dikkate değer 3 sözlük arasında yobazlık ve dincilik konusunda uludağ sözlüğün itü sözlük ve ekşisözlüğe fark atmasıdır. büyük ihtimal yazarların iq ortalaması bakımından da uludağ sözlük en son sırada yer alarak diğer konudaki liderliğini dengeliyordur.
nobran ve baskıcı bir şekilde, insanlara şu selam alınmalı, şöyle giyinilmeli, şu şekilde davranılmalı diye sürekli dayatmalar da bulunmaları ve buları yapmayanlara da bin bir türlü hakaret etmeleri, hatta onların taleplerini yerine getirmemenin saygısızlık olduğu gibi saçma bir argümanla ağlaklık yapmalarıdır.
kusura bakmayın ama o çok kalkan sikinizi götünüze sokarlar ırak da, mısır da, suriye de, filistin de olduğu gibi böyle devam ederseniz.
koskoca tanrı olarak kendi yarattığın bir şeyle sidik yarışına giriyorsun. bu da yetmiyormuş gibi yarattığın bir çok başka varlığı bu sidik yarışına figüran yapıyorsun.
hatta bu da yetmiyor narsizminden dolayı bu figüran varlıkların sürekli tapınıp seni pohpohlamasını istiyorsun.
bu da yetmiyor bunu yapmayanlara sadist gibi sonsuza kadar işkence falan ediyorsun.
sonra da dalga geçer gibi ben en yüceyim, en bağışlayıcıyım en merhametliyim diye megolamanlık yapıyorsun.
ikinci dünya savaşından sonra skirmish diyebileceğimiz yerel savaşları saymazsak 70 yıllık uzun bir barış sürecinden sonra şahsen yaklaştığını düşündüğüm olay.
ideolojik ve dinsel zıtlıkların tavan yapması, ekonomilerin gelişmiş- gelişmekte olan- gelişmemiş dibe vurması, üretimin süreçlerinin durması sonucu emtiaların deli gibi düşmesi, dünyada bu 70 yıldır olmadığı kadar farklı yerel çatışmanın eş zamanlı olarak sürmesi, açıkcası bana böyle bir olayın başlaması için alt yapının oluşmaya başladığını gösteriyor.
özellikle 7 yıldır aralıksız bir kaç istisna ülke hariç ekonomik durgunluk çok tedirgin edici. çünkü ekonomik düzen sürekli üretmek ve tüketmek ister. eğer daha fazla üretemediğin bir noktaya gelirsen sistemi yıkıp yeniden inşaa etmek gerekir ki üretim-tüketim artış trendi sürsün. işte bu yeniden yıkıp yapma işi malesef dünya savaşları dediğimiz olayı yaratıyor.
toki tarafından yapılmış açıklamadır. eğer saray maliyeti açıklanırsa türkiye ekonomisi zarar görürmüş. demek ki sarayın maliyeti bizim bildiğimizden de çok ama çok daha fazla.
işlerine gelmeyen bir ölüm veya benzeri bir felaket oldumu kader derler sineye çekerler ama kullanabilecekleri ölümler felaketler oldu mu asla kader demezler hemen bir suçlu üretip ağlak ağlak mağdur edebiyatı yaparlar.
maden de ölene, askere gidip ölene vs vs hepsine kader derler olayı sineye çektirmeye çalışırlar. bu ülkenin askerdeki çocuğunun ölmesi kaderse, o zaman ıraktaki müslümanlar için de ağlamayacaksın, filistendekiler için de , myanmar ve somali dekiler için de. çünkü senin o sikik mantığına göre bunlar da kader.
ülkemizde sağlık hizmeti almak isteyen bir vatandaşın iki yolu vardır. birincisi zaten sgk sı vardır ve buna prim ödüyordur veyahut sgk veya benzeri bir sağlık güvencesi yoktur parasını cebinden ödüyordur. bu ülkede işi gücü veya sosyal güvencesi olmayan kişiler bile sağlık hizmeti alabilmek için para (prim) ödemek durumundayken, suriyeli mültecilerin hiçbir maddi katkıda bulunmadıkları halde pozitif ayrımla senin verginle oluşturulmuş ve işlemeye devam eden kurumlardan bedavaya faydalanması durumudur.
özetle senin paran ve sosyal güvencen yok ise hastalanınca sürünebilir hatta ölebilirsin, fakat suriyeli tedavi edilmelidir anlamına gelen sistemdir.
sürekli osmanlı yı öven ama osmanlı nın o sundan haberi olmayan kişilerin istisnalar hariç dahil olduğu gruptur.
osmanlı daki yer isimlerinin lazistan dan kürdistan a, teke den menteşeye, hüdavendigar dan ayintap a, kırkkilise den saruhan a saçma safan isimler olduğunu bile bilmeden isimleri değiştirelim diye coşarlar.
islamcıların Elazığ'ın ismini elaziz olarak değiştirme ile başladıkları ideolojik eylem. madem öyle cumhuriyet öncesi diğer şehirlerin osmanlı daki isimlerinebir bakalım ;
ganizantep - ayıntap
kırklareli - kırkkilise
rize - lazistan
manisa - saruhan
şanlıurfa - siverek
bursa - hüdavendigar
artvin - livane
ayonkarahisar - karahisar-ı sahib
samsun - canik
muğla - menteşe
balıkesir - karesi
evet bunlar osmanlı daki resmi isimleri bu şehirlerin daha birçok garip isim var. elazığ'ı sırf araplaştırmak için elaziz yaparken çok merak ediyorum bu şehirlerin de eski isimlerine dönelim diyecekler mi ? zira osmanlı daki şehir isimleri hiç ama hiçte sandığınız gibi çok anlamlı ya da islami falan değil.
senelerdir türkiye büyüyor diye anlatılan masalın gerçeğidir. Türkiye nin en büyük şirketlerinin bulunduğu borsada sermaye ortakları ve halka açıktaki yabancıların payı dikkate alındığında bu şirketlerin artık % 69 u yabancıların elinde.
