normalde hayata karşı geliştirdiğimiz pratik yoların belleğimize kazınmasıyla refleksler oluşur. bazen gerek olmadan yapılır bu eylemler mesela rüzgar yokken elimizle rüzgarı kapatarak sigara yakmak evde kimse yokken tuvalet kapısını kapatmak. daha bir çok örnek var. bu yüzden bu refleksler kendisinden tiksindirir. aptal yerine koyar adamı.
şuan sol satırlarda gördüğüm ama bir boka yaramayacak eylemdir. kimse kusura bakmasında uludağ sözlükte sol sökmez. tamam dersen sen nesin yarram solcu değilmisin diye. evet solcuyumda karl marx edasıyla öngörüyor abin reed ol.
galatasaray teknik hocası mancinin dudişleri arasından çıkan cümledir efendim. adam çok cool abi. hani yani kazanmaya geldik ama kazanamamak daha olası. kaybetmemeye çalışıp kazancaz beraberlik muhtemel demiş resmen. başarılar galatasaray...
not: kendi entry mi okurken beynim bi an gitti geldi huh.
legue of legends oyunu türkiye serverında duymaya hasret kaldığımız cümledir. sup yani destek oyuncu olmak demek. feed ise rakibin oyunu kazanması için orospu çocukluğu yapmak demektir. kısacası ya sup olurum ya da oyunun amına korum demektir.
zafer bayramının dolu dolu geçmesinde torpilin rolü çoktur. mesela işe gireceksinizdir yardım gerekir. hemen bir torpil patlatırsınız sonra bayram edersiniz. burs alacaksınızdır. hemen bir torpil patlatırsınız geri ödemesiz burs çıkar. kısacası demem o ki torpilsiz bayram olmaz!
gezi parkı olaylarından sonra insaların içlerindeki cevheri keşfedip biber gazlarının yağmur gibi indiği alanlarda cirit atmaları sonucu sorulası cümle.
ne oldu lan hepiniz solcu mu oldunuz? hayırdır?
zorunlu edit: özgürlük, diktaya karşı olmak, hak yenmemesi, güçlü olanın değil haklı olanın kazanması, halkın birliği denildiğinde solculuk değilde sağcılık mı kastedilmiş oluyor? neyse tamam ben solcu olarak kalmaya devam edeyim önemi yok yeterki birlik olalım af buyurun.
erkek olmak zordur aslında. kadın arkadaşlar ne kadar öküz olduğumuzu, kaba olduğumuzu söyleseler de gücümüzden, hareketlerimizden etkilenip karşı koyamazlar. ama bunların yanında sahiden erkek olmak var ki o ayrı birşey. şefkatli, delikanlı, insan gibi sevebilen, sözünün eri vb.
gerçek erkek olmanın mimarları arasında baba sevgisi birincil etkendir. çünkü ergenlik dönemi öncesi ve sonrasıyla birlikte temel yapımızı oluşturur. işte baba sevgisi, ilgisi de burada devreye girer.
Final döneminde ders çalışmak yerine sözlükte vakit harcamanın en büyük ödülü olurdu. Aslında anneminde penisi olsa babam olurdu. Ilerde öğretmen olacak olmanın verdiği güçle neden olmasın.
Sigaraya gelen zamlar cep yakmaya devam ediyor. Fakat öğrencilerin çok içtiği bir sigara var ki hala fiyat değiştirmedi. Ileriki günler bakalım ne gösterecek.
Dikkatimizi çekmiştir belki. Neredeyse her dizide, çok izlenenlerin hepsinde ortada dolaşan en az bir çocuk var. Ya o değil diziler hayatın yansımasıdır diyorlar. E tamam da kardeşim bizim niye çevremizde böyle akıllı böyle tatlı veletler yok. Hani çok gençte değiliz, evli kuzenler şu bu da var. Ama yok işte.
Bu furya öyle bir geçer zamanki osman ile başladı. Çocuk aldi yürüdü. Cast ajansı bile kuruldu onun adına. Galiba toplum olarak çocuklara bayılıyoruz hadi hayırlısı.
