iş bu raddeye geldiyse, onca zaman kadar çok boş şeyler konuşulmuş demektir.karşı tarafın bu lafı demesi bile, konuşulacak bir şeyin olmamasına delalettir.ki bunu anlamayan gerizekalı msn kullanıcısı da, karşı tarafı " ee hadi konuşsana " diyip, bir nevi gaz vermeye çalışır.fakat karşı taraftan " ne konuşayım " cevabını yediği zaman, üstünden senelerce kalkamaz.
" ee hadi konuşsana " diyen birinin üzerinde yıllardır yaptığım bir istatisiğe göre, bu kişiler ile konuşulucak hiçbir şey yoktur.ne kültür ne sanat nede hayat.konuya bir yerden girmekten ziyade ve o sihirli, aptalca 3 kelimeyi kullanmayı bir kenara bırakıp, adam gibi bir şeylerden konu açsa, iş bu raddeye kadar büyümeyecek.
bu tip insanlar, msn de, belki de telefonda, karşı tarafın tıkandığını düşünürek bu ikazı yapma gereği duyarlar.aslında bilmiyorlar ki, konuşulacak bir şey olsa zaten kendileriyle konuşulur ?
bir sonraki seçimlerde yapılmasını, halkında güzellikle karşılayacağı eylemdir.tabii ki aralarında mızıkçılık yapanlar çıkacak ama onlar da yan köşede askercilik oynayabilirler.
günlük hayatta allah'a ihtiyacı olmayanların ve ihtiyacı olmadıklarını zannedenlerin, başları sıkışınca allah'ın adını ağızlarına alarak, allah'tan yüzsüzce yardım dilemeleridir.yani kısacası menfaatçiliktir.
taşlanan ve hakarete uğrayan bir yazarın yanında olmaktan ziyade, hiç onu araştırmadan, etmeden, yargısız infaz yaparak, o iyi insanı taşlayan insanların yanında bulunarak, bundan gaz alması ve iyi kalpli yazarı hunharca taşlamasındaki aldığı gazdır.aldığı bu gaz ona çok az yetecektir.çünkü o iyi kalpli yazar da elbet bilir ki, o gazın, alındığı yerden nasıl çıkartılmasını..
açtığı başlıklar ve girdiği entryler ile diğer yazarları kıskandıracak olan yazarlardır.o keskinlikten kimisi, kanlar içinde başlık açmaktadır ama yaralarına merhem olacak insanlar daha henüz entry girememiştir.
noel günü, türkiye ye göre yılbaşında, herhangi bir organizsyonda, bir çocuğa hediye vermemesi üzerine, çocuğun hazırlıklı gelip, cebindeki ufak bıçakla noel babayı yaralayıp, hediyeleri, güvenlik önlemlerini aşarak, alıp kaçmasıyla bitecek olaydır.
bazı sözlük yazarlarının her seferinde, bıkmadan yaptığı, kabak tadı veren fiildir.mesela ironi kelimesi.ironi'nin daha ne demek olduğunu bilmezken, ironi hakkında önce başlık açıp, sonra entry giren birinin sadece tek kelime üzerinden edebiyat yapmasıdır.
halk arasında fazla kullanılmayan veya bilinmeyen kelimler ile başlık açıp, entry giren yazarın yaptığı yazarlıktan, verdiği edebiyattan hayır gelmez.
bu aynı, bir seminerde veya konferans sırasında,konuşmacının, insanlar arasında çok kullanılmayan, belki de hiç bilinmeyen kelimeleri kullanarak, kendini, insanlara, bir bok biliyormuş gibi lanse etmesinden ibarettir.fakat yurdum insanı da ne yapsın.anlamış gibi devam edecek ve " he doğru diyo " aslında diyecek.
o yüzden tek kelime üzerinden edebiyat yapmak yanlıştır ve yetersizdir.böyle yapılan edebiyat da edebiyat değildir zaten.öğrendiği bir tek kelime ile ancak başlık açar ve entry girersin.
ya çalışmamıştır ya dinsizdir denilip geçecek kadar hafife alınmaması gereken bir konudur.din yazılısından sıfır, beden dersinden 5 alan, yine din yazılsından sıfır, matematiken 100 olan bir çocuk da mutlaka vardır.şimdi hem akıllı hem dinsiz yakıştırması biraz abes olur ama bu öyle oluyo.
