sozluk kulturu denilen bir hadise vardir.yani bu olumsumdan zevk alan bir grup sadece, gerisi .iklemez sozluk mozluk umurlarinda degildir.Sozlugu ne kadar overseniz ovun 5 dakika bile duramaz bu sikici forum(!) ortaminda.
iste bu sozluk guruhundan bahsedecegim bugun size.
eksi sozluk'le google veya farkli bir unsurun vesile olmasi nedeniyle tanismis, icerisindeki yazismalardaki gulumseten detaylari okudukca "ooo haci super ortammis bu ya" seklinde dusunce balonuyla gezerken eksi sozluge uye olamamis ve eksi sozluge benzer diger sozlukleri kesfetmis adina "yazar" dedikleri bana gore oldukca luks bir kavrama sahip alabilmek icin bu diger platformlara uye olmus guruhtan bahsediyorum.aslinda uye sayilarinin ezici bir cogunlugu sozlukler arasi ortak accountlardan olusur.bu insanlar,sozlukler arasi gidip gelen, sozlukte karizma, ulasilmaz erkek, kari kiz ugruna bir baskasi olma sanati vs. icin enerji harciyan, sozlukte populer olabilmek adina her turlu kendi benligi disinda herseyi sergileyen aslinda zeki gorunmek adina her turlu vucudun hormonlarini sikan bunyelerdir.
ve aslinda herkes sorunludur."Sorunludur"dan kastim su aslinda; kimileri yazmak icin girer yazar ceker gider, kimileri yazamaz ama okur komik olan seylere guler mesajlasir kanka(!) muhabbetine girer, kimileri ortamcidir, oyle esprili milletin .otunun yayila yayila gulebilecegi seyler yazamaz ama her turlu zirve mirve aninda ilk bastadir.Kimileri digerlerinin yazilarina muhalif olarak farkli ve cool(!) gorunmeye calisir, kimileri yonetimdir, en basta soyledigimiz bu sozluk kulturu denilen hadisede moderator ve/veya yonetimin icerisinde olmak, sozlukte en bastan size verdigi buyuk karizma ve sizi ululastirma nedeniyle en edepli, en sevecen, en adil, en seker insan olarak takilir.
kimilerinin derdi, burada bir bayanla bir sekilde tanisip sevismek gibi bir bilincalti saplantisiyla surekli kadinlar, eski sevgili, kiz tipi formatlarina kendini kaptirmis laf sokup tepki bekler, kimileri hakikaten siyasi gorusunu digerlerine empoze etmek icin buradadir.surekli siyaset politika dis siyaset uzerinde takili kalir.Kimilerinin derdi laf sokacak bir kac entry arayarak gununu bu entrylere adina "ayar" denilen aslinda laf sokma kulturu diyebilecegimiz bir baskasinin tepkilerini gerek ironi gerekse hakarete varan sozlerle asagilayarak keyif alir, kimileri sadece bilgi insanidir.
ders calisirken, yolda yururken, internet'te dolasirken kendisine ilginc gelen seyleri sozluge aktatir, kimileri sozlukte populer insanlara imrenir ve kendiside populer olmak icin ya en aksi adami oynar, yada o populer olan insanlara saldirarak bir sekilde nickinin insanlar uzerinde etkisinin olabilmesi icin ugras verir, adina bilgi yuvasi denilen bu platformda her nedendir bilinmez ama koca bir haftanin sonunda binlerce girilen entryler arasinda "en iyi" secilen tum entryler kesinlikle bilgiyle alakasi olmayan ya cok komik, ya bir siyasi gorus ya da taraf olunan akimla ilgili entrylerdir.Bunun tam aksininde "en kotu" denilen entryler sozluk genelindeki siyasi havanin tersine akan entrylerdir.
Yani aslinda sozluk insanlarinin bir yaziyi oylamaya goturen tek sebep ya gulmeleri, ya helal olsun demeleri ya da kizginliklarindan ibarettir.Ve aslinda iste bu sozluk insanlari dedigimiz guruh oyle zannedildigi kadar buyuk kocaman devasal bir akim ve insan toplulugu degildir.bu yaziyi okuyan kisi etrafina bakip "ya sen sozluk diye bisi var internet'te biliyor musun?" diye bir soru sorsa hemen hemen hepsi bilmeyecektir.kucuk ufak, fare yuvalari gibidir.Sadece farelerin izini yolunu bildigi yuvalar.ve aslinda sozluk, gercekten herkesin bi yerlerindeki bir eksikligi tamamlayan ve herkesin tepkilerini, inlemelerini, gulmelerini, aglamalarini, bagirmalarini ve aslinda bir insanin bir baska insan olabilme sanatinin yani sira sozluk bir cesit terapi yuvasidir.
insanlarin icerlerinde ki tum canavarligi, vahseti, duygusalligi, sapikligi yansitir.sozluk hepsini kabul eder.Bu ortam hep "bilgi" ortamidir denilir ama kimse bilgi iceren uzun satirlari okumaz.herkesin derdi biraz olsun sorunlarindan stressinden siyrilmaktir.ve iste o zaman baslar "ben" butonuna basma obsesyonu...
