geri sayımın dolması sonucu (şimdilik) bir şey olmayınca illuminati'nin bir şey yapamadığını,güçsüz olduğunu zannetmektedir.
sitedeki yeni geri sayım bitincen ne yapacaksınız merak ediyorum:
fırst castle has fallen!
darkness is knocking the door!... we are still sleeping!? final countdown is in progress. we still have the power to defeat the darkness, otherwise "brothers of the cosmos" will reborn. the last candle is dying. only the illuminated ones will understand the last secret!
_ v _ _ t _ _ s _ _ i _ _ _ m
f _ _ a _ _ n _ _ _ _ _ _ i _ _ _ _
30 days + 23h : 25m : 36s
çevirirsek
"ilk kale düştü!
karanlık kapıyı çalıyor!... biz hâlâ uyuyor muyuz!? geri sayım işliyor. hâla karanlığı yenecek güce sahibiz. son kandil (mum) ölüyor. sadece illuminatiden olanlar bu gizli şifreyi anlayacak!
"bu şey futbol la futbol,örgüt falan değil" dedirten iddianamedir. ne yazdıklarını ben dahil bir çok kişi mrak etmektedir. zaytung'da da konuyla ilgili haber yayınlanmıştır: http://www.zaytung.com/haberdetay.asp?newsid=152817
üşengeçler için şuraya kopi pasteyleyelim:
bugüne kadar şike soruşturmasını "kesin yapmışlardır, yapmayan mı var?", "işin içinde başka işler dönüyor", "aziz başkan'ı bitirmek için bunlar hep" ekseninde tartışarak iyi kötü idare eden futbolseverler, geçtiğimiz günlerde açıklanan iddianame nedeniyle sıkıntılı günler yaşıyorlar. mecliste hazırlanan şike yasası ve cumhurbaşkanı'nın vetosunun ardından 70 klasörlük iddianameyle birlikte soruşturmanın iyice karmaşık hale gelmesinden yakınan vatandaşlar, konunun en kısa zamanda telegol programında tartışılabilecek seviyeye inmesini beklerlerken, telegol cephesinden gelen açıklamalar ise ekip olarak çok zor günler geçirdikleri yönünde.
türk futbol camiası, 3 temmuz'dan bu yana türkiye'nin gündemine oturan şike soruşturmasındaki gelişmeleri halen tam olarak anlayamamanın sıkıntısını yaşıyor. daha önce "penaltı mı değil mi", "top çizgiyi geçti mi geçmedi mi", "hangi hakemin hangi takıma garezi var", "o hoca işi ne kadar biliyor" tartışmalarına, pfdk ve tahkim kurulu ile ilgili polemiklere rahatlıkla dahil olan ve hiç sıkılmadan sabaha kadar bu konular hakkında ahkam kesebilen futbolseverler, şike soruşturmasının can sıkıcı bir şekilde teferruatlı hale gelmesinden şikayetçi.
neyin ne olduğu hakkında en ufak bir fikirleri olmadan artık daha fazla konuşmak istemediklerini dile getiren binlerce taraftar çaresiz bir şekilde medyadan yardım beklerken, vatandaş yorumlarından öne çıkanlar ise şu şekilde:
halim dağ (erkek kuaförü, 44): hukuk mukuk tamam da bi yere kadar yani. ben müşterimle iki laf edemedikten sonra ne anladım o işten? hükümet bunu bu şekilde sürdürürse çok oy kaybeder... veya federasyon... ya da kulüpler birliği mi? hangisi sürdürüyorsa bunu bu şekilde işte...
seyfi oyacı (taksi şoförü, 32): valla ben en son şekip mosturoğlu mu ne öyle bir isim hatırlıyorum, ondan sonrasını takip edemedim artık. kim olduğunu da hala bilmiyorum kendisinin... konu açıldığında "şike şike şampiyon" esprisi yaparak idare ediyorum şimdilik...
umutcan işçi (öğrenci, 21): olay ilk patladığında bizim fenerli arkadaşlarla dalga geçicez diye çok sevinmiştim, bir süre de geçtim gerçi ama şimdi işin ucu kime dokunuyor, kim karlı kim zararlı tam bilemediğimden susmayı tercih ediyorum. elimizde şike gibi büyük nimet var ama konuşamıyoruz. gerçekten yazık...
olayları aydınlatmak için vatandaşların kendilerine yoğun ilgi göstermesine teşekkür eden telegol cephesinde ise şu günlerde sessizlik hakim. programının sunucusu serhat ulueren, ekip olarak başta hevesle işledikleri şike konusunun maalesef "hakem verse bir şey diyemezsin" seviyesini aştığını belirterek, "yine de elimizden geldiğince meseleye kafa patlatmaya çalışıyoruz. 'tabii kesin konuşmadan önce iddianameyi görmek gerekir' diyerek bugüne kadar iyi kötü bir şekilde idare ettik ancak şimdi bakıyoruz, hala bir şey anlayabilmiş değiliz..." ifadelerine yer verdi.