fakat şöyle bir gerçek var ki; din yazılısından 100 alan bir çocuğun, matematik sınavından sıfır alması, arkadaşları tarafından aşağılanmasına sebep olur.ama bir başka çocuk din yazılısından sıfır alıp, matematikten 100 aldığı zaman, sınıfta ilah ilan edilir.*
arkadaşlık sitelerinde görebileceğimiz, zenginliğin sembolü haline gelmiş, gerçek zenginler de komple 100 dolarlar ile lastiklenmiş, fake zenginlerde ise sahte bir çakmağın eşliği ile dışı yüz dolar, içi de gözükmüyor diye 5ytl ler ile lastiklenmiş paradır.*
türkiye'deki bütün arkadaşlık sitelerine tıklanıldığında, karşınıza çıkan her 10 profilden, en az 6'sının, bu hadiseye tekabül ettiğini görecekseniz.şimdi şöyle bir istatistik yaparsam*, her 10 profilden 6'sının zengin çocuğu olduğunu düşünürsek, tabi neye göre kime göre zengin sorusu geliyor hemen aklımıza.eğer zenginlik, " rayban gözlük ", " bmw araba ", " dışı 100 dolar içi, 5ytl'liklerle lastiklenmiş para " ise tabii ki değil.ama maalesef insanlar, bu 3'lü komboyu görünce bir an koç'u, sabancıyı unutmaktadır.
şimdi her 10 profilden 6'sı zengin çocuğu ise, bunların babası da zengindir.e bu çocuğun babası olduğuna göre anası da vardır.e anası da halinden ve vaktinden memnundur.şimdi çok tanınmamış ufak bir sitede 5000 profil var diyelim.ki bugün en boktan arkadaşık sitesinde bile en az 10.000 profil var.10.000 profilin 6.000'i zenginse, 50.000 profilde bu rakkam 30.000 e çıkıyor.şimdi türkiye'de binlerce arkadaşlık sitesi var.biz en tanınan ve en bilineni ele alalım.
" yonja.com ".şu an tam 3,891,142 üyesi olan bir site.türkiye nüfusu ise yaklaşık 72 milyona tekabül ediyor.4 milyon kişinin yarısı zengin olsa bu sitede bu rakkam 2 milyon eder.2 milyon zenginden sadece biri, iki kişiye iş verse, bu rakkam 4 milyon eder.4 milyon kişinin bir aile ve bu aileninde en az iki kişiden oluştuğunu düşünürsek bu rakkam eder 8 milyon.
şimdi sonunu getiremiyorum ama bi hesaplar yapmıştım, karıştı.yani anlatmak istediğim kimsenin, gerçek kimliğinden sıyrılarak, sanal profil yaratıp, kendini olduğundan çok yükseklerde göstermesine hiç mi hiç gerek yok.
tüm dolmuş duraklarında ve özellikle beyoğlu'nda gerçekleşen bir olaydır.
"abi ömürden geçer mi ? " der demez " eşkante, ecvahante can enek ımmık " falan diye konuşmaya başlarlar.evet dolmuşçuların çoğu kürt'tür.madem türk müşteri biniyor ve sen türkün içinde kürtçe konuşuyorsun, o zaman sadece kürt arkadaşlarını al ve onları gezdir.ya da gerçek türklere devredin dolmuş hattını.madem türkçe bilmeyecek/bilemeyecek kadar kürtsün, o zaman nasıl anlaşacaksın dolmuşuna binen türklerle ? ya da dolmuşuna sadece kürtlerin binmesini mi hayal ediyorsun ?
bu ne terbiyesizlik ve küstahlıktır.nerden bilicem ben bu adam anneme, kız kardeşime kürçe küfretmeyecek ?
karşı tarafı etkileyeceği herhangi bir şey olmayan bir erkeğin,yani tipsiz, karaktersiz, işsiz, güçsüz, eğitimsiz birinin, ateistliği bir kız kaldırma taktiği olarak görmesidir.bu taktiğe de kanan kızın ben allah'ı kitabı var mıdır diye sormak isterdim.ama bu muhabbeti dinleyip, o çocukla takılan kızın allah ı kitabı yoktur ki ? *
tek kelime ile aptal bir yazardır.sorarım burdan inanmayanlara, cem uzan, hangi vaadini yerine getirmedi, ya da size daha önceden ne vaad etti de onları yerine getirmedi.sakın demeyin, imarbank, imarzede.onlar geride kaldı.ben bir cem uzan sempatizanı olarak cem uzanın vaadettiği bütün şeylere inanıyorum ve şunu anlamıyorum; bu kişi daha önce iktidara geçmediği halde, neden birileri ile kıyaslanıyor.bunca zaman götürenlere göz yuman insanlar nerde ? şimdi ona göz yuman insanlar cem uzan'dan mı korkuyor ?
