Hepimiz zaman zaman hatta çoğu zaman küfrediyoruz. Küfürsüz hayat elbette çok zor ama özellikle kadınların, küfür etmesi azaltması gerekiyor. Olduracağız.
9 yıl önce adını duyduğum adamla 9 yıl sonra sevgili olup, onun için canımı bile vereceğimi hiç tahayyül etmemiştim. Tüm samimiyetim ve kalbimle; ölümü göze alırım.
28 yaşındayım, üniversiteden mezun olduktan 6 ay sonra iş aramaya başladım. Küçük ilçedeki bilinmeyen gazetelere elimde CV'le gittim, kapı kapı dolaşıp stajyer gazeteci olmak için hepsiyle konuştum, maaş bile istemedim; sonunda bi' gazetede iş buldum.
Evime otobüsle 30 dakika uzaktaydı, küçük bir ilçede, 38 yıllık yerel bir gazeteydi. Evden çıktıktan 1 saat sonra gazetedeydim. Her sabah 09.00'da ilk ben açıyor, her sabah iş arkadaşlarıma semaverden çay demliyor, iş çıkışı da bulaşıkları yıkıyor, gün içinde de ayak işleri, sekreterlik, fatura kesme, basılı gazete ve web gazetenin redaktörlüğünü yapıyordum, sayfa sekreteri grafik işini de kitlemek için çok uğraşmıştı ama mac kullanamadığım için grafik tasarım işine hiç girmedim çünkü ben haber üretmeyi, haber oluşturmayı, haberi yayımlamayı seviyordum. Dolu dolu 3 ay geçirdim. Ondan sonra birçok işte çalıştım ama o gazetedeki tadı alamadım.
Zorlu bir süreç ama bir şekilde geliriniz varsa, aile geçindirmek zorunda değilseniz çok da stres yapmayın. Bulunan her iş, hayırlı olmayabiliyor.
Ben ömrümde alkol, nargile içmedim sadece sigara içiyordum o da stresten.
Şunu telkin ettim kendime; bu sigarayı içsen de içmesen de sorunlar çözülmeyecek ama sigarayı içersen, para verip sağlığından olacaksın. Bunu ister misin ?
Her zaman kendime bunu söylerim, etkisini görüyorum.
Düzgün bir diksiyonum olduğu hâlde ben de ara sıra kekeliyorum. Eskiden, günde 70 sayfa kitap okurdum, şimdi ise 10 sayfa okurken sıkılıyorum. Kahretsin.
Benim arkadaşlığımdır. Bu yüzden bana yanlış yaptıklarında hemen silerim çünkü çıkarım yoktur. Arkadaşsız kalma korkum da yok çünkü tek başıma, kendime yetiyorum.
Pişman olurlar, yazarlar ama son pişmanlık neye yarar; bana, yanlış yapmayacaklardı.
Bende de vardı; bakireyim diye istenmediğimi sanıyordum sonra erkeklerin takılmak için bakire istemediklerini, aslında afedersiniz en geniş erkeğin bile içten içe bakireyi istediğini öğrenince evlenememe korkum geçti gitti.
Rabb'im, hakkımızda hayırlısını nasip etsin.
Dipnot: 28'inci yaştan ve hayat deneyimlerimden bildiriyorum; bekaret takıntısı, hayat kurtarır.
Bipolar bir çocukluk arkadaşım vardı, bir gün kızın evine gittim, mutfakta nugget kızartıyordum bize sonra birden masadaki koyu kahverengi şişeli hapları gördüm. Bunlar nedir ?, dedim; "kanka ben bipolarım bu da benim haplar. Her gün 4 tane farklı ilaç içiyorum" dedi.
Şok oldum ama 15 yıldır tanıyorum diye arkadaşlığımızı bitirmek istemedim hep alttan aldım ama sonra namusum hakkında ileri geri konuşunca dayanamadım, arkadaşlığımı bitirdim.
Bipolarların taşkınlık dönemi varmış bu dönemde kendilerini kaybedebilirlermiş sanırım namusum hakkında hadsizlik yaptığı dönem de taşkınlık dönemiydi. Hepimizin mental sorunları oldu, ben de mental olarak yıllarca zor zamanlar geçirdim ama kimsenin namusu hakkında hadsizlik yapmadım sadece kendime yüklendim.
O kızla 1.5 yıl önce arkadaşlığımı bitirdim. Benden uzak olup, tedavi olsun. Uğraşamam.
Geçen yıl bu zamanlarda internetten bir adamla tanışmıştım, Donanmada astsubaydı. Buluştuk ama gözleri hep dünya ticaret bankası'nın lakabı olan yerdeydi.
ilk buluşmada daha bakireyim, demiştim. Normalde asla demem ama gözleri hep orada olunca demek istemiştim. Adam da ciddi ilişki düşünmediğini, benimle de olamayacağını söylemişti.
O gün bugündür ilk buluşmada daha bu gerçeği söyler, erkeklerin niyetini anlarım.
Şu an burnumda siyah nokta bandı var, süresi doldu, az sonra çıkaracağım. 28 yaşından sonra bunu kullanmaya başladım ama bandı çıkardığımda bantta hiçbir şey yok, ben mi beceremedim dedim, yapay zekaya sordum; burnumda siyah nokta yokmuş.
Haftada 2 kez yüzüme kil maskesi yapıyorum. Şükür ki; zamanında fontoden, kapatıcı, kontür cart curt sürmediğim için yüzümde kusur yok. Kaybedilen ışık, cilt bakımıyla geri kazanılmaya başlanır değil mi.
Saçlarım uzundu, gelecek kaygım yoktu, daha umursamızdım, daha kadınsı giyinirdim... 2019'dan sonra bende mental çöküş başladı; eskisi gibi giyinmemeye başladım, saçlarımı hep kısacık kestirdim, boyadım, boyattım... ışığımı kaybetmişim de haberim olmamış. Kaybettiğim O ışığı geri kazanmak istiyorum sözlük.
Kadınlar, erkek düşmanı değiller ama öyle lanse ederler kendilerini.
En feminist kadın bile kendi cinsinin düşmanıdır. Yakışıklı bir erkek çıkıp, "benimle evlen, evimin kadını ol" dese; ortada feminizm kalmaz.
9 yıl oldu ama şu anki noktada uludağ sözlük ortamına yabancıyım çünkü benim hatırladığım yazarlar ya silik oldu ya bıraktı ya nick değiştirdi zaten kimseyle samimiyetim olmamıştı hani sosyal medya hesaplarını ve numaralarını bile bilmem.
Ben abridge, eskilerden samimiyetim olan kadın/erkek yazarlar varsa mesaj atabilir.