Daha cok kurumsal sirketlerde rastlanilan sirket calisaninin aylik, 3 aylik veya yillik duzeyde kendisine verilen hedefleri tutturmasi ve buna gore prim veya isten atilmama gibi oduller verilmesi.
bundan yillar once osmanli bankasinda en kotu % 10 uygulamasi vardi.yani her yil calisanlardan en kotu %10 u direk isten tazminatsiz atilirdi.fuck you kapitalizm demekten baska elimden bisi gelmez.
.bnenin onde gelenleridir.altindaki eleman diger birimlerle mail araciligi ile iletisim kurarken ''-baska yerlere mail atarken beni de cc ye koy'' diyen, akli sira mail atildigi zaman maili alan kisiye ''bak sana mail atan bu essegin yoneticisiyim ben'' mesajini verdigini dusunen ezik bunyelerdir.
Yazarlarin yurt disi seyahatlerinde gittikleri ulkeler ile o ulkeye ait notlaridir.ulke basliklarina yazılmamasinin nedeni ulkeler hakkinda yorumlarin toplanmis bir sekilde yayinlanmasidir.peki bunun nedeni nedir? Cunku hic kimse ornegin brunei basligina omru hayati boyunca bakmayacaktir.ama bu sekilde en azindan istemdisi fikir sahibi olacaktir.
(bkz: avustralya)
bilmem kac irkin yasadigi ulkedir.aksamlari ulkenin dusmek bilmeyen sicakligi nedeniyle herkesin disarida oldugu, mellbourne ve sidney sehirlerinin mutlaka gorulmesi gereken, aborjinleri gormek icin turlarin duzenlendigi sasiracak derecede turkun yasadigi ada ulkesidir.
Guzel kizla arkadas olursun sevgilisi olur sonra bir sekilde o hodukle kavga edersin.
guzel kizla cikarsin surekli etrafindaki rahatsiz edici bakislara dayanamaz ve kizin giyimine mudahale etmeye baslarsin kavga eder ayrilirsin,
guzel kizla ayni is yerinde calisirsin, ama kizin ''ben nasilsa guzelim bana is mi yok'' tribinden dolayi isi pek önemsememesi nedeniyle isle ilgili konularda kavga edersin.
kiz arkadasinin arkadasi sevgilinden daha guzelse eger mutlaka bir sekilde ayni ortamdayken seninle ilgilenmesi yuzunden sevgilinle kavga eder ayrilirsin.
guzel kiz hayati boyunca ilgiye alisik oldugu icin bulundugun ortamda senden ilgi gormeyince mutlaka sana yanasir seni ayartir, sonra gorevini tamamladiktan sonra senden hizla uzaklasarak seni g.t gibi birakir.
guzel kiz hep seni arkadas olarak goren beyin yapisina sahip kiz cesididir.
bahsedilen dağda pkk ile şerefiyle göğüs göğüse çarpışan asker veya rütbeliler değildir.Onlar kadar asil olmayan o kurumda masa başında yer alan daha büyük başlardır.
1960'larda baslayan demokrat parti'nin "yeter soz milletin" çıkışından sonra %52'yle iktidara geldiğinde başbakan adnan menderes'i asan zehirli, sistemin kanini ictikce ayakta kalan ve atatürk'ün arkasına ellerinde zehirli iğnelerle saklanan haşerelerdir.
Türkiye hic kurtulamadi bu boceklerden...
ihtilal üzerine ihtilaller.. sağ, sol, güney ve kuzey şeklinde basit yön kavramlarıyla ülkenin insanını önce ayırıştırıp sonra birbirine kırdıran...
Pkk denilen olguyu kendisini degerli kildigi ve milyar dolarlar havuzunda yuzdukleri icin yok etmeyen...
