ihalelerin enişteye, bacanağa verildiği bir memlekette başa gelebilecek olaylardan sadece biridir.
üstten bakılınca fotoğraf makinesine benziyormuş. niye? iletişim bilimleri ya. egzantrik olsun, skindrik olsun.
her katta 20 dersliğin bulunduğunu ve bunların 2 sinin 150 şer kişilik anfiler olduğunu göz önüne alırsak,
biri dolu biri boş yaklaşık 600 kişi, yarısı erkek. ulan iki tane pisuvar, bir taneye 150 kişi. bu ne amk.
rüya görmekte iken, çıkan bir anlaşmazlık sonucu karşı tarafa zarar vermek istendiğinde başa gelebilecek durumdur. kollar güçsüzleşir, hedef bulanıklaşır vs... atılan yumruk, ters tutulan mıknatıslar gibi bir sağa bir sola kayıverir ancak surat kısmının orta yerini tutturmak neredeyse imkansızdır. zira denk gelse bile alakasız ve biçimsiz bir durumla karşılaşılabilir. bakınız; burnun içeri göçüp lastik gibi geri gelmesi...
(bkz: rüyada bkz vermek)
tıp fakültesini ... yapmadan bitirmek, tıp fakültesini ... etmeden bitirmek şeklinde, yazar arkadaşların;
"dur benim aklıma da şu geldi, iyisi mi başlık açayım" diye düşünmesi ve yapılan tembelliklerin marifet olarak göstermesi sonucunda ortaya çıkan kirliliklerdir efendim.
erkeklerin yan yana dizilmiş pisuvarlarda sıkça karşılaştığı bir durumdur;
-ooo ismail nabıyon ya?
+naabalım ya sen nabıyon?
-naabalım işte...
+oğlum kaç gündür tutuyon? tıkadın amk...gibi devam eden diyaloglar yaşanabilir.
hocaların öğrenci tuvaletine girmesi, olayı daha da renkli kılan etkenlerdendir.
geçtiğimiz günlerde, çok afedersiniz, işerken fakülte dekanı yanımda beliriverdi. kısa bir bakışmadan sonra bond çantasını yere koydu, günaydın deyip fermuarı indirdi ve şarıl şarıl işemeye başladı. arada gülümseyerek bakıp başını da eğiyor ipne. utanmamak elde değil; sanki dekanla kafa kafaya vermişiz, kara ismimizi yazıyoruz gibi hissettim. o kadar odana gelip ceket ilikliyoruz, yakıştı mı hiç öğrencinin yanında pipini çıkarmak? utanmasa bir de osura osura sıçacak pezevenk. git kendi tuvaletinde yap kardeşim, şimdi her gördüğümde sidiğinin şarıltısı geliyor aklıma. düzen nizam kalmamış azizim, pes doğrusu.
özellikle oturulan ev üst katlarda ise, çıkıncaya kadar hangi komşunun evinden geldiği ve balığın türü konusunda çeşitli tahminler yürütülen kokudur. ayrıca öğrenci evinde şu diyalogların yaşanma sebebidir;
-hacı biri yine balık kızartıyo, biz de alak mı lan?
+lan saçmalama, para mı var? yine doğalgaz ihbarı gelmiş amk!
-paramız yok diye mi lan bütün bunlar, bizim yemeye hakkımız yokmu? biiiizim yemeye haakkımız yokmuuuuuuuu...!!!
ekseri ettahiyatu duası okunurken, sanki gençlerin kafasını karıştırmak istercesine "hettahiyatüü" diye başlayıp selam verinceye kadar homurdanan, sağ veya solundaki insanın bu duayı tekrar tekrar okumasına sebep olan amcalardır. hoşgörü ile karşılayıp yılmadan, şaşırmadan, sabırla duaya devam etmeye çalışılmalıdır. zira bu amcalar başımızın tacıdır.