şener şen'in bir filminde gulyabani için söylediği replik.
şimdi öyle bir film yaptın ki, sana oskar verdiler. sorun şu ki oskarı alan bu arkadaş yeni bir film çekmek için kaynak bulmak istiyor ve aklına aldığı oskar geliyor. işte tam da burada yönetmenin kendine sorduğu soru şudur: oskar heykeli satılır mı?
özellikle erkeklerin büyümeye başlayınca evde kendi otoritesini kabul ettirme bağlamında bazı düşüncülerinin, hallerinin, hareketlerinin babasının otoritesi ile çarpıştığı noktada, bu bağlamda *
aşkın namlusunda susturucu takılıdır. olan her şey sessizce olurken sadece siz içinizden hiroşimaya atılan bombanın çıkardığı sesi duyarsınız. sonra bik bik bik. ne kadar da emin konuştum.
barmen arkdaşımın yeni bulduğu içkidir. ismine gelince: e biraz fantastik olmuş.
dağarcığımda sele diye bir kelime olmadığı için yıllardır bisiklet selesine "koltuk" diyen ben'in yaptığı eylem.
cesaret edip köpek mamasından bir kaşık almaktır. eğer beğenilirse kahvaltılık gevrek yerine sabahları yenilebilir.
klitoris'in aslında evrimleşmemiş bir penis olduğunu öğrenen kişinin aklına gelen ilk soru.
zor çizgi
---------
sabah çizgi film izliyoruz.
pavlov'un köpeği inliyor.
köpeğin karnındaki,
pavlov'u deli ediyor.
yine aynı yüzler, yine aynı sesler.
yine aynı işler, yine aynı işler.
eğlenmekten çok eğlendirmek.
yere düşmüş boyalı pamuklar.
radyoda neşeli bir şarkı.
patron yine çocuğu azarlıyor.
sol elim boş; ama sağ elim dolu.
sağ elimdeki silah patlıyor.
boş bir çanta ve parayla dolu bir kasa.
şimdi kasa boş ve dolu bir çanta.
sağ elim boş, sol elim dolu.
sol elimde gri bir çanta.
sabah çizgi film izliyoruz.
pavlov'un köpeği inliyor.
köpeğin karnındaki,
pavlov'u deli ediyor.
pavlov yine sihir yapıyor.
yanıma geliyor beni gördüğü anda.
dördümüz eski bir otobanda.
ben, pavlov, köpek ve gri bir çanta.
pavlov'un gözünde yeni bir gözlük.
sıcak hava ve ıslak bir kafa.
küçücük bir mola:
akmadan yüzümdeki boya.
pavlov'un gözünde yeni bir gözlük.
sıcak hava ve ıslak bir kafa.
pavlov hariç herkes şaşkın.
benzinlikte bir palyaço.
sabah çizgi film izliyoruz.
pavlov'un köpeği inliyor.
köpeğin karnındaki,
pavlov'u deli ediyor.
bir çanta, iki hayal.
otel odasında bir tv.
tv'de bir jim jarmusch filmi.
ve pavlov'un köpeği uykuya dalar.
aynı tv ve çizgiden bir film.
dünyadaki en güzel gün.
mekanik bir inleme.
yerde yatan bir köpek.
pavlov'un elinde bir bıçak.
ölüme giden bir sihirbaz.
kanla doldu bir yatak.
pavlov'un elinde bir silah.
sabah çizgi film izliyoruz.
pavlov'un köpeği inliyor.
köpeğin karnındaki,
pavlov'u deli ediyor.
cuma, cumartesi hariç olağan durum.
gün karardıktan sonra yatağa uzanıp tv izlemek ve hiç kalkmadan uyumaktır. bu şekilde vücut hiç dikey konuma gelmez. *
sevdiceğini anlatan kişinin ağzından dökülecek en saf cümle.
bb sporuyla uğraşanların sırt kaslarını geliştirmek için kullandıkları tabir.
-konuşma dili ile- türk usulü bir küfür.
özgün'ün zilli parçasında geçen hadise.
osbir işlemine başlayan bünyenin parmağındaki yüzüğü çıkarmayı unutarak kendini yontmasıdır.
ismini duyan; fakat sesin kimden geldiğini kestiremeyen kişinin ismini duyması akabinde sarfettiği soru cümlesidir.
"sen de mi brütüs?" diye bilinen jül sezar söyleminin asıl olanıdır. arkasından bıçaklanan sezar brütüs'e dönerek:
"kai su, teknon?"; yani:"you too, my child?"; yani:"sen de mi çocuğum?" demiştir.
bir senaryo tekniğidir. özellikle reklam filmlerinde çok kullanılır.
kıro ve emo karışımı 21. yüzyıl insan tiplemesidir.
dişleri gıcırdatma eşliğinde, sözlüğe bir serzeniş, bir isyan etme cümlesidir.
yeni bir kusmuk torbası markasıdır. hatta yaptıkları billboard çalışmaları en kışkırtıcı reklam olarak Cannes Lions'da ödül almıştır. varın reklamın içeriğini siz düşünün.
sevgiliniz gözlük kullanıyorsa, sizin bir "gözlüklü sevgili"niz vardır. gözlükleri ona apayrı bir hava, naif bir ciddiyet katar ki bu sizin hoşunuza çok gider.
kör bıçağım, kimseleri kesemem. beni yine seninle bileseler...
daha fazla entry yükleniyor...