mağdur olmak istemeyen arizona'lı birinin sistematik düşünce biçimi. bir de 'çıkar da gölgesinde rakı içelim yeğen'ciler vardır, daha pozitivisttir bu kesim. ayrıca başlıkla alakalı olabilitesi açısından;
fenerbahçe-galatasaray rekabetinin son yıllarda evrildiği durum.
son 10 yıldır futbol, yarı profesyonel ve amatör branşların fenerbahçe'nin tokmak şölenine dönüşmesinden sonra buna rekabet diyen hıncal'dır, uluç'tur. bu rezaletin tekrar rekabete dönüştürülmesi için spor bakanlığı yeterli olmayacaktır, insan hakları dernekleri ve sivil toplum kuruluşları devreye girmelidir, bu çaresizlere birileri artık yardım etmelidir.
musa eroğlu'nun ruhunundan pay ektiği muhteşem bir karacaoğlan türküsü. önce link sonra sözler;
http://fizy.com/#s/1ajg7j
--spoiler--
Hey Ağalar Bir Od Düştü Serime
Bir Ah Çeksem Dağı Taşı Yandırır
Garip Bülbül Konar Gül Budağına
Bülbülün Feryadı Bağı Yandırır
Sabahtan Uğradım Yarin Sesine
Saçları Dökülmüş Ağ Sinesine
Ne Pusunursun Bağın Gölgesine
Yüzünün Şulesi Bağı Yandır
Karacaoğlan Derki Gençlik Çağımda
Arzuhalim Kaldı Göğsün Ağında
Seyrana Çıkmıştık Sevda Bağında
Yolunu Yitirir Bağı Yandırır
--spoiler--
ibrahim tatlıses'in mavi mavi isimli kasetinde söylediği nuri sesigüzel'in gaziantep derlemesi olan barak uzun hava. ekşici elemanlara göre bu uzun havadaki bağlamayı arif sağ çalmıştır, arif sağ mızrabına kulağı yatkın biri tarafından dinlenildiğinde bu gerçek zaten kabaktır. bu barak hicazlıdır, uzun havanın babasıdır.
--spoiler--
aman karşıdan gelir eli develi
sevdiğim poşu bağlamış gözü sürmeli
zalimin kızı sen gelin olalı burnun havalı
tama sen kız idin de yine seni seven ben oldum
aman yağmur yağar yükseklerden engine
her güzel düşmez sevdiğine dengine
sevdiğim yine rağbet güzel ile zengine
tama sen kız idin de yine seven ben oldum
--spoiler-- *
fenerbahçe'nin gol rekorunu kırmak(!) hedefiyle sezonu açan galatasaray'ın kadıköyde cristian tarafından morali bozulması suretiyle 3 yemesi, ali sami yen'de oynanan derbide hakemin feneri tutması ve leo franco'nun lenslerini takmamış olması nedeniyle selçuk şahin k.'nın gazabına uğraması, son olarak bilica'nın kural hatasına neden olan(!) eylemi sebebiyle beşiktaş'ın yenilmesi hadiseleri göz önüne alınarak destek verilmesi gereken kampanyadır.
sanılanın aksine fenerbahçeliler bu kampanyanın bir numaralı destekçisidir. ikisi birleşince bir büyük etmeyen beşiktaş-gaassay'ın son 21 fenerbahçe maçında düştüğü kepaze durumu düşününce insan ister istemez derbi istiyor, er meydanına çıkılsın istiyor. eğer bu ülkede bu camiaya karşı duracak, korakor mücadele edebilecek herhangi bir babayiğit varsa şu 3 maçı da tekrar etsinler, biz de tek gollü galibiyetler izlemek yerine üçer beşer koyarak bu keyfi bir daha yaşayalım, senede 2 maç olmasın bu eğlence.
bu memlekette adam gibi hakem olmadığı ortadadır, ancak bu sezon 13 net penaltısı çalınmayıp türk futbol tarihinin en rezil çifte standart kararlarının mağduru olan fenerbahçe karşısındaki mağlubiyetlere bu hakemleri bahane göstermek neresinden bakılsa ezikliktir, gaassaylılıktır, sevinmek için sevmedik falan filandır.
evet beyler, var mı fenerbahçe karşısına çıkacak erkek?
yazık lan, harbiden bu gecelik yeter, iki eğlenelim diyoruz şu hale gelip vicdanımızı sızlatıyorsunuz, hadi kutu kutu pense oynayalım aga üzülmeyin artık.
