tiki kızların ve concon çocukların anneye duydukları sevgiyi ifade şekli. avrupa yakası nın selin i kayınvalidesine de hep bu laf eşliğinde saırılırdı. samimiyeti yoğun olsa da şekiliciliği fazla bir hitaptır.
türkçe si annem benim...
şimdi burada bin türlü neden sayılabilir bu duruma. ama zorunlu nedenleri bir yana bırakırsak - otobüsü kaçırmak, nezle olmak... - temel neden yanlış yerlerde bulunmaya mahkum olmakla ilgili. psikolojik çatışmaların en babalarını yaşatır bu durum size. gitsen berbat gitmesen yine berbat.az sonra bir makro ekonomi dersi başlayacaksa ve ben hala pijamalarımla nette dolanıp duruyorsam suçlu kim acep.zor durum velhasıl zorrr..
hande yener' in romeosunda geçen güzel niteleme. tüylerinin tüm ihtişamını sergilemiş bir tavuskuşu erkeği, yelelerini rüzgarda savurmuş bir aslan erkeği ya da gösterişli giymiş direkt göz bebeklerine bakan bir homo sapiens erkeği için rahatlıkla kullanırım bu ifadeyi *
sorun devlet üniversitesi olma sorunu değil. sorun uludağ üniversitesi görevlilerinin sorumsuzluğunun maksimum düzeyde olması. hala öğrencileri güdülecek koyun sürüsü olarak gören zihniyetin br yansısmasıdır bu kayıt rezaleti. yani bu okulda hiç mi plan programla yürtülmez işler . her zaman her konuda gelişigüzel ya da kaderin gösterdiği ok yönünde hareket etme alışkanlığı nereye kadar gidecektir. kayıt haftası bilgisayarın başına oturursunuz ve ders seçmeye çalışırken abuk sabuk mesajlarla karşılaşırsınız. okulu ararsınız ve size ikinci bir duyuruya kadar kayıtların durdurulduğunu söylerler. ( askeri darbe gibi geliyor kulağa ) o belirsiz tarihi beklersiniz. işiniz gücünüz yokmuş gibi uludağ ın kısır sayfasını her gün ziyaret edersiniz. bir hafta sonra bi yazı çıkar ekranda kayıtların aşamalı olarak yapılacağı yazar. tabii sabırla sizin fakültenin zamanının gelmesini beklersiniz. denilen saatte gidersiniz bi bakarsınız ki 4 saat sonraya ertelemişler malum işlemi. 4 saat sonra gidersiniz ee hadi zamanı geldi girelim dersiniz . yarım saat sizi fıtık ettikten sonra bi bakarsınız ki - yeni duyuru - kayıtlar yarına ertelenmiş. kızgınlığınıza gem vurup yarını beklersiniz. yarın gidersiniz bi bakarsınız ki bu sefer saat falan da yok sisteme de girilmiyor. hayır hiç mi düşünmezler bu adamlar yaz tatilindeler. kendi evlerinden bilgisayarcıklarından uzakta olma ihtimalleri var. her gün internet cafelerde süründüryor olabiliriz bu çocukları. ama bu ince düşünce yok işte bu okulda ( hayır millet evde olsa bile hepsinin 1024 lük adsl si olacak değil ya) velhasıl şu an hala kayıdını yaptıramamış bir arkadaşınız olarak içimden bu okula saydığım küfürleri düşünmenizi istyorum. hatta sizin de bana katılın hep beraber , dilimizi ve imegelemimizi hiç ama hiç kısıtlamadan, en yaratıcı küfürleri etmenizi diliyorum.