1978, 11 Mart - Bedrettin Cömert
1978, 24 Mart - Doğan Öz
1978, 17 Nisan - Hamit Fendoğlu
1978, 20 Ekim - Bedri Karafakioğlu
1978, 8 Aralık - Necdet Bulut
1979, 1 Şubat - Abdi ipekçi
1979, 7 Aralık - Cavit Orhan Tütengil
1980, 11 Nisan - Ümit Kaftancıoğlu
1980, 27 Mayıs - Gün Sazak
1980, 19 Temmuz - Nihat Erim
1980, 22 Temmuz - Kemal Türkler
1990, 31 Ocak - Muammer Aksoy
1990, 7 Mart - Çetin Emeç
1990, 4 Eylül - Turan Dursun
1990, 26 Eylül - Hiram Abas
1990, 6 Ekim - Bahriye Üçok
1993, 24 Ocak - Uğur Mumcu
1996, 9 Ocak - Özdemir Sabancı
1998 - Gonca Kuriş
1999, 21 Ekim - Ahmet Taner Kışlalı
2001, 24 Ocak - Gaffar Okkan
2002, 18 Aralık - Necip Hablemitoğlu
2006, 17 Mayıs - Mustafa Yücel Özbilgin
2007, 19 Ocak - Hrant Dink
listesini bizlere sunan....
Yuzyillardir yasatilan islami değerleri birilerini anımsatıyor diye 1997'den sonra yasaklar koyan.. ket vuran...
Halkın "islam"a bakış açısını hep nedendir bilinmez iranla karşılaştırıp durarak goz korkutan...
Ataturk'un nedendir bilinmez ama hep kendisi gibi düşündüğünü zanneden...
Halktan korkan, halkın cahil, bilmez görmez oldugunu zanneden..
Hoşuna gitmediği bir durumda oba altından "darbe"yi gösteren, gerektiğinde kanunlari bile kendi lehinde işleten...
Cumhuriyet miting'i denilen mitingde bile, bu ülkenin ortak paydası olan bayrağı bile aynı ülke insanına sallattıran...
sistemin icine iyice yerlesmiş, tüm damarlarının cevresinde olan, irticai faaliyetler diyerek kendisi gibi olmayanları sistemin icinden cımbızla cekip atmış böceklerdir.
En son yaşanan olaylara dair;
Birileri bugune kadar gelmiş sistemle halk tarafından seçilirken, %35 bizi temsil edemez çığırtkanlığı yapanlar...
Bugune kadar cumhurbaskanlığı seçimleri olağan şekilde yapılırken, hoşuna gitmeyen halk temsilcilerinin cumhurbaskanı secmesini engellemek icin yargıyı kullanan...
Bu meclis cumhurbaskanı secemez deyip, ardından karşı taraf "tamam o zaman halk seçsin" dediğinde "eee şey halkta seçemez deyip" o karanlık deliklerine kaçan insanlarda bu böceklerin nesilleridir.
şu günlerde "iyi eğlenceler", "iyi haftasonları" tadında insanların ağzında dolanan sorsan çoğunun hangi kandil olduğunu dahi bilmediği bir tür temenni
Doğuştan itibaren en iyi eğitimi veren, okullarda, kolejlerde okumak.Zeki olmaya ihtiyac duymamak, özel üniversitelerde istediğin bölümü okumak.Dışarda bakıldığında eğitimli zeki ve sosyal olan bir bireyin resmini görmek.
2- Aşkı satın almak
Doğuştan gelen tipin öneminin olmaması.Aşkı doyasıya yaşamak.Aşk için gereken tüm sürprizleri karşı cinse yaşatabilmek, potansiyel aşk yaşanılacak adam kokusunu vermek.Gerektiğinde aşkınla beraber arabanızla geziye çıkabilmek.Yaşadığın şehirin güzelliklerini gösterebilmek.istediğin aşkı yaşamak için mücadele etmeye bile gerek duymamak, sadece aşkı yaşamak için istediğin bireyi seçmek hepsi bu.Daha iyi anlamak için; (bkz: guzel kizlarin tipsiz erkeklerden hoslanmasi)
3- Sağlığı satın almak
Her ay düzenli check-up'lara girerek en ufak bir sağlık sorununda en iyi uzman doktorların sana yakın ilgi duymasıyla en kısa sürede atlatmak.kanser olsan bile "bugün git 2 ay sonra gel" olgusunu yaşamıyacağın için, erken teşhislerle yurtdışı operasyonlarıyla kanserin tedavisini satın almak.
