ülkeye abd-israil saldırısı olursa ülkeye zararı dokunacak sevgidir. bu mahlukların ekseriyeti gerçek chp'li değil, sadece islam'dan hoşlanmadıkları için chp'ye oy veriyorlar. chp'li yöneticiler bile israil'i tasvip etmezlerken bu yaratıklar hem chp'ye oy verir hem de lübnan, filistin, iran hatta belki de türkiye'deki insanların öldürülmesini savunurlar. hepsi potansiyel mossad ajanıdır, iç güvenlik tehtididir.
hukukun evrensel kabul görmüş bazı kuralları vardır. bunlardan bir tanesi, gaip olmayan birinin gıyabında yargılama yapılamayacağıdır. iddia makamının yer aldığı, savunma makamının yer almadığı bir davada tarafların eşitliğine riayet edildiği söylenemez. binaenaleyh, bir tarafın taleplerini belirtmekte, delillerini mahkemeye sunmada özgür olduğu bir ortamda diğer tarafa bu hak tanınmıyorsa adil bir yargılanma yapılmıyordur. bu durum anayasa'da ve normlar hiyerarşisinde 6284 sayılı garabetin üzerinde yer alan avrupa insan hakları sözleşmesinde tanınan adil yargılanma hakkının ihlalidir ve davanın reddini gerektirir.
hukukta redd-i hakim müessesesi vardır. kişiler, kendilerine taraflı davrandığını düşündükleri, kararını önceden belli etmiş olan, karşı tarafın eşi, dostu, akrabası olan, onlara nasihat eden hakimleri reddedebilirler. 6284 sayılı garabet, savunma makamı hakkında "şiddet uygulayan" ifadesini kullanarak kararını önceden belli ettiği gibi, hakimin reddedilmesini de mümkün kılmamıştır.
mahkemelerde muhakeme yapılır. muhakeme, bir vakıa hakkında verilebilecek birden fazla hükümden birine varılmasıdır. 6284 sayılı terör kanunu "24 saat içinde uzaklaştırma kararı verilir" diyerek muhakemeye mahal bırakmamış, kişinin beraat edebilmesine imkan tanımamış ve hakimin takdirde bulunabileceği başka bir hüküm bırakmayarak hakimlik fonksiyonunu elinden almış, hakimliği icra ve infaz memurluğuna dönüştürmüştür. 6284 sayılı hukuk terörü, kadınların sırf kadın olmaları dolayısıyla, istedikleri erkek hakkında otomatik olarak uzaklaştırma kararı çıkartabilmesi kanunudur.
beyanlar, somut bir delil olmaksızın hükme esas alınamazlar. bir ikrara dayanmaksızın, yahut taraflardan birinin önceki ve sonraki beyanları arasındaki tutarsızlara dayanmaksızın hüküm kurulması, delil olmaksızın ceza verilmesi anlamına gelir. 6284 sayılı vatana ihanet, "kadının beyanı esastır" diyerek hukukun ırzına geçtiği yetmezmiş gibi, anayasa'da yer alan "kimseye dili, dini, cinsiyeti, ailesi, görüşü nedeniyle ayrıcalık tanınamaz, ayrımcılık yapılamaz" maddesini ihlal etmiş, insanların hukuka olan güvenini ortadan kaldırmıştır.
6284 sayılı yargısız infaz kanunun savunucuları, 6284'ten önce sanki kadının menfaatlerini koruyan bir kanun yokmuş gibi algı oluşturarak insanların aklıyla alay etmektedir. türk ceza kanunu, 6284 sayılı hukukun ırzına geçilmesi kanunu ve 4320 sayılı kanundan bile eskidir. tck'nın koruyamadığı(!) kadını, erkeği ikamet ettiği meskeninden veya iş yerinden uzaklaştırmakla koruyabileceğini zanneden kişi, ülkesini işgale gelen düşman kuvvetini dur işareti yaparak durdurabileceğini zanneden bir gafile benzer.
hukukun genel kabul görmüş bazı ilkeleri vardır. bunlardan bir tanesi de, eldeki delillerle suçluluğu ispatlanamayan kişiye ceza verilemeyeceğidir. buna masumiyet karinesi denir, yani suçu ispatlanılıncaya kadar herkes masumdur. 6284 sayılı insanların aklıyla alay etme kanunu, masumiyet karinesinin içinden geçmiştir.
6284 sayılı hukuk garabeti, bir yandan kadınlara iş bulunması, mesken ayarlanması gibi faydalar sağlarken, diğer yandan erkeği ikamet ettiği konuttan çıkartıp, tedbir nafakası ödetip, hem kendi kirasını, hem de kadının kirasını ödemeye mahkum ettikten sonra, erkeği korumak üzere bir sosyal politika üretmemiştir. 6284, erkekler gebersin kanunudur.
