süre hayatında kalmış, bazılarının farkına bile varmamışsın. Geçmişe baktığında ne kadar doğru ve adil olmaya çalışsan da farkında olmadan, bazen de isteyerek birinin kalbini kırdığını fark edersin. Gözlerini kapatır ve utanırsın. Artık bazı insanlarla mutluluğunu paylaşmak istersin, ama istemezler. Halbuki, bir zamanlar bunun için hayatını feda edebilecek insanlar vardı, ama sen istememiştin. Bazı zamanlar ağlamak istersin, yalnız başına değil. Sana yakın olduğunu düşündüğün birinin yanında, ama o insanlar gözlerinin doluşunu görünce "ağlama, sen güçlüsün" derler. Ağlamayı zayıflık olarak nitelendirirler. Halbuki, bunu sadece rahatlamak için istersin. Çok garip.. Geçmişe baktığında anlıyorsun ki, çevrendeki insanların çoğu sana yalan söylemiş ve bazıları bu yalanı gözlerinin içine bakarak söylemekten çekinmemiş. Garip, evet.. geçmişe bakarak anlıyorsun ki, "insanları tanıyorum" düşüncesi seni ne kadar yanıltmış. "Ömür boyu yanımda olacak" dediğin insanlar zamanla uzaklaşırken, hayatında geçici kalacaklarını sandığın insanlar hâlâ seninle.

evlilik

Eskiden hiç düşünmezdim. Sonra bir kişi hayatıma girdi ve hayalim oldu. Tabi sonucundan olmadı yıllarca sevildim diye kandırılmış oldum.
Şu anda şöyle bir hayalim yok. O noktaya getirecek bir kadın ufukta görülmüyor..

bir şarkı sözü der ki

"Beni anla, geçmez zamanla...
Yalnız kalınca hatırla."

54 yıl sevdiğini bekleyen kadın

Çok acıklı bir hikaye. Evet kocası olacak herif de vefasızın teki. Hayatta olup olmadığını bilmediği için ona sadık kalmış. Aslında hayatta olduğunu bilseydi inanıyorum ki onu sevmeyen, gidip başkasıyla evlenen birini asla beklemezdi. Şahsen evli olsam, Allah korusun savaş çıksa ve kocam vatanımız için savaşa gidip şehit olsa onu kıyamete kadar beklerdim. Şehit eşi olmaktan daha değerli ne olabilir ki? Fakat bu kadıncağız akıbetini bilmediği biri için ömrünü heba etmiş.

Bu olayda erkek çok net haysiyet yoksunu. Savaştan dönünce adını değiştirip başka biriyle evlenmiş. Kadını haberdar etseydi o da kendine yeni bir hayat kurardı.

akisina biraktim akmadi

Bu yazar da biraz şahsım gibi duygusal olduğundan, yazdıklarını okurken canım yanıyor.

Zaman geçince, epey bir zaman. Kötü anılar değilde güzel anılar hatırlanacak.Hatırlatmak istedim.

iyi yazmalar.

akisina biraktim akmadi

Şu entry gerçek bir için boşalması işte.
Duygusal boşalma, yaşanmışlık..
(#46862362)

Umarım mutlu ve huzurlu bir hayatı olur.

yazarların sözlükteki amaçları

insanların çöplerini dökecek yer bile bulamadığı şu kokuşmuş dünyada, anonim bir şekilde kimseyle muhatap olmadan içini dökecek bir başlık bulmak.
Ve kimseden hiçbir şey okumadan sessizce sözlüğü terk etmek. Benim için bir avuç harften ibaretsiniz. hepsi bu.

anda hissedilenler

Ben genel olarak uzatma taraftarı hiç olmadım ki zaten; benimleyse yürür, ortaksa paylaşır, dinlerse duyar, duyarsa anlar, anlamaya çalışmıyorsa zaten anlamaz, yola hiç çıkmamışsak zaten yürümek beyhudedir; kısacası isterse zaten yapar; kendimizi kandırdığımız senaryolar bitti...

