Adana'da terör örgütü PKK sempatizanlarının düzenlediği korsan gösteri sırasında yaralanan polis memuru kaldırıldığı hastanede şehit oldu.
Yaralı polis memuru kurtarılamadı
Adana'da, terör örgütü PKK'nın Siirt'in Eruh ilçesi'nde ilk silahlı eylemi düzenlemesinin yıldönümü nedeniyle yapılan yasadışı gösteride bir polis memuru bıçakla yaralandı. Hastaneye kaldırılan polis memuru kurtarılamayarak şehit oldu.
Dağlıoğlu Mahallesi, Karasu Kavşağı'nda, bugün saat 20.30 sıralarında toplanan yaklaşık 500 kişi, PKK'nın kanlı eylemlerine başlamasının yıldönümü nedeniyle yasadışı gösteri yapmaya başladı. Terör örgütü lehine slogan atan, halay çeken grup, saat 21.00 sıralarında polisi taşlamaya başlayınca, güvenlik güçleri müdahale etti. Çevik kuvvet polislerinin, panzerle su sıkarak dağıttığı göstericiler, ara sokaklarda 25-30 kişilik gruplar halinde toplandı. Saat 21.15 sıralarında Dağlıoğlu 1 sokakta toplanan grubu dağıtmak için gaz bombası atıldı. Bombanın etkilediği sokaktaki gaz bombası nedeniyle oluşan duman arasından koşarak çıkan bir kişi yere yığılırken, "Ambulans çağırın" sesi duyuldu.
Yaralanan kişinin gösterici olduğunu sanan polis, müdahale için gittiğinde, yaralanan kişinin meslektaşları olduğunu saptadı. Karnından bıçakla yaralanan kişinin, Çevik Kuvvet Şube Müdürü Duran Özgen'in makam şoförü Ferdi Özkan olduğu anlaşıldı. Sol koltuk altından bıçaklanarak ağır yaralanan Özkan, ambulansla Adana Numune Hastanesi'ne kaldırıldı.
Olay yerinde araştırma yapan polis, meslektaşlarını bıçaklayan saldırganı ararken, bu olay sonrası göstericiler, bir kez daha ortaya çıkmadı.
Öncelikle Uzaylılara inanmıyorum. Ve varsa bile terliksi hayvan gibi falandırlar diye düşünüyorum. Neyse konuya dönelim.
Hakikaten senelerdir kafamı kurcalayan bir durum*. Niye biz bu adamları titanyum dan yapılmış ufolarının içinde telepatik kinetik ve bilimum enerji çeşitleriyle haberleşen, bizi kaçırıp üstümüzde deneyler yapan, kıçımıza başımıza çip yerleştiren, ddünyanın sonu zamanında gelip bizi kurtaracak olan, süper seksi bir renk alan mavi kırmızı lazerleriyle kimi zaman dünyanın mına koyan bir şekilde düşünüyoruz ki?
Ulan belki gerizekâlı bunlar. Salak ya bildiğin salak, belki toplayıcılığı bile beceremeyen tek hücreliler veya halaa yerlerde sürünen omurgasızlar. Kardeşim belki bunlar titanyum falan bilmiyordur, tahtadan yaptıkları ufolarla geziyorlardır. Ya ne bileyim, terliksi hayvan gibi veya amip gibi bişeydirler belki de.
Pek sevmediğim bir ülkeden çıkmış, pek sevmediğim bir müzik tarzını yapan, ancak hakkıyla yaptıkları için ve inanılmaz çakıcı sözleri olduğu için çok sevdiğim * bir grup. Şu an için hakikaten harikulade.
Tarzları Nu metal ile Rap-Rock arasında değişen(miş rap rock'u wikipedia'dan öğrendim.) suratları hokey maskeleri ile kaplı ancak sadece imaj olmayan adamlar.
saatlerdir ne yazayım ne yazayım diye düşündüğüm, sonra yazacak bir şey bulamadığımdan dolayı diğerlerinin tanımlarını okumaya karar verdiğim, dağdaki köpoğluların kültür seviyesi...
