yunan mitolojisinde libya kralı danaos'un evlendikleri gece babalarının emriyle kocalarını öldüren 50 kızı -biri hariç- hades'in ülkesinde delikli bir fıçıyı sonsuza değin suyla doldurmakla cezalandırılmışlardır.
mutlu ve düzenli bir devlet bünyesi yaratabilmek için kadınlar ve çocukların bütün toplumun ortak malı olması gerektiği düşünü benimsemiştir. bu paylaşımcı -kavat diyemedim- ruhlu feylesofumuza göre kadınlar ortak olunca doğan çocukların kimden olduğu belli olmayacak; baba oğul birbirini tanımayacak, bu şekilde de herkes herkesle kardeş olacaktır bu devlet düzeninde.
insanlar arasındaki biyolojik eşitsizlikten doğan doğal esirlik yanında bir de konvansiyonel veya müessesevi esirlik vardır. mesela savaş esirliği gibi. aristo mantıki tutarlılığını koruyabilmek için düşüncesini aşırılığa kaçmış bir teze dönüştürmüştür. savaşta yenilen düşmanın, kral ve kumandanlardan başlayarak alınan esirlerin de doğal esirlerle aynı statüde yer edineceğini savunmaya şöyle bir mantıkla devam eder: yenen yenilenden daha üstün, daha iyi birtakım niteliklere sahiptir ve dolayısıyla bu ona emretme hakkı verir şeklinde absürt bir düşünce. tabi siyasal bilimler literatüründeki güçlü haklıdır doktrinine çok yakın bir görüş olduğu da aşikar.
orwell tarafından ortaya atılan iki zıt fikrin, inanışın benimsenmesini ele alan teori, çiftdüşün.
aynı zamanda diyalektik kavramına bir göndermedir think twice.