18 nisan 2010 fenerbahçe beşiktaş maçı sonrası aklıselim beşiktaşlı tavrıdır. hala hakemdi, bilica'ydı, penaltı noktasıydı diye zırlayacağına galatasaray tarifesi yemedikleri için şükür namazı kılması gerekenler bu gerçekle yüzleştikleri gün boş muhabbetlerinden sıyrılıp üst üste 3 pas yapamayan takımdan ne beklediklerini düşüneceklerdir.
böyle rekabetlere ya da eğlenceye sövdüren, insan olanın yüreğini burkan galatasaraylıdır. yaşanmış bir örneği aşağıdaki gibidir;
- o değil de beşiktaş sizi yenerse büyük ölçüde biz şampiyon oluruz, cimbom götürür hacı. tarihi diyarbakır galibiyetimiz * bunun habercisi! *
götürür bebeğim, götürür tatlım. düşün şimdi, galatasaray her maç 5 tane atıyor, beşiktaş feneri yeniyor, sonra beşiktaş yeniliyor, fener önüne gelene yeniliyor, bursa sahaya sarı kart cezalısı oyuncu çıkarıp hükmen yeniliyor... noldu? hop, şampiyon cimbom işte.
taraftarının ruh sağlığıyla oynayan takımları kınıyoruz bu vesileyle. fos galacticos olduk diyip 5 para etmez futbolcuları star ilan edersen olacağı buydu, avarel'in jo'nun değil, bu bozulmuş psikolojilerin hesabını veremezsiniz ey galatasaray yönetimi.
+ usta oturup hesapladım, cimbombomum şampiyon olacak bu sene.
türk hakemliğinin dünya futboluna armağanıdır. ülkemizde bobo'nun bir oyuncuyu hafifçe itmesi 4 maç cezadır ve gökhan gönül'ün top toplayıcı çocukla anlaşmazlık yaşaması sonucu kırmızı kartlar çıkar; keita, baros ve bilica gibileri her hava topunda rakibinin ensesine ömürlük sakat bırakacak darbeler vurduğunda ödüllendirilir, ''hadi üzülme bari'' şeklinde faul çalınır. işte pozisyon gereği dirsek atmak özetle budur, gömün mına koyim.
anlaşıldığı üzere hem galatasaraylıların hem de fenerbahçelilerin razı olduğu takas. kazanacak olan ise beşiktaş gibi görünüyor, plase trabzon, sürpriz bursa.
bu kadro yapısı ve bu zihniyetle zaten büyük ihtimalle şampiyon olamayacak fenerbahçe hakkında, ancak gerçekten fenerbahçe'yi çok sevenlerin söyleyeceği söz.
en sıradan anadolu takımlarının bile 22 kişilik kadrosunda bulamayacağınız rezillikte oyuncuların bu kulüple ilişkisinin kesilmesi için istiyorum bunu. deniz, ali bilgin, selçuk gibilerinin şampiyonluk yaşayarak yerini sağlamlaştırmaması için, deivid ve cristian gibi an itibariyle 50 bin dolar etmeyecek yabancıların gönderilmesi için.
