çoğu insan için ‘en iyi’ demek. halbuki optimal, en iyiden çok en uygun demektir.
yani kaynakları, zamanı ve koşulları hesaba kattığında ulaştığın nokta.
örneğin sabah 7’de kalkmak sağlığa ‘en iyi’ olabilir, ama gece 2’ye kadar çalışan biri için 9’da kalkmak ‘optimal’dir.
"para mutluluğu satın alamaz" klişesini genelde parası olmayanlar savunur.
zira paranın satın almadığı şeyler az ve huzur da dahil çoğu şeye dolaylı olarak katkısı büyük.
örnek mi?
borçsuz uyanmak
kira derdin olmadan güne başlamak
“çamaşır makinesi bozuldu” cümlesine göz devirmeden çözüm bulmak
“tatil mi yapsam ev mi alsam?” gibi hoş kararsızlıklar yaşamak
ve evet, üzgünsen bile miami’ye gidip kafanı dağıtabilmek
parayla mutluluk alınmaz belki ama mutsuzluğun dozunu baya bir düşürür.
özetle: her şey para değil ama çok şey para.
bir mevsim kadar kısa, bir ömür kadar uzun.
bazen bir bakışta başlar, bir suskunlukta biter.
bazen yıllar geçer de hâlâ içini ısıtır, bazen birkaç ayda tanıyamadığın bir yabancıya dönüşür.
"Tesadüflerin oyuncağı olacak olduktan sonra ne diye bir irademiz vardı? Kullanamadıktan sonra göğsümüzü dolduran hisler ve kafamızda kımıldayan düşünceler neye yarardı?"