4- Mutlu bir evliliği satın almak
Paranın ve geçim mücadelesinin olmadığı ortamda stresste minumum olacağından dolayı geriye kalan tüm zamanını eşine, çocuklarına ayırmak."Mutlu bir aile" olgusunu doya doya yaşamak sorunlar için ayıracağın zaman olmadığı için bu zamanını evin boyalarını değiştirmek, sıkıldığınız bir gecede eşinle boğaz manzaralı bir yerde yemek gibi aktivilerle kullanmak.
5-Saygıyı satın almak
Bulunduğun her ortamda, hatta örneğin; pahalı arabanla yolculuk yaptığın bir şehirlerarası yolda su almak için girdiğin bir bakkalın bile ellerini bağlayarak sana saygı göstermesi.Dış çevrende girdiğin her ortamda ilgi gösterilen adam olmak, yani herkese göre "adam" olmak.
Maddi güç, yani paranın gücü artık herşeyi satın alıyor.Sadece neyi yaşayacağını sen seçiyorsun.
Birincisi hep içimde uktedir, konuyla alakasız bir duruma değinip konumuza geçeceğim.
Buradaki her insanın (buna bende dahil) "yazar" sıfatı gibi hakedilmemiş, yetenek, beceri, zeka, araştırma, ifade ve iletişim gücü gibi bir çok özelliğe sahip olunmasıyla ortaya çıkabilecek bir durumla yakıştırılmasından rahatsızım."Yazarlık=klavye tuşlarını kullanıp cümle kurma yetisine sahip olarak saçmalak" değildir.Yazar kelimesini lüks bulduğumu ifade ederek konumuza geçiyorum.
Popstar kültürüyle dayatılan bir durumdur aslında bu, nedir bu? Tanınmak, popüler olmak içgüdüsünün ademoğlunda bıraktığı haz duygusudur.Kısa yoldan köşeyi dönmenin hayalini kurmakla eşdeğer duygudur.
Burası, yani görünmediğimiz bu yer, bir tiyatro sahnesi gibidir.Her nickin bıraktığı intiba farklıdır.Her nickin arkasında insan ikinci kişiliğini seçmekte özgürdür.Aldığı bir nicke rol verir, Bu rolü oynatır.Gerçeği birebir yansıtabilmek zordur.Buradaki herkes iyidir, hoştur, arkadaş canlısıdır, potansiyel dosttur.Hiç kimse kötü değildir.Rolleri çok iyi oynamak gereklidir.Bunun inandırıcılığı ise sizin hakkınızda fikir edilebilmesi için, nickaltı entryler önem taşır.Siz aslında "iyi", "zeki" ya da seçtiğiniz role yakın yorumlarla o ikinci kişiliği geliştirmeye çalışırsınız.
Hayatın anlamı sözlük oldukça, çevrenizde gelişen her şeyi anlamsızlaştırmaya başlarsınız."Yeni insan tanımak"tan haz almak, ikinci kişiliği sunarak ve onları etkileyerek haz almanın gereken bir parçasıdır.
Haykırışlarıda, sinirlenmeyide, mutluluğuda, "aşk"ıda, seks hedefiyle karı kız avınıda burada yaşamaya başlarsınız.Giderek bitersiniz, giderek erirsiniz, "uludagsozluk ctrl+enter" yapıp nick+şifreyi girdikten sonra ikinci yaşam boyutuna geçiş yapıyorsanız evet, problemlisiniz problem, sizsiniz...
Zirvelere gidiyoruz, tanışıyoruz, kaynaşıyoruz nidaları atmayalım birbirimizi kandırmanın hiç alemi yok, "zirve=potansiyel sevgili adaylarını bulma" mekanıdır.Böyle de kalacaktır.
Sözlük bilgi almak vermek veya bilgilenmek gibi bir misyonu kendi üzerinden atlamalı, "bilgi"ye ulaşmanın hiç bir yolu buraya uğramaz.Burası tespitlerle, kıvrak zekalarla üretilen eğlenceli harfler yuvasıdır.Bir misyonu yoktur.Bir amacı da..
Nickaltı entrylerdeki sevgi çiçeği kokan yazılar, sizi popüler yapmaz, yapsa bile bunlar işinize yaramaz.Geçiçi masturbasyondan öteye gitmez.
Dışarıda acımasız, gülmeye ve rollere müsade etmeyen bir hayat var.işte orası gerçeğin ta kendisi aşılması gereken yer orası, .ikmişim sözlüğünü, insan, erdemini kişiliğini kaybetmedikce insandır.Burası yaşam alanınız olmasın, girin harflerinizi kusun gülün ve çıkın. Bu kadar!
insan tanımak ihtiyaçtır evet, ama maskeli insanları tanımak size hep zarar verir.
