Fizik mantık işi imiş? bak sen... ulan bu fizik mantık işi ise bu adamlar bu işi neden başta çözmediler? yer çekimini neden newton'a ihale ettiler? fizik konularını nasıl oluyor da bir insan mantığa indirger. nasıl ya nasıl? yaşadığımız bir çok şey mantıklı gelmiyor da bu nasıl mantıklı geliyor? yani sürtünmesi önemsenmeyen 10 metre uzunluğundaki bilmem kaç kilogram olan çubuğun ucuna asılan bir şey nasıl mantıklı geliyor? bugün bir mühendisin kullandığı elektronik ölçüm cihazının içindeki devreleri sormak gibi. bununla bir işimiz yok bizim ama? cern de olan bilim adamları acaba bununla mı ilgileniyor da böyle deneyler yapıyor? sorarsan bu konuların temeli ama dimi. (okuluna gidildiğinde bu bölümün hocası lisede öğrendiklerinizi unutun demiş. bu da ayrı bir konu ama neyse) biz bir konuyu atlıyoruz bence!
mantıksızlığı mantık olarak kabul ediyoruz. emir demiri keser diyoruz öyle değil mi? yani niye bir işi yapan bir insanın yaptığı şekilde o işi bırakmaz işveren? niye her seferinde '' mantıklı olan böyle'' der. sadece iş için değil elbette.
okul hayatı da buna dahil. denetleme, bir kalıba sokma ve bir mantık arama. süregelen bir mantığı kabul etmek sizce sistem bekçiliği değil midir? aslında buradan bu mantık bekçilerini sadece uygulayıcı asla ve asla düşünmeyen ve üretmeyen bi insan olarak görebiliriz ve buradayız. sistem uygulayıcıları aslında mantık aramıyor. ve bu insanların mantıktan söz etmeleri çok komik kalmakta...
standarlara indirgemek ve onların içinde yaşamak bana çok komik gelmekte. bu böyle olacak demiş ve öyle olmuş. sorulduğunda ''mantıklı olan bu'' cevabı alınır. ne mantıkmış be... şu sıralar mantıktan nefret ettim.
hayatı ile ilgili kesin kararlar verip en küçük problemde çark eden insanlara bıyık altından çok gülüyorum. ve bu da her ne hikmetse mantıklı oluyor! suçu mantığımıza atmayalım. ilk olarak algılayamadığımızı ikincide algılamak kötü bir şey değil ama bunu mantığa indirgemeyin. bu mantıklı olduğunuzu değil çark yaptığınızı gösterir. mantık bir kere kullanılandır. sadece bir kez. sonucu ne ise o dur. hep böyle yapılıyordu hep buydu diyen ve bunu mantık çerçevesine koyan (bazı özel durumlar olabilir) fazla sisteme yakındır. değişmek değiştirmek insana özgüdür. bunu da mantıklıca yapmalıyız.
çemkirmek değil yahu bu. ister istemez ortada bu. tek başına hayata tutunanlar vardır muhakkak ama bunlar kesinlikle ayrılamazlar birbirilerinden.* küçük bir sohbeti eski sevgili maceraları ile katleden kızlardır. ve sinyalleri ortak olduğu için eğer beğendiğiniz bir kız var ise içlerinden dolayısıyla hepsinden ''olur'' notu alınmalıdır. bunun tam tersi durumlarda daha ise tam bir fiyasko olursunuz.
arkadaş ortamlarında daha sivri ve dişi olur bu kızlar. eski sevgililerinden kalan küçük göt edilmişlikler süsler bunların düşüncelerini. bunları duyan erkek ise içinden hem o kıza hem de o mallığı yapana sövüyordur. bunlar elbette iç parantezler. zira kadınları etkilemenin pek fazla zor olmadığını düşünen bi insan olarak bu kızların yanında bir afallama söz konusu olabilir. zira karşıda ilk defa çok konuşan biri vardır. ve bu bi yerde mutluluk verici. bazılarına yaradan güzellik veriyor ama konuşma konusunda beşe on kalas oluyor. ve bunu geçelim derim. ben insanların kendilerini toplumdan soyutladığı (bu asosyalleşmek değil) ya da düzelteyim kendi ile başbaşa kaldığı anda kendini keşfedip yaratılıcığının özüne inebilir diye düşünüyorum. yoksa her kitap tuğla gibi... her okuduğunuzda bir tuğla daha koyarsınız insanlar ile aranızda. diyeceğim şudur; bu kızlar geneli itibariyle çok şımarıktır. konuşmalarından sözlerinden belli. yok be eskisi gibi değil demeyin var. hele mısır piramitlerinin ülkeden nasıl çıkarıldığına dair vidyoyu izleyince bunlar çok normaldir diye düşünüyorum. bir diğeri ise kendini geliştirmiş ve adeta uçmuş kızlar vardır. hemide öyle bir uçmuşlardır ki! bir anlatır sana kız sürrealizmden ta auro rengine kadar. güzel ama öyle çemkirmek yok. kız okumuş, araştırmış ve paylaşıyor. en azından üretiyor. zekasını ojelerine değil sanata ve aynı zamanda topluma harcamakta. bak böyle kızlara boynum kıldan ince. afferin lan diyorum. çok üstten bakar sanırsınız ama öyle değiller. konuşacağı erkeği iyi seçiyorlar hocam. gördüm ve bazen kendimden korktum. hareketinizi iyi görebiliyor bu kızlar. aslına bakarsan kadına alttan ulaşmak yerine gözlerden ve akıldan ulaşmak her zaman karlı gibi görsede kadın gözünde asıl güvensiz erkekler biziz. açıkçası bunu övmek için söylemiyorum fakat böyle konuşup ve anlaşan erkek onların gözünde pek bir azalmış. onun deyimi ile abazanlık almış başını gitmiş, durdurabilene aşk olsun.*