belki bu gece son gecemdir diye yatarsın. uyku bir yerde ölüm gibi ama uyanma ihtimali var. saat kurup uyuyan kişi diğer güne kendini hazırlamıştır. ben ne saat kuruyorum ne de evde kurulmuş bir saat sesine uyanıyorum. sabaha çıktığın için üzülür müsün sevinir misin? bir öncekinden çoğunlukla daha kötü bir gün bekliyor.
gerçekliği var. eskisi gibi asla değil. artık körü körüne inananların büyük kısmı ya sessiz bekliyor ya da ses çıkarıp seçimde olacakları az çok söylüyor.
hayata pembe gözlüklerle bakmaya benzer. illa sevecek veya aşık olacak diye bir şeye kişinin yönlendirilmesidir. ilk görüşte aşk veya sonradan sevmek. ikisi de hikaye. hele bir ters düş bakalım ne aşk kalıyor ne sonradan sevme.
sevgili hiç tanımadığınız birinin x'i olunca, aklınıza bile gelmeyecek pozisyonlar yaşanmışsa ayrılmak isteyecek misiniz. belki de hayır. tanıdıktan olunca ayrılmak normal ama yabancıdan olunca habersiz devam mı edilecek.
bu tür yaşanmışlıkların çiftlerin geleceğinde bıraktıkları izler bazen ağır oluyor. herkes kaldıramayabilir. bu işin kadını erkeği olmaz. o yüzden eğer günün birinde biriyle birlikte hayat yolculuğu planlanıyorsa öncesinde olduğu kadar az şey yaşamakta fayda var.
aklı evvel tutar da hayatının hatasını yaparsa artık bunun görücüsü aşkı olmaz. kaçarı yok bu ikisinden birini tercih edecekseniz eğer aşk sandığınız sizi yanıltabilir. görücü kısmından ilerleyip duruma göre pozisyon almalısınız.
sevdiğini almayacaksın aldığını seveceksin derdi bir arkadaşım. yiğidin karısı çirkin olur derdi. evlilik güzel şey derdi. bir sürü çocuğun olacak derdi. her kuşun eti yenmez derdi.
alkolikleri gömmeyin hemen. adam içiyor ama zararı kendine kimseye rahatsızlık vermiyorsa zaten size laf düşmez. düşse bile içmeseydin be kardeşim falan dersiniz en fazla. alkolden uzak kalıp kullanmayan kişi sarhoşlukla etrafına zarar vermez ama fitne fücur işlerde de parmağı olmamalıdır.
gereksizdir. erkekleri çözerseniz sizi bırakır gider. bırakın bağlı kalsın.
tamam tamam şakaydı.
erkekleri çözmek kadın cenahının gözünde çok büyüttüğü bir şey. kadınları az çok keşfetmiş bir erkekle uğraşmayın. bir boşluğunuza gelip te aşık falan olmayın. o erkek için yok çok zeki yok beni etkiledi gibi şeylerin arkasına da saklanmayın. erkek, yemek barınmak ve çoğalmak için uğraşan canlıdır. sizi kandırmasına müsaade etmeyin.
içindeki fırtına uyutmaz bazen. dümeni kırılmış gemi misali savrulursun geceler boyu içinde kopan fırtınalarda. ne geçmişe gidebilirsin. ne de hafızandan silebilirsin fırtına koparan o rüzgarı. düşündükçe büyür gözünde, içinden çıkılmaz bir hal alır. saatler geçer ama uyuyamazsın. pişmanlıklar kırgınlıklar öfkeler ve daha neler neler.
bir de dışarıdan gelen sesler vardır. belki bir rüzgar, belki kalabalık bir cadde gürültüsü, belki rahat durmayan yan komşu...
aşkın geldiği son noktadır. artık aşk mevsimlere, maddi imkanlara, dış görünüşe vb gibi sayıca fazla kategorilere ayrıldı. siz hangisinden alırdınız gibi bir açık büfe safsatası.
birini görünce yüreğin titreyip tepeden tırnağa bambaşka bir ruh haline bürünüyorsan sende umut var demektir. yok insanlara boş bakıyorsan geçmiş olsun.
insanların bakış açısına göre değişen özelliklerdir. utangaç, sıkılgan, özgüvensiz, kendini ifade edemeyen...
her insan bir diğerini hor görmeseydi dünya hayatının hiç bir evresinde insan ayrımı olmazdı. beş parmağın beşinin bir olmadığı gibi insanlar da aynı değildir. olamazlar da. ama bunu başka türlü görüp kendi gibi olmayanı veya geçmişte ne yaşadığını bilmediği insanları farklı görüp ezmeyi insan kendine görev bildi. maalesef te sonucu birbirinden kaçan insanların yaşadığı dünya oldu.
hayatınızın belki en güzel, belki en kötü, belki en monoton, belki en sıkıcı, belki.... gününden günaydın. dilerim her gün en güzel gün olarak listede olur. günaydın herkese.
günün birinde o da bozulacaktır. ya ''efendisin sen sana vermiyoruz'' diyen kızların lafına bozulacaktır ya diğer erkeklere benzeyip bozulacaktır. ya da sözlüğü terk edip gidecektir.
dertsiz başınıza dert almak mı istiyorsunuz. o halde buyurun evlenin.
erkekler için malum organın gösterdiği tarafa doğru seyahat etmekten bıktınız mı buyurun evlenin.
kadınlar rahat mı battı. oo sizi tutmayalım buyurun evlenin.
dünya nimetlerinin bir çoğunun farkına sonradan varıp lan ben ne yaptım mı demek istiyorsunuz. tam yerine geldiniz. buyurun evlenin.....
aslı, ''ne kadar civata varsa o kadar somun var'' şeklinde bir cümle. ama ekonomi malum eski sözlerimizi de değiştirdi. gelir çoğaldıkça harcama artar bu böyledir. ilk bir kaç aydan sonra hele ne ip kalır ne de ucu.