hakkında müzikal bir tanım yapmayacağım ama, gencebay ın türk halk müziğini yozlaştırdığını iddia eden bazı bağnaz kesimlere, bu eseri dinlemelerini tavsiye edeceğim. gencebay ın, "gönül dağı" , "hey gidi goca dünya", "gurbet" gibi yüze yakın türk halk müziği bestesini yok sayan bağnaz müzikseverler, bu eseri bir dinlesin de, türk topraklarında yapılmış en özgün halk müziği örneklerinden birine şahit olsun.
•orhan gencebay ın, doksan sonrası ağırlık verdiği, enstrümantal yanı güçlü şarkılardan en kıymetlisidir. gencebay ın çoğu eserinde gördüğümüz, kendine has tezene tekniğiyle çalınmış bir bağlama solosuyla başlayan eser, bu esnada türk halk müziği tarzında bestelendiği izlenimi verir. fakat, hemen akabinde giriş yapan viyolonsel, keman, bas ve elektro gitar karşılamaları, eserin, enstrümantal - rock diye tabir edilebilecek bir yapıya bürünmesini sağlar. esere ortadoğu havası katan darbuka ile, batı normlarındaki davul atakları, eserin ritmik kalitesini oldukça yukarı çeker.drum machine de kullanılmamıştır. yarım dakikada bir kendini gösteren synthesizer, müziğin elektronik kısımlarını teşkil etme konusunda, elektro gitarı yalnız bırakmaz. elektro gitarla sunulan, esere giriş kısmı, rock formlarını dahi zorlar. beş küsür dakika boyunca bas - elektro gitar, keman - viyolonsel, davul - darbuka atışmaları ile süren eser, beşinci dakikasının ilk saniyelerinde başlayan elektro jazz gitar solosuyla sona ererken, türkiye de yapılmış en iyi şarkı olduğu ve enstrümantal yönü kuvvetli olan sözlü şarkılarda, sözlerin derin anlamlar taşımayarak, dinleyeni yormaması gerektiği düşüncesini reddetme konusunda, şahsımı ikna etmeyi başarmış olan, orhan gencebay çalışması.