Hatta daha iki hafta önce türkiye nin defter değeri olarak en büyük şirketi olan garanti bankası % 51 ispanyolların oldu ve hiç kimsenin dikkatini çekmedi.
Bu adamların payı ve transfer karları her geçen yıl artıyor ve bizim devlet defterine büyüme olarak geçiyor ama aslında türkiye deki halkın büyümesi ie şu şekilde; Asgari ücrete % 3+3 zam, memura % 4+4 zam , özel sektöre % 4-5 zam.
Yabancılar ve devlete iş yapanlar hariç asıl halk hatta ve hatta yerli patronlar her geçen yıl enflasyona biraz daha yeniliyor ama öyle demeyelim türkiyemiz büyüyor değil mi ?
Tarzından ve düşüncelerinden çok haz etmesem de bahçeli akp nin meydan okumasına cevap verip tunceli ye gitti ve sıkı ise orada söyle denilen sözlerin hepsini söyledi. Bir de bir rte vardı 2 yıl önce filistine gideceğim orada da bunları söyleyeceğim diyen ve şimdi bin odalık sarayında oturan. hadi bakalım tayyip yiyoyor ise sıra sende git bakalım.
23:63 Hayır, onların kalpleri bu hususta cehalet içindedir. Ayrıca onların bundan öte birtakım kötü işleri vardır ki, onlar bu işleri yapar dururlar.
22:46 Yeryüzünde dolaşmıyorlar mı ki olanları akledecek kalbleri, işitecek kulakları olsun. Gerçek şudur ki, gözler kör olmaz, fakat asıl göğüslerin içindeki kalpler kör olur.
6:25 Onlardan seni dinleyenler de var ve biz, dinledikleri sözleri anlamamaları için kalplerini perdeleriz, kulaklarını ağırlaştırırız da bütün delilleri görseler gene de inanmazlar onlara. Nihayet de yanına geldiler mi çekişmeye başlarlar seninle ve bunlar, ancak evvelce gelip geçenlere ait masallar derler.
Ve daha bir çok ayette sürekli akıl etme, düşünme, fark etme organı olarak kalp gösterilmiştir. Oysa kalp basit bir kan pompasıdır ve şuanda plastik kalp ile yaşayan binlerce insan vardır.
Oysaki, insanların karakterini, davranışlarını, düşüncelerini belirleyen ve karar verme, akıl etme, farketme gibi fonksiyonları olan organ beyindir ve kuranda bir kez bile beyin kelimesi geçmez.
henüz dini nikahı kıyılmadan azgın bir aygırın altına yatmış ve kızlığını kaybetmiş namussuz attır. Hatta bütün dişi atlar böyledir. Atlarla kalsa iyi dünyadaki tüm yavru sahibi dişi şempanzeler, dişi balinalar, dişi deniz ayıları kızlık zarlarını koruyamamış kevaşe namusuzlardır. Bu hayvanların katli vaciptir.
evrim sonucu atlar, filler, şempanzeler, deniz ayıları, balinalar ve benzeri bilumum memeli hayvanda bulunan kızlık zarının (hymen) sadece insana özgü bir şey olduğunu sanıp buna kutsal anlamlar yükleyen maldır.
Dünya genelinde devam eden hızlı yapısal değişimi kaldıramamalarıdır. Zira 2005 yılında din için önemsiz diyenlerin oluşturduğu grup olan "irreligous" tanımlı insanların yüzdesi % 27 ilen, 2012 de bu oran %36 ya çıkmıştır.
Özetle, inancım önemlidir diyenlerin 7 yılda % 9 luk düşüş göstermesi ( araştırma tarihi var olduğundan beri görülen en büyük düşüş ) semavi din mensuplarını gelecek ve varoluş kaygısına sokmuş gibi duruyor. Kaynak diyenler için buyurun ;
Şu sıralar yaşanmakta olan durum. Ellerinde bulundurdukları tek kent olan halep'ten de çekilerek tüm büyük şehirlerden silinmişler, orta büyüklükteki kent ve kasabalarda ise al-nusra ve islami cephe gruplarının içine dağılarak alt grup haline gelmişler. Rejim halep'i de alırsa 13 milyonluk nüfus kontrolüne girecek. Doğuda işid, kuzeyde ise işid-ypg hakimiyeti bulunmakta ve toplam 3 milyonluk nüfus bu iki grubun hakimiyetinde. islami cephe ve al-nusra da yaklaşık 2 milyonluk toplam nüfuslu farklı bölgelerde hakimiyet kurmuş durumda.
Öso ise sadece 1 milyonluk bir bölgeye sıkışmış. Hiçbir gücün hakim olmadığı ve halkında kendini savunduğu ( NDF , şii milisler, hıristiyan milisler vs vs ) bölgelerin nüfusu bile 1 milyonun üzerinde yani o gruplar bile toplamda öso dan daha büyük bir güç halinde.
iç savaş bitmeyecek belki ama öso nun bu savaştaki varlığı silinmiş gibi duruyor.