Kızların sıçmadığını zannederdim, ve erkekler gibi işediklerini de zannederdim

Bazi erkekler sadakatsizlik yaptiysa, sadakatli olan diğer erkeklerin suçu ne. Genelleme yapılmasın

Edit: ben işimde gücümde bir erkeğim. Ve sadık biriyim...

Depresyonda iken veya az yemek yiyorsanız düşük oluyor. Antidepresan kullanırsanız veya fazla yemek yerseniz yükselebilir

Paylasmayin bu tür detayları. Avcıya avlanmayı öğretmeyin

Ortaokulda oynamaya çalıştığım bir oyundu. Çünkü arkadaşlarim oyunu abartarak anlattığı için oyunu bi o hevesle oynamaya çalıştım. Ve anlattıkları gibi çıkmadı. Bir kaç takılmadan sonra oynamaya devam etmedim. Anlamsız ve boş bir oyun.
Karakterin kadin/erkek cinsiyetine bürünmesine aldanmayin. Onu kontrol eden güç gerçek hayatta görselde görünen cinsiyetin tam tersi olabilir. Görüntülere aldanmayın.

1. 26 yaşımda iken, görücü usulü tanıştığım kıza "annemle aynı evde yaşayabiliriz" dedim diye red yedim. Red yediğim o günden itibaren evlenemeyeceğimin farkına vardım. Öncesinde asla bunun farkında değildim. Çok mutluydum. Öncesinde bankalara borcumun olması bile beni etkilemezdi. Şimdi ise kızdan red yedikten sonra borcumun olması bile hemen moralimi bozuyor. Kronik depresyona yakalandım.

Isyerinden tanıştığım kızla da 10 ay boyunca görüştüm. O kız da aynı nedenden dolayı red etti sanırım. Ve anti depresana devam.

Annemle yaşamak zorundayım. Çünkü kimsemiz yok bu ülkede. Annem babamın vefatindan sonra evlenmedi, başımıza üvey baba getirmedi. Onu yalnızliga terk edemem. 60 yaşına geldi.

Sonunda terk edilecek bir erkektir. Aşırı sevgi sonucunda kızın g*** kalkacak. Burnu havalarda olacak. Kendisini bi b*k zannedecek. Egosunu şişirecek. Ve eninde sonunda terk edecek. Sadık olanlarının sayısı zaman geçtikçe azalmakta. Mantıksal açıklaması ise şöyle... Çünkü size aynı karşılığı vermeyecektir, tahtaravellide dengesizliğin olması gibi... ağır basarsaniz, karşınızdaki havalara çıkacak. Sevgide denge önemlidir. Dengesizligin olduğu yerde düzen olmaz, kargaşa olur.

Sonraki hayatın şu anki hayattan daha iyi olacağını mı zannediyor? (Inançlı ise) Sonraki hayata ne kadar hazır? Abartmasın. Hiç değmeyecek şeyler için kendisini kendi hayatıyla cezalandırmasın. Çünkü gelecek geçmişten daha hayırlıdır. Ümitvar olsun. Umudunu kaybetmesin.

Birisi için değerli olduğunu zannedersin, ve öyle olmadığını o birisinden bizzat kendin öğrenirsin. Gelsin depresyon, bir şey yapmama isteği, odaklanamama ve dikkat eksikliği (eğer yazılımcıysan fena sorun).

Allah böyle insanlari karşımıza çıkarıyor ise, onlara benzemeyelim diye çıkarıyor.

Bi kız tarafindan red yedikten sonra (naz mi yapıyor, cozemedim. Çünkü halen konusuyoruz) yazmaya basladik

Asla normal değil. Aşırı iğrenç. Biri benim kız arkadaşıma yavşadı benim yanımda. Kahvaltıya davet etti. Ve bi fırsatını bulup laf soktum ona "dünyanın en yılışıksız adamısın" dedim.

"Mutlu olmak istiyorsan, yanındakini de mutlu etmeyi bil. Bunun adı biz bilincidir" doğan Cüceloğlu'nun sözü

Bu yıl işyerine her hafta bir kaç kez gelen getir götürcüyle tanıştım. O arkadaşın yaptığı eylemler.

Bekar bir kızla spor salonuna gider.
Bekar kızlara Milka çikolata ısmarlar.
Bekar kızların molasına denk gelecek şekilde işyerine gelir, ve onlarla kahvaltı yapar. Tabi ki, eli boş gelmez.
Bekar kızlarla AVMye gider.
Bekar kızlara kahvaltı teklifi yapar. (ve bu kızlardan birisi ise benim görüştüğüm kız. Yanı başımda benim kız arkadaşıma "kahvaltıya gelir misin "dedi. Ve kız "hayır" cevabını yapıştırdı. Ve bu kızla görüştüğümü bilmesine rağmen o soruyu sordu.)

Evli erkek ise, evli erkek gibi davranıp. Diğer güllere yaklaşmaması gerekir. Ve yaklaşmayı alışkanlık haline getirmiş, bu duruma hiç ses çıkarmayan kızlar yüzünden.

O şahıs her şahsi işi düştüğünde beni arayan kişi. Artık bana ulaşamaz. Her yerden engelledim.

Hamas bir kuvayi milliyedir. Isgalcilere karşı direnistir. Eger saldırılar ülkesinin sınırları dışına çıkarsa, terör örgütü olur.

Nüfusu 275 milyon olan Endonezya'da 818 bin cami var.
Nüfusumuz 80 milyon ve cami sayımız 90 bin camimiz var.

Endonezya nüfusu Türkiye'nin 3.5 katı. Ve cami sayısı ülkemizden 9 kat fazla.
Bu konuyu açan arkadaşın alanıyla ilgili konuşmasını tavsiye ederim.

Karısının da kiminle yatıp yatmayacağına karışmaz sanırım. Çünkü namus kavramı yok.

Tırnakları uzatmamış ise... Sonuna kadar kesmiş ise daha çekici olur.

(bkz: seninle geleceğim yok deyip terk eden sevgili) uzağında sizi görememiş.

Çalıştığım işyerinde suriyelilerin özbeklerin yaptığı işleri bizim vatandaşlar yapmıyor. Bizim vatandaşlar işi beğenmeyip, 3-5 gün çalışıp çıkıyor.

Ülke batacak diyenlerin yabancı işçilerin ülke ekonomisine katkısından habersizler. Sanıyorlar ki, yan gelip yatıyorlar. Yabancılar çalısıp, kira, elektrik, internet, vb. tüm harcamalari kazandiklari paralariyla yapıyorlar. Ve ihracat yapan tekstil firmalarinda çalışıyorlar, ülke ekonomimize katkıları var. Bunu göz ardı etmesinler.

Kanada'da tesisat, badana vb. işleri hep göçmenler yapar. Katma değeri yüksek işleri Kanada vatandaşlari yapıyor.

Yabancı göçmenleri şikayet etmek yerine!.. Halkımıza katma değeri yüksek işlerde çalışması için hükümetin çalışma yapmasını istese! Daha yerinde bir istek olur! Çünkü bizim vatandaşlarimiz angarya işleri yapmak istemiyor. Rahat işleri yapmak istiyor.

Burada ve sosyal medyada göçmenlerden şikayet edenlerin kaçı üretimde sabahtan akşama kadar ayakta çalışıyor? Koliler taşıyıp paletler yapıyor? Kaçı ağır işlerde çalışıyor? Merak ediyorum!..

Sanki yabancı ülkenin toprakları da vize ücreti talep ediyor gibi...