Dün itibariyle kokoreç yüzünden ortaya çıkan gerginlik. Asıl sebebin ise düğüne kokoreç yiyebilmek için gelen 2 kars'lı kürd vatandaşın, kokoreç yiyememekten dolayı kokoreç dağıtan genç kasap çırağını öldürmek istemesi, ancak kendisini bulamayınca kasabı bıçaklayarak küfürler yağdırmasının olduğu bildirildi. Haberdeki tam metin ise şöyle.
--spoiler--
ÇANAKKALE'nin Bayramiç ilçesi'nde önceki gün gece sokakta yapılan bir düğünde, davetlilere ikram edilen kokoreçten kendisine verilmemesine kızan 48 yaşındaki Fahrettin Baydo'nun, kasaplık yapan CHP ilçe Yönetim Kurulu üyesi Uysal Yılmaz ve CHP eski ilçe Başkanı Sadık Gögüsgeren'i bıçakla yaralamasının ardından olay farklı bir boyuta taşındı. Olaydan ilçedeki tüm Doğu kökenlileri sorumlu tutan yaklaşık 300 kişilik grup, dün gece sokakta toplandı. Polis ve jandarma ekipleri ilçede yoğun güvenlik önlemleri alırken, kalabalık 4 saatlik beklemenin ardından dağıldı.
Önceki gece, Bayramiç'te Hasan Karakuş ile Gamze Adalı'nın Muradiye Mahallesi'nde sokakta yapılan düğünde, aynı zamanda kasap olan CHP ilçe Yönetim Kurulu üyesi Uysal Yılmaz tarafından hazırlanan kokoreçler davetlilere dağıtıldı. Kendilerine kokoreç verilmemesine kızan Fahrettin Baydo ve arkadaşı 42 yaşındaki Taner Demir, düğün bittikten sonra kasap çırağı Kazım Kaya'yı aramaya başladı. Çırağın nerede olduğunu öğrenmek için kasabın sahibi Uysal Yılmaz'ın oturduğu eve giden ikili, iddiaya göre kapıya çıkan kasabın annesi Habibe Yılmaz'ı tartakladı. Üst katta oturan Uysal Yılmaz ise gürültüyü duyup aşağıya indi.
ikili ile kasap Uysal Yılmaz tartışmaya başladı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine olay yerine gelen polis, Baydo ile Demir'i ifadelerini almak üzere ilçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürdü. ikili, yine ifade vermek için aynı yere gelen kasap Uysal Yılmaz ile kapıda bir kez daha karşılaşıp kavgaya tutuştu. Baydo, üzerindeki bıçakla kasap 34 yaşındaki Uysal Yılmaz'ı ilçe Emniyet Müdürlüğü önünde, koltuk altından ve göğsünden yaraladı. Uysal Yılmaz'ın yanında bulunan arkadaşı CHP eski ilçe Başkanı aynı yaştaki Sadık Göğüsgeren'i de karnından yaralayan Baydo, polis tarafından etkisiz hale getirildi. Yaralı Uysal Yılmaz ile Sadık Göğüsgeren, Bayramiç Devlet Hastanesi'ndeki ilk müdahalelerinin ardından Çanakkale Devlet Hastanesi'ne sevk edildi.
Kars Arpaçay nüfusuna kayıtlı Fahrettin Baydo'nun, Uysal Yılmaz ve Sadık Gögüsgeren'i ilçe Emniyet Müdürlüğü önünde bıçakla yaralaması, ilçede tepkilere neden oldu. Olaydan ilçedeki Doğu kökenlileri sorumlu tutan yaklaşık 300 kişilik grup, dün gece sokaklara döküldü. Polis ve jandarma ekipleri ilçede yoğun güvenlik önlemleri alırken, Çanakkale il Emniyet Müdürlüğü'nden takviye ekip istendi. Çevik kuvvet, Bayramiç Garajı, belediye binası, yakınındaki çay bahçesi ve parkta toplanan öfkeli kalabalığı yatıştırmaya çalıştı. Bazı vatandaşların kimlik bilgileri alındı. Olayların büyümesinin önlenmesi için ilçedeki bazı siyasi partilerin yöneticileriyle Bayramiç ilçe Emniyet Müdürlüğü'nde toplantı düzenlendi. Saat 20.00 sıralarında toplanmaya başlayan grup, tüm uyarılara rağmen yaklaşık 4 saat boyunca dağılmadı. Kalabalık, dana sonra geceyarısı dağılıp evlerine gitti.
