Güzel ve nadide sözlüğümüzde çoğu kişinin arkasından kullanılan söz öbeğidir.
Şimdi şöyle bir durum var, Allah'ın yarattığı hiç bir kula, hiç bir sebepten ve hiç bir görüşten dolayı iyiki ölmüş diyemezsiniz.
Çok büyük suçlar işlediyse cezasız kalmayacağı aşikardır zaten, biletini keserler onun diğer tarafta. Ama ne olursa olsun, iyiki ölmüş cümlesi fazlasıyla cahil, cani, anti-hümanist ve insanlık dışı bir cümledir.
Çünkü ne suç işlenirse işlensin herkesin geride bıraktığı gözü yaşlı insanlar var. Eşi, ailesi, çocukları var.
He diyin ki keşke hapiste çürüseydi, sürünseydi bilmem ne. Ama "iyiki ölmüş" kimsenin ağzına alamayacağı kadar ağır kelimelerdir.
Sonra boyunuzdan büyük cümleler kullanıp sözlükte insanım diye geziyorsunuz. Tebrikler.
Cumartesi günü gireceğim sınavdır. Eğer bundan kalırsam hayattan soğuyacağım, kafa iznine falan çıkacağım. Yeter artık Allah rızası için biri bana ehliyet versın.
Ayrıca Benim dışında giricek yazarlara da şimdiden başarılar.
herkesin bildiği gibi, günümüzde ateist alevi diye bir deyim çıkmıştır. bunun sebebi kim biliyor musunuz? yine aleviler.
öyle bir güruh var ki; allah tanımayan, kitap bilmeyen,caminin önünden geçmeyen, hz. ali peygamberdir diyen;
artık alevilik denilen kavram bambaşka bir şeye dönüştü.
biz öyle bir ayrıldık ki, artık bir sünni bir aleviye verilmiyor. sevdiklerimizle evlenemiyoruz dostlar! aleviler diye, sevemiyoruz dostlar.. çünkü saptırdılar, yoldan çıkardılar bu mezhebi.
bizim bir üst komşu var, geçen gün; "bugün caminin önünden geçtim yanlışlıkla,eyvah,bütün günüm çok kötü geçecek..." dedi. bu nasıl bir zihniyet arkadaş? bu nasıl alevi? bu mezhep nasıl böyle kirletilir! benim en yakın arkadaşım alevidir, ben bunu insanlara söylemeye utanır, çekinir oldum. neden mi? karşılaşacağım sorular açık çünkü;
aa abdest alıyor mu?
namaz kılıyor mu?
hz. ali peygamber diyor mu?
camiye hiç gitmiş mi acaba? .... vs.
oysaki geriye kalmış olan has aleviler dünyanın en iyi insanlarıdır. alevilere özgü bir iyilik, bir misafirperverlik vardır.
benim alevilerden tek ricam, lütfen, böyle insanlar kendilerine aleviyim dediğinde dur diyin, izin vermeyin. mezhebinize sahip çıkın.
Evet bu sabah fark ettiğim gerçek. Ekim sonunda hala kış gelmedi, hala bir güneş, hala hırkayla sokağa çıkabilmek falan derken bugün itibariyle kalın mı kalın, tüylü ve yünlü kabanlara geçiş yapılabilmektedir. Arkadaş yemin ediyorum, istanbul-Anadolu yakası do-nu-yor...
17.10.2014 tarihinde vizyona girmiş, 80 dakikalık bir belgesel. Buyrun açıklaması;
Dersim katliamında ailesi öldürülen ve yaralanan ağabeyiyle birlikte yollara düşen Emoş Gülver, bu zorlu yolculuk sırasında ağabeyini de kaybeder. Artık tek başınadır ve sahip olduğu dil, inanç ve kültürden çok uzakta başka bir hayata başlamak zorunda bırakılır. Aradan 74 sene geçtikten sonra köklerini arama ve belleğindeki anıları hatırlama zamanı gelir. Onu hiç yalnız bırakmayan kızı Serpil ile birlikte yola çıkan Emoş Gülver, kökleri ve çok uzun zaman önce kaybettiği kimi aile fertleriyle yeniden buluşacaktır... Emoş Gülver'in dokunaklı hikayesinin yanısıra o tarihte Dersim'de bulunan bazı askerlerin de itiraf ve yüzleşme hikayelerini de izleyiciyle buluşturan filmin yönetmen koltuğunda Nezahat Gündoğan bulunuyor.