6284 sayılı hukuk terörizmi, üstünkörü yazılmış bir yasadır. maksadı, salt kadın beyanıyla erkeklerin seyehat, mesken ve maddi bütünlüğü koruma hakkını ihlal etmek iken, şikayet edilen tarafın yine bir kadın olması durumunda hangi kadının beyanına itibar edileceğini düşünememiştir. binaenaleyh, 4320 sayılı mülga kanun, aile içi şiddeti engellemeyi amaçlarken, 6284 teröründe kadına şiddet engellenmeye(!) çalışılmıştır. 6284, evli olmadığınız, hatta hiç tanımadığınız kadına nafaka ödemenizin önünü açan kanundur. kadına şiddet vakalarının önüne geçmek yerine, aile içi geçimsizlik vakalarında kadının erkeği cezalandırma aracı olarak kullanılmaktadır. 6284, kadının; velayeti kendi üstünde olan, bakmakla mükellef olduğı erkek çocuğunu otomatik uzaklaştırma kararı aldırarak uzaklaştırdığı kanundur.
6284, hakimlerin delilleri değerlendirme yetkisini elinden alıp, hakimlik vasfını ortadan kaldırıp, kararı peşinen verdiği gibi, gerçeğe aykırı beyanda bulunan kadına cezai yaptırım uygulamamaktadır. kadınların kesinkes doğruyu söylediklerini kabul eden kanun, ilgi orospusu olabileceklerini, şantaj yapmaya ve itibar suikastı yapabilecekleri ihtimalini göz ardı etmeltedir. kadına şiddet faili olarak hakkında peşin hüküm verilen bir erkek, cenazelerde ve düğünlerde istenmeyecek, üyesi olduğu vakıflarda ve derneklerde dışlanacak, işinde terfi almasına kötü gözle bakılacak, evli arkadaşlarının karıları tarafından, kendi arkadaşlarıyla görüşmesi engellenecektir. idare, yaptığı işem ve eylemden doğan zararı tazmin etmekle mükelleftir. 6284 terörüne dayanılarak yapılan her itibar suikastı için adalet bakanlığından tazminat istenmelidir.
6284, uzaklaştırma kararına uymayan erkeğin hapsini mümkün kılar. tebligat kanunu, evinden çıkarılmasına hükmedilen bir erkeğin, henüz daha haberdar bile olmadığı davanın kararının, davayı açmış olan kadına tebliğini mümkün kılar.
aile mahkemeleri hukuk mahkemeleri olmalarına karşın, 6284 ile ceza mahkemesinden rol devşirirler. oysa ki ceza yargılaması maddi gerçeğin ortaya çıkması için yapılır. 6284, hukuku sikip attığı gibi, usül hukukunun da amına koyan bir kanundur.
boşanmış ve çocuklu bir adamsanız ya da toplumsal stigmadan dolayı kendi yaşınızdan 10 yaş aşağısıyla ilişki yaşayamıyorsanız mantıklı bir tercihtir. bunun haricinde mallıktan başka bir şey değildir. o yaştaki kadınlar yaşlıdırlar, hamile kalmakta zorlanırlar, gebelikleri zorludur, daha fazla düşük yapar ve down sendromlu çocuk doğururlar.
hayatlarına yoga ve pilates yapıp, kedi ve köpek bakıp "doğru" erkeği bekleyerek devam eden ümitsiz kadınların oluşturduğu sürüdür. pek çoğu 3 çocuk yapmış, 2 defa boşanmış 45 yaş üstü amcalara meze olacaklardır.
bütün gününü dırdır ve cenabetlik üzere harcayan bünyenin en entellektüel eyleminin kim kimi sikiyor muhabbetinden ileri gidememesidir. utanmadan gamer ve nerd erkek eleştirisi yaparlar sonra.
geçimini 6-18 yaş arası sabi sıbyana herkesin bildiği şeyleri anlatarak sağlayan insanların, kendilerini eğitimci diye yüksekten satmaya çalışması. Ticaretten anlamayan, zanaati olmayan, çoğunluğunu boş beleş memurların oluşturduğu bu grubun taksicileri, kuryeleri ve envai çeşit meslek erbabplarını hakir görmesi şaşılacak şeydir doğrusu.
nereden baksan bazlı harekettir. tedaviyi reddetmenin reddedilmesi ya da kısıtlanmasıysa insan hakları ihlalidir. insanların dava açma ehliyetleri ellerinden alınabilir ama suç duyurusunda bulunma ve dilekçe hakları kısıtlanamaz. kısıtlayanlar hakkında tutanak tutulmalı ve şikayetçi olunmalıdır.
(bkz: hakimi reddetmek)
80 darbesini görmüş, 28 şubatı yaşamış, faili meçhullerde sevdiklerini kaybetmiş, 2001 ekonomik krizine şahit olmuş, e-muhtırayı ve ergenekon sürecini yakından takip etmiş, 15 temmuz'u atlatmış koca çınarların utanmadan black and decker darbeli matkap gibi delikanlılarla mesajlaşması.
devletin belirli kademelerinde yapılanan ismailağacı, menzilci fetö kırmalarının akıl hastalığı iftirası atarak hapise kapattığı bariz belli olan gerçek islamcılardan bir tanesi. anayasal haklarından biri olan ifade özgürlüğünü ve düşüncelerini yayma hakkını kullanırken, yatarı olmayan bir suçtan dolayı yargılanmış, şizofren olduğu gerekçesiyle akıl hastanesine kapatılmıştır.
edit: yakın zamanda öldürülmüş. vay vay.
kadınların "bilinçli" davranışları sonucunda kendilerini aptal duruma düşürdüğü noktalarda absolutely based ve ultimately redpillled gigachadların yaptıkları tespit.