kaos
700 (kestane şekeri)
on birinci nesil silik 60 takipçi 1436.17 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    hark the herald angels sing

    1.
  1. Charles Wesley tarafından 1739'da sözleri yazılmış ve bir noel şarkısı olarak bestelenmiş olsa da, esasen ilahi bir parçadır. parça her ne kadar rahatlatıcı olsa da, korku seansı serisinin ikinci filminde çalması sebebiyle filmi izleyenlere bir o kadar da ürpertici gelebilir.

    10 ...
  2. geceyi dışarıda geçirmek

    1.
  3. Belki sokakta, belki sahilde, belki şirkette. Evin dışında her yerde. Belki uykusuzluktan, biraz da yorgunluktan, sükunetten birtakım sanrılar görürsünüz. Böyle anlarda bazı şeyler gülünç, yavan ve düşündürücü gelir insana. Mesela diğer insanlar. Onların hareketleri. Yoldan geçen arabalar ve sabah erken kalkmanın asabiliği üzerinde olan aksi insanların kornaya hunharca basmaları. Sabaha karşı hava tam aydınlanmadan kalabalıklaşan insanoğlu. Yoğunlaşan trafik. Karşıdan karşıya aceleyle geçenler. Büfeden tost, su, sigara alanlar. Akbil dolduranlar. Simit tezgahını açmış simitçiler. Sırt çantalarıyla okula yetişmeye çalışan çocuklar. işe koşturan kadınlar ve erkekler. Otobüs bekleyenler. Bir o kadar gürültücüler. Ama siz bunları geceyi dışarıda geçirmiş, sabahın o yoğun trafiğinde eve varmaya çalışırken ve sakince izlerken camın ardını, bir o kadar da sessizler. Tüm bu kargaşa, hareket hali, her allah'ın günü aynı şeyleri nasıl oluyorsa bıkmadan, usanmadan, belki de böğüre böğüre kusmadan yapmaya devam eden robotlatmış insancıklar ve hatta kendiniz, size anlamsız ve boş geliyor. Hayatın bi döngüden ibaret olduğunu ve haliyle bizi bu döngüye öyle ya da böyle dahil ettiğini daha iyi anlıyorsunuz.
    20 ...
  4. tayyip neden terör olayları için önlem almıyor

    1.
  5. bir sorunsal. söyleyecek çok şey var ama ben sadece ezel dizisinden şu replikle anlatmaya çalışacağım. tabii anlayana.

    tefo: beni istemişsin dayı.
    dayı: ezel çıkmıyor telefonuma, iyi mi? oyun oynamışlar size. kıza çok yazık olmuş. kenan'ın adamı değil mi?
    tefo: üç kurşun yemiş. ikisi göğüse, biri... niye yaptı dayı? ne kazanacak?
    dayı: bu adam insanlarla oyun oynar tevfik. nerden en çok acırsa, oraya vurur.
    tefo: sırf o değil ki dayı. bu işte herkes öyle yapmıyor mu?
    dayı: kardeş.. geçen sefer utandırdın beni. bizim işimizde öyle bir hata, yapanın canıyla telafi edilir.
    tefo: telafi etmeye mi geldim?
    dayı: evet. ama canınla değil. bileğinle. kenan taarruza geçti. azad'ı oradan çekmem gerek. yollayacağım onu buradan, ama yanına birini vermem gerek. azad'ı emanet edebileceğim biri.
    tefo: o yokken burada ne olacak?
    dayı: sen kavganın ortasında olmak istersin. ama sıra azad'da. onu hayatta tut.
    tefo: hayır.. alacaksan al canımı dayı. ama tasmamı bir daha alma eline.
    dayı: bu sefer hepimiz yan yanayız yeğen, görmüyor musun?
    tefo: madem yan yanayız dayı, sana niye bir şey olmuyor? ezel'e niye bir şey olmuyor? kanlılarınıza niye bir şey olmuyor, o yukarıdakilere?
    dayı: kardeş..
    tefo: dayı.. olan bahar'a oluyor. kamil'e oluyor. eren'e oluyor. kardeşime oluyor. madem yan yanayız dayı, niye eline silah verdiğin kimse o yukarıdakilerinden birini harcamıyor?
    dayı: hayatta kalmak suç mu yeğen? kurşun yiyoruz ama kalkıyoruz gene ayağa. suç mu savaşıp hâlâ ayakta kalmak?
    tefo: bilmiyorum dayı. ben ne bilirim ki? ben senin gibi bakıp görmüyorum her şeyi. ama sen benim sorduğum sorulara cevap verebilirsin. birbirinizi haklarsanız, savaşacak kimse kalmayacak diye mi, oyun bitecek diye mi korkuyorsunuz dayı?
    dayı: sen şimdi uzatıyorsun bana dilini. sana tuzak kurmuşum gibi. hatırlasana çocuk kaybolmuştun, bıraksaydım seni ayağa kalkabilecek miydin yani?
    tefo: mesele de o ya dayı. belki kalkardım. bıraksaydın beni, ezel'i, azad'ı.. belki ezilirdik. ama belki, belki kalkardım kendim ayağa.

    not: burada dayı, tayyip; kızı azad, tayyip'in ailesi; tefo, masum halktan biri; saydığı ölen isimler (bahar, kamil, eren, kardeşi), ölen masum halk vatandaşları; kenan birkan ise terörü temsil etmekte.
    5 ...
  6. adada yaşamak

    1.
  7. Çocukken Okuduğum Robinson Crusoe'dan Sonra gelen ve bir daha da gitmeyen bir istektir. insan önceki yaşamında ne yaşamış olursa olsun, adada yaşamaya başladığı andan itibaren, eminim ki o sükut içerisinde hep huzurlu hisseder kendisini.
    7 ...
  8. şiddetle başlayan hazlar şiddetle son bulurlar

    1.
  9. Romeo and juliet'te geçen harika bir repliktir.

    şiddetle başlayan hazlar, şiddetle son bulurlar. Ölümleri olur zaferleri. öpüşürken yok olan ateşle barut gibi.
    7 ...
  10. © 2025 uludağ sözlük