Ve ben seni özledim.

Evet

anda hissedilenler

Farkındalığın getirdiği yorgunluk. Atılan her adımın asli sebebini biliyorum ve bu beni mental açıdan çok yoruyor. Bir şeylerin olması gerektiği için değil de başka planlar çerçevesinde yapılmış olduğunu bilmek, yani hissedeceğim güzel duyguların bir planın parçası olduğunu bilmek beni yoruyor.

Yolda yürürken diğerlerinden farklı olduğunu gördüğüm kaldırım taşına bile bir anlam yükleyen ben, hiçbir şeyi anlamlı bulamıyorum artık.

başka sevgilerde teselli bulmak

hayır, çok kırıcı ve üzücü. kimseyi yara bandı görmeğe lüzum yok, yazıktır herkesin bir kalbi, umutları var.

teselliyi nil karaibrahimgil şarkılarında arayalım derim, zihin açıcı bir edebiyatı var.

--spoiler--
mor bana gitmez pelin'e gider, teho, yandım evladım, hele mor bana gitmez pelin'e gider, pelin'e gider, yar bana mor gitmez,
--spoiler--

sözlük yazarlarının söylemek istedikleri

Kafamı toparlayamıyorum...

Seni neden özlediğimi hala anlayamıyorum. Anladık! Sen daha gercekcisin. Ben belki de daha polyannayim. Ama senin de kafanın kurcalandigini hissediyorum.

Sanırım mutsuzum.

Tek bir cümlenle de, karar yolundayım.

Ufak bir mutluluk, büyük olaylara gebe olabilir.

Bu kadar dağınık kafayla, ancak bu kadar...

sözlük yazarlarının söylemek istedikleri

Son zamanlarında senden nefret etsem de senin değişmene belki ben sebep oldum, bilmiyorum.
Ama eski ve ilk haline ithafen söylüyorum; beni affet.
Birlikte olmak için söylemiyorum, üzülüyorum sadece.

Diyeceğim başka bir söz yok.

bir şarkı sözü der ki

Ne böyle senle, ne de sensiz.
Yazık yaşanmıyor çaresiz.
Ne bir ara da, Ne de ayrı,
Olmak imkansız, hiç sebepsiz...

işte biz o gün tükeneceğiz...

Evet.

düşün ki o bunu okuyor

Hatırlıyorsundur değil mi?
Uyuyama. Bir defa da sen uyuyama.

geceye bir aforizma bırak

“Sevgiyi Gerçek Kılan Şey Mücadeledir. Sevdiklerini Kadere Bırakamazsın.”

intihar

Hayata karşı umutları kırılmış, kalp kırıklıklarıyla dolu bir yaşamı artık sona erdirmektir.

Hayat her şeye rağmen devam ediyor, güzel gibi pembe götlülerin kurduğu cümlelerin tek bir teselli ifadesi olmayan salak saçma şeyleri duymak irrite edici. Ha elbetteki bu değil ki hemen buna bir son verelim, bitirelim.
Bu sadece bir istek. Ölmüş veya intihar etmiş olmuş sayılmak için artık nefes almıyor olmanın gerekmediğini biliyorum.
Bazen insanlar maskeler takarlar. Buna mecbur bırakan hayatı tekrar tekrar sevmiyorum.
Bazen de ruhunu bir odaya kapatılmış gibi hissedersin. O odanın ışık alan tek bir deliği yoktur. Zaten ruhun artık kör, sağır ve dilsizdir.
Geçmişi ve kötü zamanlarda yaşayan bir zaman makinesi olmuştur.
Son vermek istediğin budur.
Eğer bunun başka bir yolu olsaydı bunca ihtimaller arasında intiharı kimse düşünmezdi.
Hem de sonrasında belki de daha kötü bir hayatın beklediğini bilmeden...