yazar hiç mi düşünmüyor ?
cem uzan'ın neye ihtiyacı var ?
cem uzan'ın parası yok mu ?
bugün tayyip erdoğan'ın başbakanlığı ile sömürülen bir devlete göz yuman insanlar, nasıl olurda cem uzan'ı sevmezler ya da neden sevmezler ? bir gram da dahil olsa inanmıyorlar mı ?
türk milleti o kadar dengesiz bir millet ki, tayyip erdoğan ın başbakan olmasına eyvallah çekiyor, cumhurbaşkanı olmasına da yuhalıyor, mitinglere çıkıyor...
ne yapıyor bu türk milleti ? gelen sömürdü, giden sömürmedi mi ?
tayyip erdoğan ile cem uzan'ı kıyaslayan bir ülkenin içinde seçim yapmak da zordur, seçilmek de.
şimdi gelin şunu düşünelim.cem uzan adına binlerce vaad sıktınız ve onunla dalga geçtiniz..
cem uzan mazot'u bir ytl'ye indirirse, öss'yi kaldırırsa, işsize iş, diğer işsizlere de maaş bağlarsa ve bunun gibi birçok vaadi yerine getirirse, bu insanlar, bu türk milleti, o adamın suratına nasıl bakacak ?
hali hazırdayken beliretim.ben cem uzan'ın savunucusu, avukatı değilim.ben sevdiğim ve inandığım adamı savunurum.bu saaten sonra bu ülkeyi tek kurtacak kişi cem uzan'dır.
şeriat istemeyen siz !
tayyip erdoğan cumhurbaşkanı olmasın diyen siz !
tayyip olursa yallah
abdullah olursa eyvallah diyen siz !
ikisi bir arada olduğu zaman evin ve kızın kökten kaldırılmasının gerekeceği durumdur.zira bereketini kaybeden evde kız yaşayamaz.aynı zamanda bekaretini kaybeden kız da bereketli bi evin bereketini kaçırır.yani ikinizinde ağzına sıçayım.birisi bekaretini, birisi bereketi kaybeder.aslında ikisi de önemli şeyler.
bazı şeylerin önemini de, kaybettikten sonra anlıyorlar..*
editoryum : ne kadar da çok evin bereketini kaybeden ev sahibi, bekaretini kaybeden kız varmış.sen nelere kadirsin..
bir yazara yapılabilecek en terbiyesiz, bir yazarın da bir başka yazara yapabileceği en aşağılık eylemdir.zira, yaptığı çocuk muamelesi yanında kalmayıp, ilerleyen zamanlarda bir başkalarını çocukluk evresine geri gönderebilecek yazara yapılan muameledir.
çalıntı entry, yazarın, bir başka yazardan arak yaptığı entry'dir.kendi entry'sini bir başka sözlükten,bir başka sözlüğe kopyalaması hırsızlık değildir.ama hırsızlık bir kenara, en büyük karaktersizlik, yazarın, kendi entrylerine " çalıntı entry " muamelesi yapılmasıdır.
burdan da anlaşılıyor ki, 3harf sözlük kullanıcıları bu zamana kadar boş entry girmek ve gereksiz başlık açmaktan sıkılmış, yeni gelen yazar kişilere " hırsız muamelesi " yapmaktadırlar.bu kadar gereksiz işlerle uğraşan ve ideolojik düşünemeyen, bok atmaktan başka icraatları olmayan insanlar her yerde olduğunu bir kere daha göstermiştir.
çamur at izi kalsın fantazileri maalesef başka yazarlar üzerinden rant elde etme amacı ile kullanılmaktadır.yazarın emek verip, başka sözlüklerde, belki karınlara ağrıya ağrıya güldükleri entryleri burda, tanımadığı ve tanışmak istediği insanlarla paylaşması galiba büyük bir hatadır.bu hatanın içine düşen yazar, bunu en kısa zamanda anlamıştır.
çalıntı entry sıfatının ne kadar acımasız ne kadar gaddarca olduğunu, sadece, bu lafla sarsılan bilir.
işin en kötüsü, yani çalıntı entryden bile en kötü olan konu ise, diğer sözlüklerde başlıklara ve özentilere özenip, onları bir başka sözlüklerde bir başka kullanıcı adları ile sözlüklere aktarmalıdır.eğer hırsızlık soruyorsanız işte hırsızlık budur !