şike davasına dek, "federasyon şu hakemi niye o maça verdi", "bunun nesi ofsayt", "bilmemkimin transferinde kim araya girdi" diye saatlerce goygoy yaparak bitirdikleri programın şu an tamamen tıkanma noktasına geldiğini itiraf eden ulueren, "konuşsak ne biz ne söylediğimizi biliyoruz, ne de seyirci anlıyor. konuşmasak o hiç olmaz. önümüze ansiklopedi gibi iddianameler yığıldı, hepsi de hukuk diliyle yazılmış, 3 sayfa okuyup sıkılıyoruz. biz de ne yapacağımızı şaşırdık..." diyerek şöyle devam etti:
"erman hoca, az biraz anlasa konuyu bir şekilde kabzımallığa falan bağlayacak ama mahkemeye hakaret olacak diye tırsıyor. adam da haklı şimdi bir şey diyemiyorsun. gökmen abi de işte... kendince bir çaba gösteriyor ama yani onun da durumu ortada... yine en azimlimiz ziya abi çıktı. kaç yaşında adam, üç gündür odasından çıkmadan fosforlu kalemle altını çize çize iddianameye çalışıyor. bu süreçte sürmenaj olmazsa ondan bir umudumuz var...".
son olarak, federasyonun şike soruşturmasını kahvede berberde tartışılabilecek bir düzeye çekecek bir çalışma yapmaması durumunda bundan en çok türk futbolunun zarar göreceğini belirten ulueren, "zaten maçları pek kimsenin izlediği yoktu, şimdi işin arka planını da tartışamaycaksak, ağız tadıyla bir polemik yapamayacaksak insanları bu spora bağlayacak hiçbir şey kalmaz. açık söylüyorum yakında su topu gibi, badminton bir şey olur futbol..." sözleriyle federasyonu acil önlemler almaya çağırdı."
facebook'ta birbirlerinin duvarında yazışanların birkaç* yorum sonrasında kurdukları cümledir. amına koyim o inbox facebook kurulduğundan beri orada, en başta oraya geçseydiniz ya.
5-6 paragraf uzunluğundaki,salt bilgi içeren,zerre subjektiflik olmayan entrye de eksi oy basan versiyonları mevcuttur. bilgi verici entry giremez olduk azizim.
savatage'in dead winter dead albümünden çok güzel bir parça. sözleri şu şekildedir:
we dared to ask for more
but that was long before the nights began to burn
you would have thought we'd learned
you can't make promises all based upon tomorrow
happiness, security are words we only borrowed
for is this the answer to our prayers,
is this was god has sent?
please understand this isn't what we meant
the future couldn't last, we nailed it to the past
with every word a trap that no one can take
back from all the architects who find their towers leaning
and every prayer we pray at night has
somehow lost its meaning
for is this the answer to our prayers,
is this was god has sent?
please understand this isn't what we meant
a long time ago when the world was pretty
standing right here in a different city
they're not coming back any more
they're not coming back any...
[solo]
is this the answer to our prayers,
is this was god has sent?
please understand this isn't what we meant
savatage'in dead winter dead adlı albümünün muhteşem parçalarından biri. sözleri:
no life's so short it can't turn around
you can't spend your life living underground
for from above you don't hear a sound
and i'm out here
waiting
i don't understand what you want me to be
it's the dark you're hating
it's not who i am
but i know that it's all that you see
no life's so short that it never learns
no flame so small that it never burns
no page so sure that it never turns
and i'm out here
waiting
i don't understand what you want me to be
it's the dark you're hating
it's not who i am
but i know that it's all that you see
can you live your life in a day
putting every moment in play
never hear a word that they say
as you watch the wheels go around
tell me if you win would it show
in a thousand years who would know
as a million lives come and go
on this same piece of ground
i've been waiting
i don't understand what you want me to be
it's the dark you're hating
it's not who i am
but i know that it's all that you see
tell me would you really want to
see me leave this night wihtout you
would you ever look about you
wondering where we might be
new york is so far away now
tokyo, berlin and moscow
only dreams from here but somehow
one day that world we will see
i don't understand
i don't understand
i swear on tomorrow
if you take this chance
our lives are this moment
the music, the dance
and here in this labyrinth
of lost mysteries
i close my eyes on this night
and you're all that i see
başlığın tam hali akasya durağı nı görüp dünyayı yok etme kararı alan uzaylılar olacaktı ama 50 karakter meselesi.
sadece akasya durağı'nı ve bez bebek'i görüp dünyayı yok etme kararı alan uzaylılardır. keşke
lost'la,dexter'la,behzat ç. ile tanısalardı,en azından biraz şansımız olurdu. ama onlar da haklı bir yerde.
siteye giren 999.999'ncu ziyaretçi olmaktır. bugün başıma the pirate bay'da dolaşırken gelmiştir,arkadaşlarıma da söyledim facebook'ta offline oldular,kutlamaya geliyorlar galiba. en son ayça 22 bana kamera daveti gönderdiğinde bu kadar sevinmiştim.