Çanakkale 18 Mart Üniversitesi biga iktisat Fakültesinin kıymetli ve girişimci hocalarından ali Şahin örnek hocamızın kurduğu her türlü bilgi paylaşımının yapıldığı site.
Yeni atanan emniyet müdürü, mali polise kilit vurup polisleri izne yolladı. Şahit olunması güç şeyler. Koskoca Cumhuriyet çökmeye başladı. Açıkcası ben yüce Divan'a da inanmıyorum. Yargılanmadan ülkedeki baş ölür giderse çok üzülürüm. Çünkü vatan hainliğinden yargılanması gerekiyor ülkeyi bu duruma sokan her yetkili mercii.
Az önce twitter'da gözüme çarpan bir trend topic. 4 tane çocuğun sözde grup olduğu, ortada bir fol bir yumurta yokken gündeme girebilmiş bir grup Müsveddesi.
Bir ölçüsünde 16 vuruşluk ritimdir. Eskiden casio, yamaha gibi orgların ritim tuşlarında olurdu. Hareketli bir ritimdir. Cıstak cıstak kopartırdı. Hey gidi günler..
Göreceli yorumlara sahip bir fiil. Kimi der ki "çok şanslısın, sınavlara yardımcı oluyor". Kimisi de der ki " lan kocaman herif oldun hala anan mı ders çalıştırıyor "
iibf'ciler için söylüyorum; iibf mezunu anneciğiniz varsa ve sınav zamanına yakın ziyaretlere gelirlerse ders çalıştırmasını talep edin.
Not: annem marmara Üniversitesi işletme mezunu ve açıktan aöf kamu mezunu deli gibi çalıştırıyor valla. Anneler candır can.
Doğalgaz yoktur. Evde bir kaç arkadaş mini mini bir kıç donmuştu şarkısı söylenir. Karizma derdi olmadığından hepimiz don giyip gandalf gibi oluruz Böbrekleri üşütmeyiz ve ilerde çoluğa çocuğa kavuşabiliriz.
*** evrensel mesaj potur giyin üşümeyin. Delikanlılık yapacağım diye yaz bekarı gibi dolaşmayın sevgili nesildaşlarım ve üstadlarım. Resmen kış sezonunu açtım sevgili sözlük yazarları.
*biga'ya, çan'a mayıstan önce bahar gelmez yandık bu kış.
1.Ton Mister'ın yaşadığı : Gerçi ton Misterların % 70-80 i kaprisli olduğundan stresli olmaları belkide müzik ekibine yansıtmak istedikleri davranış biçimi olabilir. Birinin gitarını kısar ötekinin mikrofonuna aşırı tiz verir ve ötme yapar, öbürünün bateri Mikrofonlarına gereksiz reverb verir. Ekip kendi seslerini duysun diye pedaldan gitardan falan ses açar sonra mixerden ayar yaparken sub-bass veya monitörden peak yapar ekibe gider yapar malzememi yaktınız vesaire vesaire sonuçta ceremesini ekip çeker.
2. Ekibin yaşadığı : iyi bir sound alabilmek için en iyi bildikleri şarkı olur en rahat ve sorunsuz çalabildikleri.. Başarısız alınan soundlar ile vakit kaybı olacağından özellikle programa artık 20 - 15 dakika kadar kaldıysa iyice ortamda stres yapılır. "Yaa abi kesin sıçtık" moduna girilir. Hele ilk tecrübe edilen bir ekipse sound alırken başarısız olma olasılığı % 60 üstüdür. Ama program başladıktan sonra ikinci yada üçüncü parça sonrası her grup mensubuna bir vahiy gelir ve "haydin gençler yardırın beyaa" diye gaz verilir ve stres tamamen yerini keyfe bırakır.
Not : çok başarılı grupların bile aldıkları soundlarda hata payları olabiliyor o da sahne aldıkları yerin sesçisinin ikinci sınıf biri olduğunu gösterir . işte sonuç olarak şunu çıkarabiliriz ; bu sektörde sound ayarlayan taraf ile sound almaya çalışan taraf sürekli birbiri ile çatışma halinde olur. Dışarıya yansıttığı durum ise. Anlaşmazlık sorunu olur. En iyi sound kendi aldığınız sounddur bence. Çünkü kendiniz ayarlaya ayarlaya mixer hakimiyeti olduğundan dinleyiciye eşit desibel ile doygun ve hoş bir müzik sunabilirsiniz.
Belki bu akşamdan itibaren yarına kadar tartışılacak bir sorunsal olduğu kanaatindeyim. Sevgili sözlük yazarları; olumlu ve olumsuz yönleri ile bu konuyu masaya yatıralım.
An itibariyle içinde bulunduğum durumdur. Şöyle izah edeyim; entry konusunda dalya yaptım diye kendimi çok matah bir şey yapmışım gibi hissediyorum. Ki saat 4 olmuş. Benim 6 saat önce ballı nesquikli sütümü içip uyumam gerekiyordu. Lakin kendimi yıllardır şartladığım bu kuralı bugün ihlal ettim. Anneciğim bu açtığım başlığı okusa eminim kısa ve öz soru sorar. " bunu yazarken çok düşündün mü ? " diye...
Annem ne alaka dersek eğer, efendim biz uzun zamandan beri sürekli sözlükte günün başlıklarını ve açılan entryleri okuruz. Gündemden kopmamanın bir başka metodu oldu bizim için. Tabii müstehcen başlıklar hariç. Bazen entrylere gülüyoruz, bazen eleştiri yapıyoruz, bazen de işin felsefi boyutuna kadar iniyoruz.
Her neyse konudan konuya atlıyorum saçmaladım bayağı. En iyisi zıbarıp horlaya horlaya uyuyayım.
Yenice den biga'ya bugün giderken yolda telefon konuşmasını duyduğum kızdan sonra ilham alıp yazdığım hece ölçülü uyaksız serbest şiir. Şimdi siz değerli sözlük yazarlarına takdim ediyorum..
Bir kezban sevdim kalbimin ufku kapalı
Herşeyi ile amansızca kabul ettim
Durduk yere konuşmaları bitirse de..
Garip noktalama imleçleri koysa da..
Bir kezban sevdim kalbimin ufku kapalı
Trip atınca kankasını koluna takan
Onun aslında gizli aşkı olan kanka
Ben uyuyunca ergen sitesinde sürten
Bir kezban sevdim kalbimin ufku kapalı
Şimdi diyorum ki ben burdan gidiyorum
Sorma bana bunun yapmacık hesabını
Ne diyorum sana ? "uf sana ne be salak "