Bıçakla yaralama olayının şüphelisi Fahrettin Baydo ise sorgusunun ardından Adliye'Ye sevk edildi. Baydo, çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklanıp cezaevine gönderildi. Baydo'nun arkadaşı Demir ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Çanakkale Devlet Hastanesi’ne tedavileri süren yaralı Uysal Yılmaz'ın halen hayati tehlikeyi atlatamadığı, Sadık Göğüsgeren'in ise sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi.
--spoiler--
beşiktaş'ın 8 şampiyonluğunun bulunduğu dönemde 2 yıldıza ulaşabilmesi için federasyondan 2 şampiyonluk dilendiği zaman fenerbahçe'nin gösterdiği tepki.
Beşiktaş Türkiye profesyonel futbol ligi kurulmadan önce yapılan 4 er maç sonucunda şampiyonun belli olduğu 2 şampiyonluğu tescil ettirince fenerbahçe'nin tüm istanbul ligi, marmara ligi, bölge ligleri şampiyonluklarının şerefine 17 yıldızlı formalarla çıktığı maçlarda görünen takımdır. Gördüğüm en yaratıcı tepkilerden birisidir.
Bir beşiktaşlının yazdığı şu yazı umarım bazılarının gözünü açar.
--spoiler--
akip ettiğim kadarıyla yazılı ve görsel basında, Beşiktaş'ın kazandığı şampiyonluk 13. şampiyonluk olarak ilan ediliyor.
Şu devirleri yaşayanlar olarak hepimiz biliyoruz ki, bu Beşiktaş'ın 11. şampiyonluğu.
Diğer iki sözde şampiyonluk ise, Haluk Ulusoy Federasyonu zamanında Beşiktaş'ın ikinci yıldızı takabilmesi adına uydurulmuş iki şampiyonluktan ibaret.. Bilindiği gibi, rahmetli Cenk Koray'ın öncülüğünde başlatılan bu girişimle, Türkiye Ligi 1959'da kurulmadan önce, 1958 ve 1957 yılları arasında Beşiktaş'ın Türkiye'yi Şampiyon Klüpler Kupa'sında temsil ettiği gerekçesiyle iki şampiyonluk daha eklenmiş ve Beşiktaş o "şerefli" yıldızı göğsüne takmıştı.
Türkiye Ligi 1959 yılında kuruldu ve üzerinden 51 sezon geçti..
Galatasaray 17, Fenerbahçe 17, Beşiktaş 11, Trabzonspor 6 = Toplam 51 sezon.
Ancak 51 yıla 53 şampiyonluk sığdırılıp Beşiktaş'ın şampiyonluğu 13'e çıkarılmaya çalışılıyor.
Türkiye Ligi 1959 yılında kurulmadan önce, 1951-59 yılları arasında istanbul Profesyonel Ligi oynandı. Bu ligde Galatasaray ve Fenerbahçe 3, Beşiktaş ise 2 şampiyonluk kazanıyor. Beşiktaş'ın Şampiyon Klüpler Kupasına (ŞKK) gittiği o iki sezonda ise istanbul Liginde 1957 yılında beşinci, 1958 yılında ise dördüncü.. Peki neden dönemin Federasyonu Beşiktaş'ı yollamış ŞKK'na? Federasyon bu takımı belirlemek için, 1956-57, 1957-58 sezonlarında bir turnuva düzenliyor. Aynı Federasyon aynı adlı turnuvayı 1958-59 sezonunda bu sefer Türkiye Ligine yükselecek takımı belirlemek amacı ile düzenliyor ve o turnuvayı Kasımpaşa kazanıyor.
