sammy fabelman
0 (düz adam)
on ikinci nesil yazar 2 takipçi 5.86 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    jurassic world rebirth

    1.
  1. 32 yıl önce başlayan maceranın yedinci halkası olan rebirth yeni bir üçlemenin ilk filmi olmayı amaçlıyor. birçokları bunu, klasik bir jurassic filminden çok uzakta, adeta farklı bir dino-macerası, bu görkemli tarih öncesi hayvanlara dair başka bir canavar filmi olarak görecektir. ve böyle düşünmekte de haksız sayılmazlar. tam da bu sebeple film nazarımda geçerli not alıyor.

    senaryo yeterince taze bir kan sunamayabilir, orijinal ilk iki jurassic park (uyarlama) filminin senaristi david koepp'in senaryosunun revize edilmesi şartmış. bazı diyaloglarda/repliklerde ciddi sıkıntı var.

    Rebirth'te insan karakterleri ne yazık ki sevebilmek zor. paleontolog henry karakteri jonathan bailey dışında. orijinal jurassic park'ın büyük bir hayranı olan scarlett johansson seyircinin onunla özdeşleşebilmesi için pek bir şey yapamıyor. finale kadar mahershala ali de öyle. ve en önemlisi karakterler olan bitenlere tepki vermekte ya çok geç kalıyorlar ya da vermeleri gereken asıl tepkileri, duyguları veremiyorlar. oyuncu yönetiminde bir şeyler yanlış gitmiş. etobur yırtıcılara yem olan karakterler ana kahramanlarımızın senaryo gereği pek de umurlarında değildir, izleyicinin ise zaten hiç umurunda olmuyorlar.

    senaryo ve oyuncu yönetimindeki problemlerin aksine rebirth şüphesiz harika görselleri olan bir film. işin cgi kısmı çok iyi. ama görsel efektlerde mekanik kuklalar (animatronic) ile cgi'ın bir melezi olmasını umanlar hayal kırıklığı yaşayacak.pratik efektler inanılmaz minimumda tutulmuş (2015'teki reboot ilk jurassic world'den bile çok daha sınırlı), çoğu dinozor sahnesi tamamen dijital.

    michael crichton'ın orijinal jurassic park romanında yer alan t-rex'in nehirdeki sal saldırısı olay örgüsü teknik nedenlerden ötürü steven spielberg'ün 1993 tarihli başlangıç filminde yapılamamıştı. gareth edwards bot saldırısıyla filmin en unutulmaz anını veriyor rebirth'te. diğer yandan bu, şimdiye kadar ki en iri t-rex'in filmin genel süresi içinde ilk ve tek görünüşü oluyor.

    koepp'in, rebirth senaryosu genel olarak spielberg sinemasına referanslarla dolu. mosasaurus saldırısı ve ondan dna örneği almaya çalışılan anlar jaws. steven spielberg bir keresinde jurassic park'ın hiç yapmadığı asıl jaws 2 filmi olduğunu söylemiş ve onu “karadaki jaws“ olarak adlandırmıştı. ilaveten küçük ve sevimli, otçul dinozor aquilops'ın şekerlemelerle çocuğa yakınlaşması e.t.'yi hatırlatıyor (bkz: e.t. the Extra-Terrestrial). ayrıca Rebirth'te indiana jones göndermesi de vardır. herşeye rağmen david koepp, hollywood'un yetenekli bir gişe rekorları kıran senaristi. burada en verimli halinde olmasa da, öyle.

    bir Steven Spielberg hayranı olan yönetmen edwards, orijinal jurassic park'ta olduğu gibi 35mm panavision film kameraları, 35mm film stoğu ile panavision spherical lensler (anamorfik değil) kullandı ve film 1.85:1 görüntü en-boy oranında çekildi. titanosaurusların ortaya çıkışları orijinal jurassic park'taki o ikonik brachiosaurus anıyla kıyaslanamaz. fakat jurassic devamlarının hepsinden daha iyi taklit ettiği kesindir.

    bu yeni filmde öğreniriz ki klonlama ve gen ekleme kombinasyonunun ürünü olan dinozorlar şehirlerde hayatta kalamazlar. çünkü dünya artık 65 milyon yıl öncesinin dünyası değildir. hava değişti, güneşin radyosunu değişti, iklim farklı, bitki örtüsü farklı. ancak ekvatoral bölgenin, tropikal iklimin onlar için en ideal yer olduğu ortaya çıkar. meğerse üçüncü bir adada daha dinozorlar varmış. bu kez hem en tehlikelileri hem de mutant olanları gibi ticari bir tema parkı için fazla çirkin bulunan dinozorlardan oluşuyor bu adadakiler. ve bir grup insanın böylesi bir adaya gitme gerekçeleri- bir de hikayenin göbeğinde parçalanmış bir aile ve 'erkek arkadaş' vardır- dahiyane olmasa da devam hikayesi için işe yarar bir fikirdir.bu defa kötü(ler) ilaç şirketleri. (ve snickers)

    biri deniz, biri hava, biri de kara canlısı üç büyük dinozor türünden dna örneği almaya çalışan ve çoğunlukla paralı askerlerden oluşan ana ekibimizin yeterince silahı yoktur. mantık sınırlarını zorlayan bir durum. üstelik film, izleyeni buna ikna etmeye uğraşıyor; ama nafile. rebirth'teki karakterler cep telefonunun icadından da habersiz görünüyorlar, özellikle filmin bir önceki jurassic world dominion'daki olayların 5 yıl sonrasında geçtiğini düşünürsek.

