Daha erkek çocuğu olmadan ona temmuz adını vereceği şiir yazmıştır
Bir Oğlum Olacak Adı Temmuz
uykusuz
korkusuz
beter mi beter
ben beynimi satarak yaşıyorum
o benden proleter
bir oğlum olacak adı temmuz
karataşın göbeğinde aşk
karataşın göbeğinde barış
karataş çatladı çatlayacak
bende bitmeyen kavga
onda yeniden başlayacak
bir oğlum olacak adı temmuz
öfkede benden fırtına
sevgide deniz
ne samanyollarının ulu kervanları susuzluğumun
ne kutupşafaklarında tanrılaşması ilkelliğimin
temmuz gibi sıcak ve bereketli
temmuz gibi uçsuzbucaksız
bir oğlum olacak adı temmuz
dilinde en güzel sesi türkçemin
kulağı en yiğit şarkılarla delik
korkak bir merakla değil yıldızlı karanlığı
vivaldi'yi dinler gibi okuyup anlayacak
ve belki de sütdişleri sürerken balaban bir bursa şaftalisine
ay'dan kendi sesini dinleyecek
vahşi bir çiçek gibi açılmış gözleriyle
ben ki yalınayak bastım kızgın dişlerine açlığın
iri bir çizme gibi balkanlar'a basarken faşizm
dağlarda silah atmayı sevdim
ben ki silah taşıdım gizli gizli
dünyanın bütün devrimlerine
boşuna dönmüyor bu rotatifler
boşuna bağırmıyor bu kara
boşuna dinlemiyor bu korku kapımızı
anamın aksütü gibi biliyorum ki
doyumsuz günlere doğacak temmuz
doyumsuz günler görecek
hani şu hep andıkça sızlatan yüreğimizi
hani şu hep dalıp dalıp gittiğimiz andıkça
beklediğimiz beklediğimiz beklediğimiz
ve tam görecekken göçüp gittiğimiz günler gibi günler
ama mutlaka
karataşın göbeğinde aşk
karataşın göbeğinde barış
karataş çatladı çatlayacak
ben direndim yorulmadım
o yorulup yıkılmayacak
Hasan Hüseyin Korkmazgil
Sonrasında doğan oğluna temmuz adını vermiştir
Temmuz Korkmazgil
Hasan Hüseyin Korkmazgil'in oğlu
Hakkında
Doğum: 1965 (60 yıl yaşında)
Ebeveynleri: Hasan Hüseyin Korkmazgil
Temmuz ayını çok sevdiğinden biten temmuz ayına hüzünlü şiir yazmıştır
Yineli
Bitti temmuz, yine bitti.
Kırlangıçlar çekip gitti, yine gitti.
Kaldık yine kaygılarla baş başa, yine kaldık.
Yarın yine yapraklar, yarın yine yağmurlar,
Ardından yine soğuk, ardından yine tipi.
Yine palto, yine gocuk, yine odun, yine kömür.
Yine sövgü karakışa, yine bahara selam.
Ederler yine tombul, gelirler yine cılız.
Kiralar yine azgın, kuyruklar yine dilsiz.
Yine mızmız sıkıntı, yine hep vıdı vıdı.
Yine hep televizyon, yine hep orta doğu.
Uykular da beter yine, uykular da kara kuru.
Yine bezgin sabahlar, yine yılgın akşamlar.
Yine hep dalavere, yine hep o kuruntu.
Yine umut, yine düş, yine hep bekleroğlu.
Ama belki kış da güzel,
Ama belki kar da güzel,
Ama insan olana...
Bitti temmuz, yine bitti.
Kırlangıçlar çekip gitti, yine gitti.
Kaldık yine kaygılarla baş başa, yine kaldık.
Yarın yine yapraklar, yarın yine yağmurlar,
Ardından yine soğuk, ardından yine tipi.
Yine palto, yine gocuk, yine odun, yine kömür.
Yine sövgü karakışa, yine bahara selam.
Ederler yine tombul, gelirler yine cılız.
Kiralar yine azgın, kuyruklar yine dilsiz.
Yine mızmız sıkıntı, yine hep vıdı vıdı.
Yine hep televizyon, yine hep orta doğu.
Uykular da beter yine, uykular da kara kuru.
Yine bezgin sabahlar, yine yılgın akşamlar.
Yine hep dalavere, yine hep o kuruntu.
Yine umut, yine düş, yine hep bekleroğlu.
Ama belki kış da güzel,
Ama belki kar da güzel,
Ama insan olana...