1956-57 ve 1957-58 yıllarında aslında liginde beşinci ve dördüncü olan Beşiktaş, bu küçük turnuvaları kazandığı için, yıldız hesabına iki şampiyonluk daha eklendi.
Peki ya şampiyonluk sayısına?
Ona dokunmaya Ulusoy Federasyonu dahi cesaret edemedi. O dönemki Federasyonun yaptığı açıklamayı aynen kopyalıyorum:
TÜRKiYE FUTBOL FEDERASYONU BASIN BÜLTENi: YILDIZ TAŞIMA HAKKI
Tarih: 25.03.2002
BASIN BÜLTENi
Beşiktaş Kulübümüzün Ligler Statüsünün 29/b maddesinde öngörülen hüküm ile ilgili başvurusu ve Yönetim Kurulumuzca 21 Mart 2002 tarihli toplantıda alınan karar hakkında yanlış anlamalara mahal vermemek ve spor kamuoyumuzun doğru bilgilendirilmesini temin amacıyla açıklamada bulunulması gerekli görülmüştür.
Kulübümüz, Türkiye Profesyonel Ligi henüz kurulmamış iken Federasyonumuzca "Federasyon Kupası Şampiyonası" adı altında 1956-1959 yılları arasında üç kez düzenlenen müsabakalar neticesi kazanmış olduğu iki adet birinciliğin Lig Şampiyonluğu olduğu savı ile şampiyonluk sayısının 9 değil 11 olarak kabul edilerek ile iki altın yıldız taşıma hakkının tanınmasını talep etmiştir.
Aynı içerikli bu ikinci talep de kabul görmemiştir. Anılan şampiyonalarda alınan birinciliklerin Lig şampiyonluğu olarak kabul edilmesi mümkün değildir.
Yapılan incelemeler esnasında "Federasyon Kupası Şampiyonluğu"nun oynandığı yıllarda "Türkiye Profesyonel Ligi" ve "Türkiye Kupası" organizasyonlarının bulunmadığı, bu müsabakaların Federasyonumuzca ülkemizin genelinde düzenlenen ve birincilerine Türkiye’yi yurtdışında temsil hakkı tanınan nevi şahsına münhasır organizasyonlar olduğu değerlendirilmiştir.
Federasyon Kupası Şampiyonalarında alınan birinciliklerin Türkiye Ligi Şampiyonluğu olarak kabulü mümkün olmamakla birlikte yukarıda sunulan nedenlerle bu birinciliklerin Ligler Statüsünün 29/b maddesinde öngörülen sayı hesabı açısından dikkate alınması Yönetim Kurulumuzca hakkaniyete uygun bulunmuştur.
Türkiye Profesyonel Liglerinin 1959 yılında başlamış olduğundan tereddüt yoktur. Bu dönemden önce mahalli ligler ve 1956-1959 yılları arasında da ülke çapında "Federasyon Kupası Şampiyonası" oynanmıştır.
1956-1957, 1957-1958, 1958-1959 sezonlarında gerçekleşen "Federasyon Kupası Şampiyonası"nın 1959 yılından sonra devam eden lig şampiyonası veya Türkiye Kupası’nın birinin ilk hali olarak kabul etmek mümkün değildir.
Bu şampiyona bölgesel yarışmalarda başarılı olan kulüplerin yarıştıkları sui generis (nev-i şahsına münhasır) nitelikli bir şampiyonadır.
Bu sebeple bu şampiyonada iki defa birincilik kazanmış Beşiktaş Jimnastik Kulübü ile bir kere birincilik kazanmış Kasımpaşa Kulübünün bu başarılarının Türkiye Profesyonel Ligi şampiyonluğu olarak kabulü mümkün değildir.
Ancak bu müsabakaların Federasyonumuzca ülke çapında düzenlenmiş olması, düzenlendikleri dönemde ayrıca ulusal bir lig organizasyonunun mevcut olmaması ve birincilerine ülkemizi uluslar arası yarışmalarda temsil etme hakkı tanınmış olması sebeplerinin hepsi bir arada değerlendirilerek bu kulüplerimizin anılan turnuvalarda aldıkları birinciliklerin Ligler Statüsünün 29/b (10/1) (2001) fıkrasında ön görülen hak açısından gerekli sayı hesabına dahil edilmesine karar verilmiştir.
