Günlük koşuşturmaca, yoğun iş temposu, modern dijital çağ vs. Gibi Sebeplerle, iç dünyamızı keşfetme ve anlama fırsatı bulamadan, kendimize yabancılaşıyor olduğumuz durumdur.
Hepimiz dış dünya ile öyle yoğun ilişki içindeyiz ki, kendimize gerektigi Gibi vakit ayıramadan bir ömür hızlıca gelip geçiyor maalesef..
Bence pozitif şeyler düşünmek iyi şeyleri kendi alanımıza çekmeye yardımcı olabilir. Evrene pozitif enerji yaymak, güzel şeylere odaklanmak, iyi şeyler düşünmek, bunları hiç denediniz mi?
Eskiden çokça okuyup yazdığım caanım sözlüğün Şimdilerde, ibret almak için girilen, ruh ve akıl hastanesinden farksız bir yere dönüşmüş olması ne kadar da üzücü. Çoğu kez, ben şimdi ne okudum. Bu neydi şimdi. Ruh hastası.. kafayı sıyırmış bu.. gibi cümleler kurmaktan kendimi alamıyorum.
Bu haliyle de, içler acısı sözlüğe ne katabilirim sorusu da yanıtsız kalıyor. Bu ortamı, masumane bir yer sanan arkadaşlara tavsiyem buralarda fazla vakit harcamayın. Körle yatan şaşı kalkarmış diye bir atasözü var. Bir şeyler öğrenmek, okumak için değil de ibret almak için girerseniz ne âlâ. Aksi durumda sizin de hasta olmanız içten bile değil. Hep sevimli, pofuduk bir tavşan olarak kalmanız ve hatırlanmanız dileğiyle..
Keşke şu an elimde kafa karışıklığımı giderecek sihirli bir değneğim olsaydı.
Sorunları,çözmeye çalıştıkça Arap saçına dönüyor,içinden çıkamadığım bir hal alıyor. Akışına bıraksam olmuyor, kafama taksam o da olmuyor. Bir türlü kurtulamadım bu çıkmazdan. Napcam bilmiyorum..
Bunu yaratandan başkası bilemez. Bize sadece tefekkür edip, teslimiyet göstermek düşer. Sorgulamak ne haddimize ki zaten imanı güşlü biri bunu aklından dahi geçirmemeli..
iyi insanlara karşı inanılmaz iyi. Kötülere karşı çok fena Kötüyümdür. Elimde değil napım.
güzel olduğumu düşünüyorum ki öyleyim. Zekiyim ama bazen aptallık derecesinde hatalar yaptığım oluyor. Giyinmeyi, alışveriş yapmayı, Gezmeyi, eğlenmeyi, kitap okumayı, film izlemeyi, müzik dinlemeyi, yüzmeyi, rafting yapmayı, ata binmeyi, voleybol oynamayı severim, okul ve iş hayatımda başarılıyım diyebilirim. Birçok konuda donanımlı ve bilgi sahibiyimdir.
Ya çok huzurlu ortamları, Ya da çok aşırı heyecanlı, adrenalin dolu ortamları severim.
Hayatta kimseye güvenmem. Dedikodu yaparım ama iyi de Sır tutarım.
insanların hatasını direkt yüzüne söylerim. Bu o insanın Arkasından konuşmaktan iyidir.
Sevip güvendiğim insanı korur kollarım.
Eskiden çok duygusal biriydim. Uzun süredir, olaylara mantığımla bakmayı öğrendim.
Yine de, bazen duygularıma yenik düştüğüm anlar olmuştur.
Toplum için faydalı bir insan, duyarlı bir kadın ve iyi bir anne olduğumu düşünüyorum..
Hayat, daha iyi rol yapanların yer aldığı bir sahne gibi. Bu sahteliğin içinde samimi ve gerçekçi insan bulmak o kadar zor ki, bazen kendimden dahi şüphe duyuyorum. karakterim, hislerim, duygularım ve düşüncelerimin ne kadarını dış etmenlerden arındırılmış haliyle kontrol edebiliyorum.. Acaba Ben.. ne kadar benim diye..
AKP döneminin eseridir. Geçim sıkıntısı insanları otizm den beter hale getirdi.
Eskisinden daha az gülüyor, daha az insanla iletişim kurmak zorunda kalıyoruz. bizi hayata bağlayan bir şey bırakmadıları için haklı olarak güvenli limana yani kendi iç dünyamıza sığınıyoruz..
Ne yaptıysam çözüm bulamadım. Her zaman değil ama belli dönemlerde aşırı kıl döküyor. Tek kusuru bu olsun. yapacak Bi şey yok. Gülü seven dikenine katlanırmış..
Bugün bir düzine bayram ziyareti yaptık. Bütün işlere ben koşturdum. Üç demlik çay, iki tepsi su böreği, iki tepsi baklava kaybımız oldu. buna da şükür. Bütün gün koşturmaktan da, Ayaklarım şişti, biraz da tatlıyı fazla kaçırmışım. Müsaadenizle Ben yatar. Çünkü çok yorgunum ve bayramlardan nefret ediyorum anlıyor musunuz..