Bir Oğlum Olacak Adı Temmuz
bir oğlum olacak adı temmuz
uykusuz
korkusuz
beter mi beter
ben beynimi satarak yaşıyorum
o benden proleter
bir oğlum olacak adı temmuz
karataşın göbeğinde aşk
karataşın göbeğinde barış
karataş çatladı çatlayacak
bende bitmeyen kavga
onda yeniden başlayacak
bir oğlum olacak adı temmuz
öfkede benden fırtına
sevgide deniz
ne samanyollarının ulu kervanları susuzluğumun
ne kutupşafaklarında tanrılaşması ilkelliğimin
temmuz gibi sıcak ve bereketli
temmuz gibi uçsuzbucaksız
bir oğlum olacak adı temmuz
dilinde en güzel sesi türkçemin
kulağı en yiğit şarkılarla delik
korkak bir merakla değil yıldızlı karanlığı
vivaldi'yi dinler gibi okuyup anlayacak
ve belki de sütdişleri sürerken balaban bir bursa şaftalisine
ay'dan kendi sesini dinleyecek
vahşi bir çiçek gibi açılmış gözleriyle
ben ki yalınayak bastım kızgın dişlerine açlığın
iri bir çizme gibi balkanlar'a basarken faşizm
dağlarda silah atmayı sevdim
ben ki silah taşıdım gizli gizli
dünyanın bütün devrimlerine
boşuna dönmüyor bu rotatifler
boşuna bağırmıyor bu kara
boşuna dinlemiyor bu korku kapımızı
anamın aksütü gibi biliyorum ki
doyumsuz günlere doğacak temmuz
doyumsuz günler görecek
hani şu hep andıkça sızlatan yüreğimizi
hani şu hep dalıp dalıp gittiğimiz andıkça
beklediğimiz beklediğimiz beklediğimiz
ve tam görecekken göçüp gittiğimiz günler gibi günler
ama mutlaka
karataşın göbeğinde aşk
karataşın göbeğinde barış
karataş çatladı çatlayacak
ben direndim yorulmadım
o yorulup yıkılmayacak
4. dakika 4. saniyeden sonra sikilirkenki inleme seslerini şarkı diye yutturmuş vay kolpacı vay ha bu arada kendisi her ölümlü homosapiens gibi doğmuştur 31.12.1948.cuma tarihinde ve ölmüştür 17.05.2012.Perşembe tarihinde 63 yaşında ve her ölümlü homosapiens gibi öldükten sonra hiçlik olmuştur.
Şarkılarını zor işlerle uğraşırken dinledim pekte sevmedim herhalde bir daha da dinlemem ha bu arada kendisi her ölümlü homosapiens gibi doğmuştur 31.12.1948.cuma tarihinde ve ölmüştür 17.05.2012.Perşembe tarihinde 63 yaşında ve her ölümlü homosapiens gibi öldükten sonra hiçlik olmuştur.
Ulan yaş oldu 48 bunlar benim gençliğimin bile değil daha da geriye dönük olarak çocukluğumun şarkıları ne dinlerdik be geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer bizim kuşak için yorumum şu yaşlandık bile değil ölüyoruz artık ölüyoruz neredeyse öldük
Bu video feministlerin hoşuna gitmiştir maço erkeklerinde zoruna gitmiştir çünkü erkek her kazandığında kadını öpüyor kadın her kazandığında erkeği tokatlıyor fakat gelin Romalı kardeşlerim işin gerçeğini anlatayım sekste işler tam tersi oluyor bu sefer erkek kadını tokatlıyor poposunu göğüslerini yüzünü vesaire tokatlıyor bakınız sert seks bir tavsiyemde sana sevgili umutcan tokgöz geçmişteki kavga etme tavsiyelerin için çok teşekkürler ama sen de maşallah adam akıllı hanım köylü olmuşsun bu kadar da abartma esenlikler
Fatih altaylı YORUMLAYAMIYOR serisinde timur soykan özgür çakmakçı ikilisinin 266 bin izlenme oranından sonra 384 bin izlenme oranıyla en az izlenen ikinci kişi olmuştur ekşide bir yazar hakkında bunları yazmış
dakika önce kadın kolları toplantı konuşmasını pardon konuşamamasını duyduğum şahıs...
itici, kekeleyen ve mıymıy...
abi yok mu sizin vücut dili uzmanlarınız, drama hocanız, hitabet ustanız...
Çok haklı bu karı bildiğin vasat chp ye yakışmıyor bu da buraya not olsun.
Fatih altaylı YORUMLAYAMIYOR serisinde timur soykan özgür çakmakçı ikilisinin 266 bin izlenme oranından sonra 384 bin izlenme oranıyla en az izlenen ikinci kişi olmuştur ekşide bir yazar hakkında bunları yazmış
dakika önce kadın kolları toplantı konuşmasını pardon konuşamamasını duyduğum şahıs...
itici, kekeleyen ve mıymıy...
abi yok mu sizin vücut dili uzmanlarınız, drama hocanız, hitabet ustanız...
