canım. gözlerim dolu dolu oldu bak yine. annanne lafını duymam yeterli gözlerimin dolması için. en sevdiğin şarkıyı dinledim yine bak. üzgünüm son kez pamuk yanaklarından öpemedeğim için. sen de olsan son kez bir şey deme hakkın olsaydı bana "cenazeme gelme, dersine çalışcaksın sen kaymakam olacaksın vali olacaksın derdin." eminim bundan. ama çok kandırdım seni annanne. çalışmadım sandığın kadar iyi bir öğrenci de değilim. ufaklığın karaböcük dediğin torunun hala annane öldü mü diye soruyor biliyo musun? ölmedi diyoruz hala kunkullu tavuğa benekliye yem veriyor diyoruz. vişne topluyor diyoruz.
mavi gri eşarbını bir daha arkadan bağlayamayacak mısın. bir daha katmer pişirmeyecek misin?
senin çok özledim. senin o çakır gözlerini çok özledim. kızın hala ona verdiğin hediyelere bakıyor sarılıyor ağlıyor biliyor musun? içtiğin son yudum suyun şişesini saklamış. öpüp öpüp ağlıyor. ağlamasın diye ufaklığı gönderiyorum yanına. anca o yanına gidince susuyor ancak.
ağlamasın o. o da senin gibi. içine attığı dertlerle kanser olmasın.
senin gibi ölmesin diye.
önemli olmamak.
salt özgürlüğün, birileri için değil de birilerinin içinde olduğunu anlatmayı başaran duyduğum en anlamlı sözlerden birinin sahibi. dostluğun huzur veren ve kendini iyi hissettiren muhabbete dayalı bir aksiyon olma gerçekliğini kavrayabilmiş tanıdığım az sayıda insandan biridir okyanusdeniz . neden kendimizi bir başkasının kalıbına sığdırmaya çalışırız sorusunu aklıma asla getirmedin sen. özgünlüğün kadar varsın çünkü.
konuşulabilecek bir insana ihtiyacım vardı. saçma sapan hayatıma yıllardır tanıdığım bir insanmışsın gibi renk kattın.
hoşgeldin *
bu arada kahve falını harbiden salladım *
fakir ideolojilere, farklı bakış açılarını kaldıramayan dar beyinlere, örümcek kafalılara, demokrasi yoksunu eziklere, kemalizmi kapitalizm uğruna harcayan çakalcıklara, kendini sosyalist sanan emperyalist özentilere gelir gelmez voleyi çakmış gol atmış ayar vermiş sevgili sekizinci nesil yazar.
hoşgelmiş sefalar getirmiş.