ufku dar, sığ ve büyük takımlara yakışmayan bir futbolun mimarı daum gibileriyle başarısız olmaktansa başarıya ve savaşmaya aç, yenilecekse hücumu abarttığı için yenilen teknik direktörlerin artık bu takımın başına geçmesi için istemiyorum bu şampiyonluğu. yapacağı oyuncu değişikliklerini ve hatta değişikliğin yapılacağı dakikaları ben ezbere biliyorsam bu ligdeki diğer takımların bu fenerbahçe'yi durdurmak için kimbilir neler bilmektedir?
aziz yıldırım'ın esaslı bir tokat yemesi için istemiyorum şampiyon olmayı. 3 senede 3 şampiyonluk sözleriyle yeniden başkan seçilip fenerbahçe'nin haklarını korumak için 12 net penaltısının verilmediği, aleyhimize uygulanan çifte standardın tarihi rekorlar kırdığı bir sezonun bitiminde sesini çıkarmaya başlamasının cezasını çekmesi için. 3-4 tane sıradan oyuncu transfer edip 2 tane doğru düzgün kanat oyuncusu almayan, fenerbahçe gibi bir takımın kaderini colin kazım gibi serserilerin ayaklarına mahkum eden, yaptığı bu hataların bedelini fenerbahçe'ye ödeten aziz yıldırım'ın son 2 senesinde kendine gelmesi için istemiyorum şampiyonluğu. avrupada henüz lille'i elemeyi bile hayal etmeyi başaramayan bir yönetimin hangi takımın kaderiyle oynadığını hatırlaması için.
taraftarını seven şampiyon olmasın! kazanılacak bir şampiyonluk ile bu uyuşmuş zihniyetin bir 5 sene daha bizi kanser etmesine gönlü razı olmayanlar, lütfen bu kötülüğü yapmayın bize.
şükür elinde tek maçtan yatan iddia kuponu ile ağlayan ergen triplerim olmadı hiçbir zaman. sağlık olsun dedik, devam ettik. peki bu ne? hangi bahis oynayan kişi barcelona ve messi bu dönemde böyle çılgın atarken camp neu'da ender gelişen osasuna atakları karşısında çaresiz kaldı? bu durumdayken barcelona'ya handikaplı galibiyet oynayıp yatmak da neyin nesi? yoksa zaman 'futbol enteresan bir oyun' diyen ömer üründül'ü haklı mı çıkaracak?
yok efendim pele bilmem kaç dünya kupası kaldırmış da yok maradona tanrının eli demiş. yok messi'nin bunlarla kıyaslanması için kariyeri boyunca daha çok çabalaması gerekirmiş, daha yiyeceği çok ekmek varmış.
hassiktir diyoruz hassiktir . bu adamı izledikten sonra en büyük pele ya da en büyük maradona diyen kişi hıncal uluç'tur ya da başına güneş geçmiş ahmet çakar. bu gezegen böyle bir futbolcu görmedi, daha iyisi nasıl olurdu bilmiyorum ama george best ve johann cruyff'tan sonra dünyayı bu kadar ayağa kaldırmış tek futbolcu messi'dir. illa sıralama deniliyorsa subjektif sıralamam;
1)messi
2)best
3)cruyff
4)maradona
5)josico ya da ali bilgin
tek başına ne kadar lezzetli olsa da biraraya geldiklerinde voltranı oluşturabilecek güzellikte ikilidir. hele yanında demli bir bardak çay ve ikiye bölündüğünde buharı yükselen bir ekmek varsa...
gs tv'nin taraftarları için hazırladığı büyük proje. mektebi sultaniye'den bugüne, zalad'dan cemal nalga'ya, ergun gürsoy'dan haluk ulusoy'a kadar icraatlarıyla tarih boyunca hepimizi gururlandıran galatasaray spor kulübünün etik kurallarını gözler önüne sererek taraftarının ekran başında kilitlenmesine sebep olacak yapım şimdiden galatasaray camiasını heyecanlandırmakta. kerem canbulat ile makus talih programının aldığı düşük rating sebebiyle yayından kaldırılmasına üzülen izleyici bu defa mutlu olacak gibi. *