Ilişki esnasında hunharca boşalmanın bir diğer adıdır. Öyle ki iki bireyinde kafasının tertemiz olduğu sadece ilişkiyi düşündükleri esnada aynı anda boşalmanın da bir diğer adıdır anlatabildim umarım. Kesin bilimsel bir adı olmalı bunun.
sol sütunu cinsellik dolu başlıklarla dolduran yazarların talihsizliğidir. tabi bizim de talihsizliğimizdir. varya aslında mod yakalayacak bunları vurcak kırbacı vurcak kırbacı.
inandığım ve hoşuma giden bir gerçektir. smiley mesajı yumuşatır.
komedyenlere bir bakalım. onların ciddiyeti bizi daha çok güldürüyor. cem yılmaz esprisinden sonra bizden daha çok kahkaha atsa kim bilir belkide bu kadar yarılmazdık.
karizma olayına bir bakalım. bir düşünelim bakalım karizmatik diye nitelendirdiğiniz kaç erkek ciddi? hepsi değil mi? alttan alta sempatik tavırlar gösterseler bile genel itibariyle duruşlarını korurlar. demem o ki ciddilik erkeklere çok yakışıyor. smiley den kısalım birazcık.
edit: başlıkta yazım hatası var karakter yetmedi. kusuruma bakmayın arkadaşlar.
Günümüzde teknoloji hayatımızın her yerine girmiş bulunmakta. Yeni çıkan telefonlar, bilgisayarlar, yüksek güvenlikli binalar, asasörler kısacası her alanda milyon tane yenilik var. Takip etmesi imkansız olabiliyor. Herneyse konumuza dönelim. Bunca gelişmeye rağmen hala hayatımız da teknolojinin değişteremediği yendiği fakat üstünlük kuramadığı durumlar mevcut. Bir bakalım
Sabahları uyanmak için cep telefonlarında alarm var değil mi? Evet sesleri geliyor kulağıma. Peki neden bir çoğumuz hala babaları tarafından koğuş kalk, arkadaşları tarafında çeşitli maymunluklarla, sevgilileri tarafından bilimum ilginç hareketlerle uyandırılıyor. Yok abicim tutmuyor burda bir hata var
Karşıdan karşıya geçerken adamlar ışık koymuş değil mi oraya yaya geçidi koymuş. Yok ama biz illa kırmızı da geçecez. Adamlar üst geçit yapar biz üst geçitin altından otoyola atlarız
E-kitap diye bir olayın farkında oluruz ama illa elimiz kağıda değecek ya gidip gazete alırız kitap alırız. Eleştirdiğimden değil bende beceremiyorum bunları illa et ete değecek. Biz deki mantık bu. Değiştiremiyor teknoloji
Çoğumuzun telefonunda navigasyon olmasına rağmen hala esnaftan yoldan geçen amcadan adres sorarız. Buluruz da hani ama bazen kötü niyetli bir genç tarafından ya da muzip bir amca tarafından farklı yönlere sevkedilebiliriz
Son olarak üniversitelerdeki hocalardan bahsedeyim. Akıllı tahtalarla ya da beyaz tahtalarla ders işlenebilecekken bir çoğu hala ve hala eli tebişire değmeden ders anlatamıyor. Marmara üniversitesi nde nurettin hoca var . Matematik bölümü analiz 3-4 dersine giriyor. Belki bilen vardır elinde kovay, kovanın içinde su ve süngerle derse gelir. Adamın lakabı kovaya çıksa da cahit arf in öğrencisi ve bilimin yolunda giden bir hoca olduğu için saygı görmektedir. Teşbihte hata olmasın adamın dibidir de
Demem o ki teknoloji çok gelişti elimizde imkan bol. Fakat hala değiştiremediğimiz öyle çok şey var ki. Bir videoyla yazımı sonlandırıyorum buyrun iyi seyirler :
sözlükte yazmanın zekayla değil parayla olduğunu düşünen yazarların söylemidir. her sözünde şöyle fakirdir böyle fakirdir, fakir söylemidir gibi belirtme ihtiyacı olan hayatında parasından başka değer teşkil edecek bir şeyi olmayan yazarlardır. varsa bile bunu göstermez. para her şey ya.
sayısı çok, bazen hayretler içinde seyrediyorum kendilerini. son kez soruyorum hangimiz daha fakiriz?
bırakın artık şu zırvayı. kaleminize güveniyorsanız buyrun ortam hepimizin, yok benim param yeter her şeye kalemde neymiş diyorsanız lütfen bir siktirip gidiniz.