Yarın yine tüm hızıyla bir gün daha başlıyor, bir haftanın başlangıcı.. Planlarınızı buradaki üç beş kuruşluk hevesler için harcamayın, plan kurma yetinizi yarın ve sonraki günler için kullanın ve lütfen artık bu saçmalığı ciddiye almayın.
Çocuk düşmanı kukuman teyzelerdir.Nefret ederim böyle tiplerden, sen hayatın boyunca sevgi görme, sonrada çocuk düşmanı ol çık karşıma pişmaniye saçlı bunak seniiii!
Bunlara karşı savunma mekanizması gelişmiş çocuklarımızı gözlerinden öpüyorum.
mesala;
anne : oglum..tesekkur ettin mi zuhal teyzene?
cocuk : tesekkurler zuhal teyze..
zuhal teyze : yuru git len!..baskasinin lafiyla..
cocuk: kes sesini!..
anne : a - a!! e bicim konusuyorsunuz ayol birbirinizle?..
zuhal teyze : bu iti bir daha getirme buraya..
cocuk : zuhal kaldirma beni ayaga !!..
Türklere özgü cep telefonunun kalite kriterleridir.
1- 1 hafta şarjı gitsin (Yani rutin bir şekilde şarj etme özürlüsüyüz)
2- Balkondan, mervidenlerden, yoldan, arabadan yere düştüğü zaman tekrar kullanılmaya başladığımızda sorun çıkarmaması.(Bu en önemli kalite kriteridir)
3- Menüsü kolay olsun.
4- Zil sesi yüksek çıksın(ki gülpembe melodisi çaldığında tüm dikkatleri üzerimize çekebilelim)
aslında normali "internetten ve bardan tanısılan kişiyle evlenilmez"dir.interneti bizlere uygun bir görünüş yaratsın diye sözlük şeklinde daralttım.
Evet sevgili dostlar sen ne biçim adamsın diyenler, kendisini potansiyel evlenilmesi gereken birey zannedenler höykürecektir.Ama olsun biz onları dikkate almıyoruz.
internet dünyasına dalan ve bu dünyada maalesef en mükemmel kadın/erkek arayışına giren ama sorsanız "Ne münasebet ben eğlenmek için geliyorum" savunmasını her daim bizlere yedirenlerden bahsediyorum.Birbirimize açık olalım internet dünyasına chat platformu olarak bakıp takılan erkek hemcislerimin genel amacı "karı kaldırmak"tır.Biraz daha açık olalım iyice acısın, yani aslında, potansiyel sevişmeye müsait hanımefendilerle birlikte olabilmek adına taklalar atmaktır.
Bir de dikkatinizi çektimi bilmiyorum... Burada yani buradan kastım genel anlamda insanların monitor arkadasında iletişimle haşır neşir olduğu ortamlarda herkes ama herkes inanılmaz iyidir, hoştur, arkadaş canlısıdır, efendidir, saygılıdır, insanı değerleri maksimum önem verir.Yani genel anlamda herkesin girmeye çalıştığı kalıptan bahsediyorum.Bir zorlama var bir başkası olma sanatının en güzel işlendiği bir mecra var.Dışarda beceriksiz küfürbaz adam burada bir anda bizlere romantik, sevecen, iyi niyetli arkadas canlısı olarak izlenim verebiliyor.
Hanımefendilere gelince (aman allahım çok kibarım bugun dur bakalım) onlar apayrı bir alem a dostlar, Ayşe örneğimizde olanlar mı dersiniz (bkz: eli klavyeye degince evrim geciren kizlar) Hakikaten dış yaşamında sönük, dikkat cekmeyen sevimsiz olan bir tip bu alemde prenses, minik, tatlı aman yirim yirim dediğiniz birisi bile olabiliyor.(Tehlikenin farkında mısınız?)
Evet, sonuc itibariyle kim ne yapmak istiyorsa yapıyor.Herkesin bir amacı var elbette herkeste potansiyel sevişmeye uygun beden aramıyor.Ama gizli istekleri ben dillendiriyorum hepsi bu.Yani sevgili dostlar hepimiz bir bataklıktayız çırpındıkça daha da çok batıyoruz.