Çok haklı bu karı bildiğin vasat chp ye yakışmıyor bu da buraya not olsun.
son sahnesinde karının uyarısına rağmen arabasını hareket ettirmeyen bunak karıya saldırıp gebertmek isteyen sadece ben değilim herhalde karı arabanın içine girip bunak karıyı ittirip direksiyonun başına geçip arabayı hareket ettirip ilerletmese adam ölecekti neyse ki karı arabanın içine girdi bunak karıyı ittirip direksiyonun başına geçti arabayı hareket ettirip ilerlettide adam ölmekten kurtuldu şu da var adam sonrasında her insan gibi vadesi dolunca gene ölecek ama o an için kanalizyonun içinde dinamitlerle parçalanarak ölmekten kurtuldu.
Bugün birden aklıma geldi yazayım istedim ve yazıyorum birçok kediseverler köpekseverler ölen kediler için ölen köpekler için melek oldular derler birçok kişiler ölen kişiler için ışıklar içinde uyusun derler yattığı yer incitmesin derler oysa hepsi anlamsız gerçek olmayan bilim dışı boş sözlerdir çünkü ölen tüm canlılar hiçlik olurlar BUNUDA ben söylemiyorum bilim söylüyor bilim asla hiç yanılmaz her zaman test edilmiş doğrulanmış kanıtlanmış gerçekleri söyler hazır bilim yazmışken kaliteli bir ateist olan ve "Eğer bir gün benim sözlerim bilimle ters düşerse bilimi seçin" diyen Mustafa Kemal Atatürk'e selam olsun
Ben sana bok demem,
Boklar duyar ar eder.
Bir zerren düşse boka,
Onu da mundar eder.
Tanrı senin hamurunu
Necasetle yoğurmuş,
Anan seni sıçar iken
Yanlışlıkla doğurmuş.
Ben sana bok demem,
Boklar duyar ar eder.
Bir zerren düşse boka,
Onu da mundar eder.
Tanrı senin hamurunu
Necasetle yoğurmuş,
Anan seni sıçar iken
Yanlışlıkla doğurmuş.
Sonunda uyandım, yaşım yirmi altı
Günaydın, çocukluğum bitti artık
Hayatını kazan, değiştirdi düzen
Olmamışken amına koyduğumun hayatını çözen
Önce okul oku, on altı yıl masal
Belki inanırdım asıl gerçeği duymasam
Hayatım boyunca bir terazinin çalışma prensibi
Hiçbir sikime yaramayacak mühendis olmazsam
Çalış sonra, modern kölelerden olma
Başar başarabilirsen, körler göremezler onlar
Öyle bırakamazsın şimdi, örnek gösteremem bundan
Anla artık aptal, ölsem dönemem bu yoldan
Sıkıldım her cümlemi açıklamaktan
Altmışımda rahat etmek için gençliğimi harcamaktan
Bazen düşünüyorum da cahil mi kalsaydım?
Farkında olmaktansa aptal mı ölseydim?
Yağmurda yürüyoruz, al
Yalnız yaşamanın anlamı yok
(Hiçbir anlamı yok)
Bir yerlere varmalı yol
(Yol, yol)
Yağmurda yürüyoruz, al
Yalnız yaşamanın anlamı yok
(Hiçbir anlamı yok)
Bir yerlere varmalı yol
(Yol, yol)
Keyif veren tek şey yazmak
Selam olsun hasma, yürüyorum Beyoğlu'nda yasla
Kulüplerde dans var, sevmiyorum fazla
Gerçi sevsem de beceremezdim asla
Aynı kıyafetle dolu tonla mağaza
Aynı kumaş, aynı kalitede ama farklı tarzda
Çünkü herkes hasta
Dünyada her şeyin cılkı çıktı diye bilimciler yaşam arıyor Mars'ta
Kadınlar huzur arar, erkekler arar kız
Erkek birine muhtaç, kadınsa kararsız
ince bir entari, güzelliğine şaşarsın
Paran yoksa izler, paran varsa yaşarsın
Gidemiyorum, yol kapalı
Tütüne yatırmışım cebimdeki son paramı
Neden hep zor tarafı? neden param yok?
Sanırım insan neden, nasıl fazla sormamalı, boş ver
Yağmurda yürüyoruz, al
Yalnız yaşamanın anlamı yok
(Hiçbir anlamı yok)
Bir yerlere varmalı yol
(Yol, yol)
Yağmurda yürüyoruz, al
Yalnız yaşamanın anlamı yok
(Hiçbir anlamı yok)
Bir yerlere varmalı yol
(Yol, yol)
Yağmurda yürüyoruz, al
Yalnız yaşamanın anlamı yok
(Hiçbir anlamı yok)
Bir yerlere varmalı yol
(Yol, yol)
Yağmurda yürüyoruz, al
Yalnız yaşamanın anlamı yok
(Hiçbir anlamı yok)
Bir yerlere varmalı yol
(Yol, yol)