Bazıları çayı sıcak içer. Bazıları tam tersini ya da ılık içer. Ben ılık içerim babamsa sıcak. Bir akşam otururken babam çay istedi (hep de benden isterdi ak). "Şunun bi tadına bakıyım lan" diye düşündüm. Sağlam bir fırt çektim.. Ne yutabiliyorum ne de çıkarabiliyorum. Gözümden yaş geliyor, aklıma lavaboya koşmak bile gelmedi. Bir hafta sıcak birşey yiyemedim. Damağım su topladı amk.
Şuna bağlıycam; çaydanlıkta (kettle da olabilir) suyu sonuna kadar kaynatın. Halk arasında fokurdama olarak tabir ettiğimiz an dört parmak ucunuzla bir tutam şeker atın. Düşündüğünüz de bile bunun fiziksel olarak sonucunu tahmin ettiniz. Sıcaklık farkı nedeni ile suyun sıcaklığı düşer. Tahminim çayı ilk demleyip sıcak içen insanlar, çayın içine kaya tozu belki tuz bile denediler. Şeker en güzeli geldi sanırım.
Birçok sebebi olabilir bence gerçek sebebi budur..
Kırsal bölgeyi geliştirme amacı olduğunu düşünmüyorum. Tamamen ucuz arazi bulup kampüs dikme mantığı ile hareket ediliyor. Caanım zengin kardeşlerimiz dağ da bayır da telef oluyor. O kadar para ver istanbul'un varoşların da üni oku. Biz fakirlerin ve zekilerin hiçte sikin de olmayan durumdur aslında. Bir o kadar da gerçektir.
Şeker (extacy) kullanan kişiler bir kaç saati zirve de mutlu geçirir. Ama daha sonrasın da yemek yiyememek, aşırı mutsuzluk, mide ağrısı ve yorgunluk gibi katlanmak zorunda kalınan durumdur.
Maltepe içimi tok sigara.
Sabah yakıyorum küllüğe koyuyorum.
işe gidiyorum, akşam geliyorum devam ediyorum.
Maltepe! içimi tok sigara!
Sigara reklamı böyle olur.
Çocukluğumun hayal kahramanıdır. Annem bu deyimi kullandığın da zihnim de şunlar canlanıyordu.
Kaslı uzun boylu abi (hi-man e benziyordu), bokunu karıştırıp boncuk buluyor ve onu gökyüzüne doğru kaldırdığın da ışık saçıyordu. Öyle de bir hayalgücüm vardı aq. Bana göre böyle bir adamdı..
Diyarbakır da düzenlenmesini beklediğim spor faaliyetidir. insanlar günlük hayatlarında ki etkinlerini bu şekil de spora dökebilirler. Bu spor dalı dünyaya açılsa turnuvalar şampiyonalar düzenlense (en) birinci takım diyarbakırdan çıkar diye düşünüyorum. Yananın kaybedeceği bir spor dalı olacaktır.
Dün akşam mahalledeki berberin tutuklanması sonucu haberim oldu. Oç berber 10 yaşındaki çırağına (erkek) tecavüz etmiş. Tutuklandığı sıra da traş ettiği arkadaşın tepkisi; "son traşını bana yaptı" oldu. istanbul - kıraçta olan olayı yakın zaman da haberlerde görebilirsiniz.
Kalitesini içtiği sigaranın fiyatıyla belirleyen içicilerin bu duruma isyan etmeleri. Bu tiplerin yakında uyuşturucuya yönelmesi muhtemeldir. Tahminimce yakında karşılaşabileceğimiz cafe görüntüleri;
-masanın üstünde araba anahtarı,iphone, paket bonzai/taş/kokain/lsd vb.
isteyene her sigara paketi 10 tl den satılır. Msj atabilirsiniz...
Alkol hatta özellikle votka sever bir kişi olarak biz Türklerin yanlış bildiği yada bilmediği şeylerdir;
Eski eşimin Rus olması ve evlendikten sonra ilk aile yemeğinde karşılaştığım yemek maması; bildiğimiz yuvarlak yer sofrası fakat shot bardakları ile ortadan bölünmüştü.
Biz votkayı sek,meyve suyu yada enerji ile bodozlama içiyoruz. ilk shot doldu içmeden önce eski kayınvalidemin açıklaması;
- Votkadan shot aldıktan sonra dilini damağına değdirmeden ağır kokusu olan birşey koklamalısın. Biz gençken parkta içerdik her yudumdan sonra birbirimizin kafasını koklardık.
Shot atıp dediğini yaparak turşu kokladım. O gece 2 kişi 2 şişe Russian Standart içtik. Ne mide bulantısı ne de sabah baş ağrısı çektim. Yıllardır bu taktikle içiyorum artık Türklerinde içki içmeyi öğrenmesini yada ağızlarıyla içmesini istiyorum. Bu da Rusların votka içme tarzıdır.
Taşak muhabbetinden türeyip ciddi ciddi düşünmemi sağlayan plandır;
Telefon da geyik yaparken
- Kanka duygu noldu evlencektiniz? Nasıl evlencez olm saçmalama ak
+ Biz evlenemeyiz zaten en son hollandaya gider biz evlenirz ak
- He lan hem avrupa vatandaşı oluruz (bir ışık yanar!).
- hassss... Harbi lan gidelim konsolosluğa "biz gayiz burada buna saygı duyulmuyor. Evlenmek istiyoruz ama yasalar uygun değil" diyelim. Sonra oraya gider birer manita da yaparız hem herşey serbest ben 3 yılda uyuşturucudan ölürüm ak
+ Kanka ben bir araştırıyım oluru varsa gidelim sokarım burda yaşanmaz zaten.
Sonradan hatırladım; Soma işletme müdürünün kelime oyunu yapması.
- Yaşam odası var mıydı? Sorusuna:
+ Yaşam kaçış noktası var. Diyerek kendince kafa bulandırmaya çalışması. Israr edilmesi üzerine ;
Yaşam odası olarak belirlenen yerde yaşam kaçış noktası olduğunu ve aynı şey olduğunu söylüyor. Daha sonra diğer herif "yaşam odası olsa da faydası olmaz herhangi benzeri kaza da toprağın oraya ulaşımı engeller" diyor. Adama sorarlar madem bunu biliyorsunuz neden farklı seçenek aramıyorsunuz? Zaten Soma maden işletme müdürünün basın toplantısını internetten bulup izleyin (eğer izlemediyseniz) nasıl bir çaba içinde olduklarını anlarsınız. Bundan sonrasında olaylar şöyle gelişecek;
Yüzlerce insanımız içerde yandı ve naaşlarına dahi bulamayacaklar. Bir de diyo ki; "Müdahale ettik yangın başlangıcın da 300 küsür kişiyi kurtardık içerde 18 kişi var". Yalanınızı sikiyim! insanlar kül oldu içerde, devlet bütün basın organlarını elinde tutuyor ve bu insanların ailelerinin sesini kimse duyurmayacak. 5 yaşında ki çocuğa anlatsan inanmaz bunların söylediklerine ama milleti aptal yerine koyup "talihsiz bir kaza" süsü verip işlerine devam edecekler.
Bunlar insan değil bizi de kendileri gibi sanıyorlar.