türkiye cumhuriyeti vatandaşlarının 1 mayıs zamanı görmek istedikleri ve istemedikleri şeylerdir bir nevi beklentileridir.
yılın neredeyse her günü çalışan işçiler buldukları bu tatil gününü gayet de aileleriyle bir yerlerde oturup mangal, piknik yaparak falan geçirmek isteyebilirler. bu noktada sendikaların işçilere yaptıkları baskılar iyi niyetli olsa da bezdirici olabiliyor.
bugün, "tamam arkadaş anladık 1 mayısta sokaklardasınız, taksimdesiniz de neden bunun duyurusunu milletin evinin duvarında yapıyorsunuz?" ve benzeri onlarca yazı okudum. insanları 1 mayıs'a çağırmak için mallarına zarar vermek genelde olumsuz reklam yapıyor.
kutlamalar gerçekleşirken siyasi partilerin ön plana çıkmaması ya da ermeni soykırımı muhabbetlerinin falan geçmesi kutlayan kitle için pek birleştirici olmuyor. bayrama katılan işçiler arasında bu konularda farklı düşünen insanların olması çok doğal; kaldı ki onları kendi bayramlarında zor duruma düşürmemek adına bu tip tartışmalı konuları gündeme taşımanın da pek bir gerekliliği yok. onları dile getirmek için farklı mecralar, ortamlar kullanılabilir.
son olarak da bazı kesimler provoke ediyor diye dünya'nın bir çok yerinde kutlanan 1 mayıs'ı itin götüne sokmanın provoke eden kesime ne zarar verdiğini bir durup düşünmek lazım.
dün gece spartacus'ün sezon finalinden sonra sonra bugün kanser hastası kızın çaresizliğini görünce crassus ve erdoğan bayraktar gibilerinin bizi adım adım yönelttikleri zirvedir.
kanser hastası bir kızın durumuyla bir dizi finalini bir tutmuyorum tabi ama izleyen bilir dün yapımcıları yaşanmış bir acıyı çok sağlam hissettirerek tarif ettiler.
akp nin türklerin zaferlerinden intikam alması durumudur. türk ordusunun bu büyük zaferinin yıldönümünde ordunun başını müebbetle yargılamak; hem de bunu adı türk'ün en büyük destanlarından biri olan ergenekon davası adı altında yapmak, ergenekondan kurtuluş savaşına her türk zaferinden, her türkten intikam almak değil de nedir?
milliyetçi biri olarak üzülerek izlediğim görüntülerdir. 4:35'deki arkadaşın eli ve emep bayrağı yakarken polis gelince "1 dakka abi" diyen kafa ise güldürmüştür.
edit: saldıran tiplerin çoğunun çoluk çocuk olduğu terörist ne demek bilmezken "imralı basılsın apo piçi asılsın" sloganları attığı zaten videoda görülüyor, hatta öyle kötü gözüküyor ki bunlar yüzünden günümüzde pkk sempatizanları barış güvercini, milliyetçi kesim savaş isteyen faşistler diye anılabiliyor ama şu da bir gerçek ki burada saldıran insanlar günlük hayatlarında oturup siyasete kafa yoran ya da paso bu sorun nasıl düzelir diye düşünen tipler değil yani ideolojik bir temelleri yok; mahalleden birisi terörist dövmeye gidiyoruz diyor onlar da gidiyorlar, aynı şey sakaryalılar için olsa ona da böyle giderler. videoyu atmamdaki amaç üstüne düşünülüp tartışılmasıydı zaten videoda ne olduğu ortada olduğu için böyle açıklamalar yapmama gerek kalmaz diye düşündüm ama başlığa takılan mı dersin, "o bayrak tkp değil o bayrak" diye art arda entry girenler mi dersin millet rengini belli etmek için neler yapıyor. arada siz de marjinal grupların yaptığı yanlış şeyleri paylaşın da biraz objektif gözükün gerçi işiniz zor pkk sempatizanlarının eylemlerinde nerede bulacaksınız şiddeti hep barış hep kardeşlik...
demin can dündar'ın hazırladığı deniz gezmiş'i anlatan "delikanlım iyi bak yıldızlara" belgeselini izlerken bir kez daha gözlemlediğim gelenek. belgeselde deniz gezmiş'in ilkokul arkadaşı aydın çubukçu'nun anlattığına göre daha ilkokulda deniz gezmiş 7 bela çetesi adında bir grup kurup ailesi demokrat partiyi destekleyen çocukları dövmeye başlamış, 5. sınıfın sonundaki fotoğrafta sivas milletvekilinin oğlu olduğu için ön planda durup eliyle altı ok işareti yapmış.
burada, düşüncelerinin doğru olup olmamasından çok 10 yaşlarında bir çocuğun kafasına siyasi bir ideolojinin yerleştirilmesinin ne kadar tehlikeli olduğuna dikkat çekmek istiyorum. kendinizden ne kadar üstün görürseniz görün 10 yaşında hiçbir çocuk sizin 10 yaşındaki halinizden kat kat fazla düşünmüyordu, düşünmemeli de zaten; insanların düşünceleri yaşadıkları, gördükleri veya okudukları olaylardan oluşmalıdır aksi halde insanların duyguları ve düşünceleri çelişebilir buda ciddi psikolojik sorunlara sebep olur.
velhasıl 10 yaşındaki bir çocuğa siyasi bir düşüncenin empoze edilmesinin 10 yaşındaki bir çocuğa türban taktırılmasından farkı yoktur ikisi de ebeveynleri tarafından kutsal sayılan şeylerin çocukların geleceklerini şekillendirmesiyle sonuçlanır. zaten ebeveynlerini dünyadaki en akıllı, en iyi insanlar olarak gören çocukların bu düşüncelere yönelmeleri de çok zor olmasa gerek.
edit: entry'de geçen "insanların duyguları ve düşüncelerinin çelişmesi psikolojik sorunlara neden olabilir" ibaresi kendi düşüncemi mutlak kabul ettiğim izlenimi uyandırmış sanırım; o kısmı türkiye'nin ilk sosyoloğunun "türkçülüğün esasları" kitabında okumuştum yani sanıldığı gibi cehaletten kaynaklanan bir durum yoktur ortada. 10 yaşında çocukların militanlaşmasını savunan arkadaşlar da ailelerinin görüşlerinin üstüne bir şey koymak için farklı görüşleri de azıcık okursalar daha güzel eleştiri yapabilirler.
sözlük açıldığında "reklamsız görünüme geri dön" e tıklayacakken yeni tasarıma tıklama durumudur; zaman kaybıdır, sinir bozar çözüm olarak iki yazı arasındaki mesafe arttırılmalıdır.
ingilizcesinin yetmediği yerlerde paso ingiliz ingilizcesi ve amerikan ingilizcesi farkından yararlanmaya çalışır. ingilizce bilmiyor olabilir, bildiğini zannediyor olabilir ya da o an ingilizcesi yetersiz gelmiş olabilir ancak faruk eczanesinin yerini bilmeyen esnaftan farkı yoktur; bilmiyorum demez, diyemez. dün güzide üniversitelerimizden birinde akademisyenlik yapan biriyle toefl sorularına bakarken bu lafı rahat 5 kere duydum kendisinden ki toefl amerikalıların hazırladığı bir sınavdır.