Fakat çok az sinema salonunda gösterime girmiş. Seansları da bayağı az. Böyle konulardaki belgeselleri izleyip hem kendi yanlışlarımızı, hemde belgeseldeki yanlışları (ki genelde gerçekler çarptırılır) görmek, öğrenmek gerekir.
Izleyecek olanlara şimdiden iyi seyirler.
Evet sonunda stajer ehliyete kalmamak için girdiğim sınavdır. O kadar kolaydı ki çalıştığım zamanlar için kendime küfür ediyorum. Sıra direksiyonda, eğer yokuş yukarı kaldırmamı isterlerse, kesin kalacağım orası ayrı. Vitesli arabadan nefret ettim yeminle. Otomatik kullandıktan sonra alışmak çok zor oluyormuş.
Ayrıca sınav esnasında yanımda oturan 60 yaşındaki amca kodlamanın ne olduğunu bilmiyormuş. Dolayısıyla sınav bittiğinde soruları işaretliyememişti. Çok üzüldüm. O yaşında neden ehliyet almış merak ediyorum. Amca eğer sözlükte yazarsan beni bul lütfen.
Gayet olası bir durumdur. Bir ülkücü Ahmet kaya ve grup yorum dinlediği, bu parçalardan alıntı yapabildiği gibi bir solcuda çok rahat Ali kınık dinleyebilir. Çünkü müzik zevki çok başka bir dünyadır. Belki bağıra bağıra dinlemese de kulaklığın ardından usulca dinlenebilmektedir.
haklı bir ricadır. Hepimiz aradığımız her bilgiyi ve çok daha fazlasını en kısa zamanda bulabiliyoruz. Hemde en doğru kaynak olduğunu bilerek. Bunu yıllardır karşılıksız yapan bu siteye bir karşılık ödemek gerek tabii. Lakin son paramla makarna alacağım için inşallah birileri benim yerime de bağış yapar. Sevgilerle.
yalnızlıktan mı, kimseye anlatamamaktan mı, yoksa mesaj toplama amacı mı bilinmez ama sözlük yazarlarının bir kısmı günde kaç kere tuvalete gittiğini bile yazıyor gibi. Tuhaf.
tanım: garip durum.
Gideceksin vereceksin birine 3-5 kuruş, gelip öldürecek seni, intihar süsü verecek. Kendi katilini tutacaksın yani. Ee intihar etmek kolay değil neticede. Para bulursam düşüneceğim eylem. Bir yerlerde Dursun.
oynadığı üst üste maçlar, Türkiye kupası, ziraat kupası, uefa vb üzerine takımın sürekli sakatlanması, ceza alması maalesef şampiyonluğu yarınlara bıraktırttı.
Olsun, sen gönüllerin şampiyonusun Fenerbahçe! Aşığız, ölümüne...
Burada ki herkes ne kadar kabul etmese de veya etmek istemesede bu haysiyetsiz takım Gökhan'ı mahvederek oyun dışına çıkarmış, Bekir ayısı yüzünden aptalca bir gol atmış, bir de sanki bir halt becermiş gibi tur geçtiğine sevinmiş.
ulan, Gökhan'ı o hale getirmediyseniz o golü atabilecek miydiniz? Rüyanızda!!! Tur Fenerbahçe'nin hakkıydı. Kabul etseniz dee, etmeseniz de.
maşallah bütün sözlük çok yakışıklı- çok güzel, etrafında 1 milyon insan var. En iyi yerlerde okuyup, çok bilgili kültürlü insanlar olmuşlar. Sürekli gece hayatları viskiler, şaraplar gece klüpleri, her gün eve kız atmalar falan. En markalı yerlerde giyinmeler, en pahalı şeyleri istemeler, babadan zengin olmalar, mükemmel hayatlar yaşamalar falan da filan da. insan bir ben mi değilim acaba diye düşünüyor ister istemez. Hepiniz muhteşemsiniz emin olunuz. Böyle sözlükte falan isteğiniz hayatları anlatıyorsunuz sanırım. Yazık...
