Vayyyy beee yıllar yıllar oldu burayı satıp ekşiye kaçalı lise yıllarım ergenlik yıllarım hep buralarda kapanıp gitsen de seni unutmayacağım sözlük. Çok üzüldüm şu an aşırı nostaljik bir hava hakim galiba ağlayacağım * )
Edit: şifremi hatırlamam tam 20 dakikamı aldı allah belanı versin sözlük.
olacaklardan habersiz bir şekilde saat tam gece 3 buçuk sıraları uyumaya çalışmaktaydım. bir anda kendimi gazinoda bulmuştum, devran çağlar o narin bıyıkları ile karşımdaydı ve elindeki pembe peluşlu mikrofonuyla o harika sesini sergilemekteydi.
her şey güzel giderken gözlerini bana dikip,
-lütfen korkma! sadece biraz eğlenicez.
diyip sahneden hızla inmekteydi.
ne yazık ki artık yanımdaydı,
-bana 2 dakika müsade eder misin? dediğimde hay hay demekle yetinmişti.
bir hızla bülent ersoy'u arayıp (saçmalığın dibi),
-abla yardımına ihtiyacım var! beni kurtarman lazım dediğimde ise,
-benden kaçabileceğini mi sandın? sesini duymamla şaşırmam bir olmuştu.
bu rüya gerçekten bir kabustu. hangi ruh haliyle gördüm bilemiyorum.
tek soru şuydu; peşimdeki devran çağlar mıydı? yoksa bülent abla mı?
ya da ikisi de mi?
garip bir korkudur. evde yalnız olsanız bile sanki biri gelip sizi aşağıya iticekmiş gibi gelir.
bir de ne kadar yüksekten bakarsanız o kadar artar bu korku.
balkona sigara içmeye çıkılıp, gökyüzünü izlerken, izmirin ne çok soğuk, ne çok sıcak rüzgarının, hem üflediğiniz dumanı alıp karanlığa karıştırıp, hem de teninizi okşayıp,
huzur vermesi ve hafif uykunuzu getirmesi... süper bir duygudur. hele böyle bir gecede.