Şimdi bir ayşe düşünün; bu ayşemiz, her gün örgülü saçlarıyla evinden sabah erkenden çıkan otobüsüne binen ve okuluna giden akşamda aynı şekilde evine gelen bir ayşemiz olsun.Bu ayşemize bir gün bile olsun, "-selam nbr? çok tatlısın" diye yanaşan bir erkek bireyi olmamış, aslında pekte dikkat çekmeyecek bir fiziki görüntüde olsun.Ayşemizin birgün evine bilgisayar gelir, ardından internetide bağlatır.ve olaylar gelişir..
Ayşe internet aleminde...
En başta öncelikle ayşemize bir msn gereklidir.Msn adresimizde elbette ki tatliperi23ist@hotmail.com olmalıdır(baştan sölim salladım, eklemeyin) msn'de takılırken ilk başta okuldan tanıdığı bir kaç kişi eklidir.ilk başta Ayşe, bu kişiler üzerinden pratik yapar ve klavye misyonunu tamamladıktan sonra, alemlere akar..
herhangi bir sohbet odasına girer alacağı nickler; superisi, prenses21, cadikiz, tatlicadi, sekertanesi, tadindanyenmez tarzı nicklerdir.
<cirkinkral24> selam seker kiz çok güzel nickin var..
<sekerkiz> öylemi hihihi teşekkür ederim
<cirkinkral24> eminim sende nickin kadar şekersindir
<sekerkiz> bilmem arkadaşlarım genelde öyle der
....
Ayşe inanamaz, kendisine dakikada 3 kişi selam vermekte, selam verenlerle konuştuğunda her 5 dakikada birisi msn adresin var mı demektedir.Ayşe bu durumdan içten içe inanılmaz bir keyif almakta ve yavaş yavaş kendisini ulaşılamaz kız zannetmeye başlar.(evet, bu aşamada yavaş yavaş ayşemizi kaybetmeye başlıyoruz)
3 ay sonra...
<masumdelikanli> selam prenses nbr?
<tatlıperi> uzaaaaaa
<masumdelikanli> anlamadım?
<tatlıperi> kes be defol
masum delikan has ignored.
Evet, ayşe artık internet misyonunu tamamlamış ve artık bir internet bağımlısı olmuştur.5 kişiyle sanal aşk yaşamış, birisiyle buluşmuş, ve çocuğun derdinin seks olduğunu anlayınca ayrılmış, ayşe artık yavaş yavaş ruhsal deprasyona girmiştir.
evet, bugün de hayattan gerçek kesitlerle sizlerle birlikte olduk.haftaya forward mailler de bile kız msn i arayan dallamalar'ın hayatlarından kesitler sunacağız.
1,5 sene sonra...
<carizmaboy> aahah ya sen ne sinir bişisin böyle
<angelgirl> ya bi siqtir git a.q
bayinizden ısrarla eli klavyeye değmemiş kız isteyin!!!
ilk çıktığın zamanlardı.çok net hatırlıyorum.inanılmaz bi alettin sen.hem şarjın uzun gidiyordu.hemde içinde süper oyunların vardı.elden ele dolaşırdın.imrenilerdi sana, besteleyicin bile vardı senin. girerdim melodi kodlarını, milletin ki zırr zırr diye öterken, sen gülpembe melodisiyle susturuverirdin etraftakileri...
çok fena alettin çook, o zamanlar karizmandan diğer telefonlar masaya konamazdı senin yanında.çekinirlerdi, onlar.. zaman geçti arkadan gelen o kokuşmuş, o kendini bilmez nesil, senden fazla özelliği olan o garip o polofonik dedikleri kulak tırmalayıcı muzik sesleri olan o fırlama telefonlar senden daha çok tutulur oldu.hiç bozmadın havanı, bi kere bile olsa dönüp bakmadın.ağırlığını hep korudun.olgunluğundan hiç taviz vermedin sen...
aradan zaman geçti seni sandığın içine attılar ama sen yinede ağırdın be 3310, yaşlı bunaklar seni mıncıklamaya başladı, yine sabrettin, sana takoz dediler, muhattab bile almadın onları...
ahhh be 3310, şimdi karizmayı bozan bir unsur olduğunu söylüyor bazı kendini bilmezler.sen yinede kırışan yüzün, o müthiş sabrınla hep hayranlığımı kazandın.emektarlığın, insanlara verdiğin hizmetle hep göz doldurdun.var sın sana karizmayı bozan desinler varsın seni yanında taşımaktan utansınlar.sen hep kalbimdeki o en derin yerde olacaksın.yerinde rahat uyu...