şu an sadece uzman siyaset gurmelerinin fark edebileceği, yakın zamanda herkes tarafından gözle görülmesi muhtemel olan yakınlaşmadır.
ha bu ittifak yapacaklar ya da koalisyona girecekler şeklinde düşünülmemeli. ama dikkat ettiyseniz 19 mart süreci mhp tarafından sahiplenilmedi. aksine genel başkan bahçeli ve mhp'nin hukukçu kurmayı feti yıldız iddianamelerin hazırlanması ve yargılamanın bir an önce yapılması gerekliliğine ve tutuksuz yargılanma hususuna dikkat çekiyorlar.
zaten bundan on yıl önce adeta tek bir parti gibi hareket eden chp-mhp ikilisinin arası hdp yüzünden açılmıştı. e şimdi mhp dem parti ile de kanka olduğuna göre chp'ye bir düşmanlık beslemenin sebebi mantıken yok.
ayrıca chp, akp'ye her konuda karşı olsa da mhp'nin başlatmış olduğu çözüm sürecine şartlı olarak yüzeysel destek veriyor. chp'nin iktidar olma sürecinde akp'ye karşı yürüttüğü mücadelenin tek boyutu seçim değil. iktidara geldikten sonra işlerini görecekleri bürokrasiye de ihtiyaçları var. bu nedenle chp, bürokrasi içindeki mhp unsurlarıyla bazı iş birliklerini faydalı görüyor olabilir. mhp de olası chp iktidarında bürokrasideki kadrolarını korumak için chp'yle arayı hoş tutma amacını güdüyor olabilir.
zamanla görürüz neyin ne olduğunu. türkiye siyasetinde olmayacak hiçbir şey yok. şu an için detaylı bakan gözlerle görülecek yakınlaşma birden sonlanabilir de. ama bir bakarsınız özel ile bahçeli'yi kol kola görürüz. garantisi yok bu işlerin.
yang boyz mang boyz her boku da biliyorsunuz ha. zaten avrupa'da anca bu takımları falan bilirsiniz. hayatınızda görmüş müsünüz sanki real madrid, psg, liverpool falan?
sonra 12 yıldır şampiyon olamadığnız sirk liginde şampiyon olabilmek için her türlü hileye başvurun, adı yine sirk ligi olsun.
cumhuriyet tarihinin en kahredici olaylarından biridir. o tarihte türkiye'nin en modern, en ileri, en batılı ailesini yeni rejimi sağlamlaştırma adına bir gecede yurtdışına sürdüler. osmanlı'nın kültürel mirası osmanlı ailesine değil, çakma osmanlı torunu sıradan anadolulu vatandaşlara kaldı.
sürülen hanedan üyeleri yıllarca türkiye'ye giremedi. önce 1952'de hanedanın kadın üyelerinin türkiye'ye girişine izin verildi, 1974'te ise tüm hanedan üyeleri için sürgün sona erdirildi. sürgünden sonra bazı hanedan üyeleri türkiye'ye dönseler de birçok mensup bugün hâlen başka ülkelerde yaşamayı tercih ediyor.
efsanevi galatasaray marşının nakaratında geçen, onun yenilenmiş hâlinin nakaratında yine geçen, değerli müzisyen mehveş emeç'in "cimbom galatasaray galatasaray şampiyon" şarkısının sonunda da güzel bir bitiriş yapan ve her maçta galatasaray taraftarının dilinden düşürmediği sözdür.
italyanca'da sadece galatasaray anlamına gelir. türkiye'de kimse galatasaray'a kısaca gala demez ama dünya çapında gala deniliyor. çünkü galatasaray dünya çapında kabul gören ve şanı tüm kıtalara ulaşmış bir kulüp.
yani sizin dünya çapında bilinen bir lakabınız olmayacak. gala lakabı türkiye'de belirlenmedi. dünyanın layık gördüğü bir lakap. o galatasaray'a özgü bir şey. aşağılık kompleksine kapılıp yarın kendi kendinize "fene" diye bir şey uydurmayın. *
victor osimhen istese dünya devlerinde oynayabilir. dünyanın en iyi forvetleri arasında gösteriliyor. ama ısrarla galatasaray'da oynamak istedi, kiralık dönemi bittikten sonra sözleşme imzalayarak kalıcı olarak galatasaray'a gelmek istedi. öyle ki "galatasaray'a gidemezsem futbolu bırakırım" dediği bile iddia edildi.
peki osimhen'in bu galatasaray ısrarı neden? hiç merak ettiniz mi?
para mı? başarı mı? istanbul mu? teklif edilen başka şeyler mi? hayır hiçbiri.
osimhen fenerbahçe'nin tadını aldı arkadaşlar. başka bir şey isteyemiyor artık. en kısa zamanda yine fenerbahçe'nin tadına bakmak istiyor.
fenerbahçe'nin taraftar profili hakkında vatandaşa fikir veren bir versustur. biri engelli, allah şifa versin ama sapıklığı (karşılaştığı her kadının içine düşmesi, ojeli ayak sorması) göz ardı edilecek gibi değil. öbürü zaten raporlu. her ikisini de sempatik diye önümüze sunup sempati duymamızı bekliyorlar.