    velociraptorların ya da genel olarak raptorların arka planda silüet olarak göründükleri güzel bir an bulunuyor. aslında fragmandan anladığımız kadarıyla finale yakın, raptorlar'ın odakta olduğu başka bir sahne çekilse de kurguda atılmış. rebirth filmi, kendi de bir yarı-raptor olmasına karşın diğer raptorlar'ı bile avlayan, aynı zamanda pek bir çirkin, mutant/melez, tamamen kurgusal, yırtıcı dinozor türü mutadonlar ile gerilim yaratmada pekala başarılı.

    spinosauruslar bu filmde jurassic park 3'tekinden çok daha gerçeğe yakındır. ayrıca dev bir mutant olan distortus rex'e sahibiz. ister king kong referansı deyin -ki bu jurassic filmlerinde hep vardı- ister alien filmlerine benzetilmek istenmiş deyin rebirth onu oldukça ekonomik ölçüde kullanıyor. yine de açılış sekansında bu yaratığın serbest kalma sebebi (snickers ambalajı) pek bir aptalca. neyse ki artık bıkkınlık veren tyrannosaurus rex'in başka etobur dinozor(lar)la yaptığı kapışmalardan bu filmde yok.

    son tahlilde; jurassic world rebirth eleştirmenlerden aldığı nefreti hak etmeyen, elbette sorunları çok olan, bazen alışkın olduğumuz bir jurassic filmi gibi hissetirmese de bu durumun onu çekici kıldığı (çünkü jurassic world dominion bunu denemiş ama eline yüzüne bulaştırmıştı), orta düzeyde bir tatmin sunuyor.

    çoğunlukla reald 3d gösterim ısrarının günümüzde manasız olması bir yana, para tuzağıdır, bunu söylemeden geçmemeliyim.

    b movie dna'sına sahip büyük bütçeli/büyük ölçekli a kalite ve aile-dostu bir canavar filmi serisinden, tarih öncesi-nesli tükenmiş hayvanlardan, (kurmaca bir yorum getirilmiş) dinozorlardan artık insanlar sıkıldı mı?! filmde böyle söyleniyor. sanırım bunun cevabını önümüzdeki günlerde çok geçmeden alacağız!

    2.5/4

    seriyi en kötüden en iyiye doğru sıralayacak olursam;

    09. battle at big rock (2019, kısa)
    08. jurassic world dominion (2022)
    07. jurassic world fallen kingdom (2018)
    06. jurassic park 3 (2001)
    05. jurassic world rebirth (2025)
    04. jurassic world (2015)
    03. jurassic world dominion the prologue (2022, kısa)
    02. the lost world jurassic park (1997)
    01. jurassic park (1993)
    2 ...
  2. en çok gişe hasılatı yapan film yönetmenleri

    1.
  3. Listesinin başında özellikle 1993 tarihli Jurassic Park filminden beri hiç değişmeyen Steven Spielberg var. Spielberg bugüne dek yönetmenliğini yaptığı 30'dan fazla filmiyle (birçoğunun da aynı zamanda yapımcıları arasındadır) toplamda, dünya çapında 10.8 milyar dolarlık bir hasılat elde etti. Buna başkaları tarafından yönetilen ama prodüktörlüğünde yer aldığı diğer filmler de eklenecek olursa, o zaman rakam 26 milyar doları bulur. Ancak liste, yalnızca yönetmeni olduğu filmlerin hasılatına göredir. Sanılmasın ki gişede başarısızlığa uğradığı hiç filmi yok. Elbette var. Gel gelelim bu, onu tahtından edebilmiş değil.

    Steven Spielberg'ü, yönetmen olarak 9 film ve toplamda 8.76 milyar dolarlık hasılatla James Cameron takip etmekte. Avatar Fire and Ash (2025) zirvenin değişip değişmeyeceği konusunda esas belirleyici olacak.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/2423442/+
    0 ...
  4. the fabelmans

    1.
  5. bir yönetmen doğuyor; sammy (öhöm steven) ve fabelman (öhöm spielberg) ailesi.

    kesin olan bir şey varsa o da, efsanevi film yönetmeni ve yapımcısı steven spielberg'ün kendi çocukluk ve ergenlik çağına dair bu yarı otobiyografik-yarı kurmaca anlatısı asla kendini övme, methetme filmi değildir. başta böyle bir izlenime kapılan çıkabilir ama hayır, bir noktada aile sırrının keşfi ile birlikte the fabelmans samimi, yürek burkan, duygusal bir filme, çok evrensel bir aile melodramına dönüşüyor.

    gözün görmediğini ya da görmezden geldiğini kamera görür, sinema gerçeği ortaya çıkarır ama aynı zamanda da finale doğru sammy'nin (öhöm steven'ın) lisedeki zorbasını filme aldığı şekliyle, sinema, bazen de gerçeği manipüle ederek ya da gizleyerek, başka bir tabirle yalnızca işine geldiğini görerek kusursuz/sahte kahramanlar ve yalandan bir dünya yaratır. the fabelmans, sinemanın/filmlerin gücü konusunda çok iyi iki örnek sunuyor.

    spielberg müridi olmamın ötesinde bir kez daha hayran kalıyorum.

    bahsetmeden olmaz; yakın zaman önce kaybettiğimiz david lynch'in ikonik bir şekilde hayat verdiği john ford'un ufuk konusundaki uyarısının ardından son saniyede ufkun kadrajın ortasında kalmaması için yapılan görsel mizah (ekran kararmadan önce acelelikle gelen yukarı-tilt kamera hareketi) kesinlikle bundan sonra bir filmde en sevdiğim final çekimlerinden biridir artık.

    3.5/4
    0 ...
  6. © 2025 uludağ sözlük