Spor Kamuoyunun dikkatine saygı ile sunulur.
Türkiye Futbol Federasyonu
Görüldüğü gibi, Beşiktaş'ın şampiyonluk sayısının arttırılmadığı, sadece yıldız takabilmesi için, yıldız hesabına artı iki çentik atıldığı vurgulanıyor tabir-i caizse.. Bu gerçek ortadayken ve üzerinden sadece 7 yıl geçmişken, medya dezenformasyon ile bu sayıyı şimdiden 13'e çıkarmış durumda. Bizim neslimiz bunu hatırlayacak, ancak bir süre sonra bu unutulacak ve bu artı 2 rakamı doğru bilinen yalanlar sınıfından hayatımızın bir parçası haline gelecek..
O yüzden şimdiden buna bir dur denmeli. Beşiktaş'ın şampiyonluğu 11'dir ve eminim ki gerçek Beşiktaşlılar da bu "Beşiktaşlı duruşu"na yakışmayan sahte şampiyonluklardan kurtulmayı en az bizim kadar temenni ediyorlardır..
(1956 yılında Türkiye'yi ŞKK'nda istanbul Profesyonel Ligi şampiyonu sıfatıyla Galatasaray'ın temsil ettiğini ve aynı gerekçeyle Galatasaray'a da yıldız hesabında artı bir verilmesi gerektiğine değinmiyorum bile. Zira dediğim gibi, biz Galatasaraylılar olarak böyle suni artıların peşinde değiliz. Gerçek Beşiktaşlıların da olmaması gerektiğine inandığım gibi..)
Bu vesileyle Beşiktaş'ın 11. şampiyonluğunu kutlarım.
--spoiler--
Eziklerin hala bana sitenin tasarımında kullanılan dili ve konuşan kişinin adını söylediği, asıl soruma cevap alamadığım site.
Arkadaşım Keltler ile Galatlar ile ATATürk'ün Osmanlı'nın istanbul'un fethi'nin ve istanbul'un ne alakası var.
Ve diğer eziklere cacık tarifi...
Bir kaçtane hıyar alınır güzelce soyularak doğranır ve yoğurtla karıştırılır arzu edilirse sarımsak ta eklenerek servis edilir... Yani cacık yapmak için (bkz: hıyar) ve yoğurt gerekir.
Lakin cacık olanların yoğurdu az gelmiş biraz ekleme yapsınlar...
Bir kaç gündür bazı komedi şahısların Türkiye'de 30 milyon kürt var, 10 milyon arap, 5 milyon gürcü, 5 milyon rum ve ermeni gibi tespitlerini okuduktan sonra geriye kalan 1 milyon Türkiye Türk'ü için kurmaya karar verdiğim dernek.
Üye olmak için gerekenler;
Nüfus cüzdanı fotokopisi,
Sabıka kaydı,
6 adet fotoğraf,
Askerlik terhis belgesi (erkekler için),
Dün bursa'da patlak veren sucunun asansörde damacanaya masturbasyon yapması olayına mütevellit bobilerde görüp katula katula güldüğüm bir espri. Yaratıcısını tebrik etmek lazım... Kim ki o... Tabi ki doubloon
"Gerçekleri tarih yazar, tarihi de şikeyle salatasaray"
tezahüratına esin kaynağı olacak ligin son haftasındaki, 8-0 lık Ankaragücü maçının oynanacağı 1992-1993 sezonunun, en önemli derbi maçıdır. Ali Sami Yen stadı'nda TEsadüfen(!!!) Fenerbahçe'mizin galibiyeti ile bitmiştir...
istatistik ve olasılık tanımlarında tesadüf: Devinimli olmayan, kendi kendini tekrar etmeyen, rastgele ve şans faktörüyle olan olay,
Fenerbahçe Galatasaray maçları Tesadüf
Galatasaray'ın UEFA kupası tesadüf değil. **