camdan uygun bir ücretin atılması karşılığında yapılabilecek eylem.
geçen ramazan idi. yunan arkadaşlarla taksim'den kafamız güzel yeni eve dönmüş, kanepelere kendimizi zar zor bırakabilmiştik ki, ramazan davulcusunun sesi kulaklarımızda çınlayı verdi. hayatlarında ilk kez sabahın bir saatinde davulcu gören yunanların dikkatini çekti tabi bu durum. hevesle cama koşuşup izlemeye koyuldukları sırada, arkadaş balkondan 20 milyonu fırlatıp, "bize oynak bir şeyler çal hele" diye seslenince, davulcu coşkuyla çiftetelli ile mini konserine başladı. fatih gibi bir semtte bunu yaşayıp, sağ olduğum için hala fazlasıyla şaşkın ve mutluyum doğrusu.
japonya'da sırf bir turpun -evet yanlış yazmadım- kaldırımda betonu delerek çıkması, medyanın yoğun ve uzun süren ilgisine neden oldu. bu olay uzunca bir süre bütün ülkenin gündemine oturduktan sonra, kimliği belirlenemeyen biri tarafından, kesilerek salataya malzeme edilen zavallı(!) turpumuzdan geri kalanları yaşatmak için, ülkenin en iyi laboratuvarı seferber edildi. bir yıldan fazla bir süre geçmesine rağmen, japon medyası hala bizdeki hastanede ecevit'i* bekleyen muhabir ordusu gibi klinikten (zaman zaman yayın akışını dahi keserek) canlı yayından bağlanıp, meşhur turp hakkındaki gelişmeleri kamuoyuna duyuruyorlar.
insanın bu tür şeyleri öğrenmesi, türkiye gibi bir ülkede yaşayan benim için yeterince kışkırtıcı sayılır. "bir turp kadar değerimiz yok mu lan" diye bağırası geliyor adamın.
güzel bir hatun görüldüğünde söylenebilecek yegane yakıştırmalardan biridir. ayrıca eski kuşaklar güzel kadınlara "seni hacı bekir mi yaladı" diye laf atarlarmış.
ismini, çeşnisinin kazanlarda pişen lokuma* katılmadan önce, fırında kavrulmasından alan lokum çeşididir. genellikle şekli klasik lokuma göre daha ufak ve küp biçiminde olup, pudra şekeri ile kaplanır.