türkiye'de sempatik taraftar denildiğinde akla gelecek isim galatasaraylı mümtaz amca'dır. adamın her videosu terapi gibi. *
basketbol ayakkabılarının parke üzerinde anlık kaymalarından kaynaklanmaktadır. basketbol hızlı bir oyun olduğu için oyuncular dar bir alanda sürekli bir oraya bir buraya hareket ettiklerinden bu ses bir basketbol maçında yüzlerce kez duyulur.
atatürk'ü ve atsız'ı aynı kare içerisinde paylaşan türkçülere duyurulması gereken gerçek. atsız'ın hayatı kemalist rejimi tenkit etmekle geçmiş, adamlar atsız'ı atatürk'ün manevi oğlu gibi gösteriyorlar.
bir başka anti-kemalist olan ibrahim kaypakkaya'yı atatürk'le birlikte paylaşan ahraz cehapeliler gibisiniz.
chatgpt'ye önden çekilmiş kaliteli bir fotoğrafını ya da selfie'ni atıyorsun, elbette bilimsel olarak net bir teşhis koymuyor ama bazı tahminlerde bulunabiliyor.
bende birinci sırada doğal olarak anadolu çıktı, ikinci sıraya da kafkasya'yı (azerbaycan, gürcistan, ermenistan) koydu. sonrasında akdeniz halkları, irani halklar diye gidiyor.
edin ceko'yu ve tadic'i yıkanmamış bulaşıkların tezgahta biriktiği yerde mutfak tüpüyle aynı kareye sokarak uğurlamaları sonucunda fener'in almış olduğu yeni isimdir.
halbuki ondan birkaç gün önce kültür simgesi galatasaray oyuncularıyla miting yaparak vedalaşmıştı.
aralarında efsanevi bir kıtalararası derbi varmış gibi algı oluşturulmaya çalışılan iki kulübün arasındaki devasa farkı gösteren versustur. ayrılan oyuncusunu bile yıkanmamış bulaşıkların olduğu yemekhanede uğurlayan mutfak tüpü fenerbahçe, kültür simgesi galatasaray'a rakip olabilecek klasmanda değildir.
ankara'nın köyünden gelip rejim desteğiyle yerli ve milli burjuvazi yapılan sonradan görme bir ailenin sonradan görme evladı olan varoş bir başkana sahip, taraftarı da en az başkanı kadar varoş olan, rambo okan isimli bir 46'lığı kendine amigo belleyen, tüm dünyada adı şikeyle teşvikle birlikte anılan, bulunduğu ilçe bile sonradan görme varoşlukla özdeşleşen, stadının yanından bile boklu dere akan, maç yapmaya gelen misafir takımlara bok kokusu teneffüs ettiren varoş kulüptür.
eskilerden bir efsane. gazeteci ruşen çakır, vatan gazetesi'nden ayrıldığını twitter üzerinden belirttiğinde bir kişinin "atatürkçüleri medyadan bir bir kovuyorlar" tepkisine bu cevabı vermişti. buna aynı kişiden gelen ikinci tepki ise çok enteresandı!
hani galatasaraylıların sürekli söylediği bir şey var ya, "türkiye'dir galatasaray" diye. buna kesinlikle katılmıyorum! galatasaray büyüklüğü türkiye'yi aşan bir camia. galatasaray türkiye ile sınırlandırılamaz. dünyanın her yerinde galatasaray taraftarı ve sempatizanı var.
türkiye olan fenerbahçe'dir. fenerbahçe tam olarak türkiye'nin bir ortalaması. zira fenerbahçe türkiye çapında bir kulüptür, türkiye'nin sınırlarını aşamaz ama türkiye içindeki tüm toplumsal kesimlere hitap eder. rezil bir camia olması da tamamen türkiye'yi birebir yansıtmasından kaynaklanıyor. fenerbahçe'de türkiye'nin genel varoşluğu var.
ben devlet olsam ve bir kişinin cumhurbaşkanı olmasını istesem;
-önce saçma sebeplerden dolayı üstüne giderim.
-akıl mantık almayan şeylerden soruşturma ve dava açtırırım.
-sonra bu soruşturmalardan birinden, saçma olduğunu göstere göstere hapse atarım.
-bu arada üniversite diplomasını bile tartışmaya açarım.
-hatta bunlarla yetinmiyorsam, ideal noktaya gelinmemişse önce fotoğrafını, sonra adını bile yasaklarım.
çünkü bir kişiyi böyle bile isteye mağdur etmenin o kişinin oylarını patlatacağını çok iyi biliyorum.
öyle bir noktaya getiririm ki, bu kişiyi sevmeyenlere bile "lanet olsun ben de ona oy vereceğim" dedirtirim.
süreç adeta şu anki oy oranları yetmez, imamoğlu'nun oyları daha da artsın diye yürütülüyor.
tacettin limoncuoglu nickli yazarın iki ay önce herhangi bir sebep ve süre belirtilmeden çaylak yapılması ve dolaylı olarak adeta silik yemiş hâle getirilmesi nedeniyle oluşan boşluğu doldurmak üzere uludağ sözlük camiasına katılmış olan yeni yazardır.