"Aşk biraz palavradır
Biraz da aşna, aşna fişna
Biraz da yalandandır
Sevmek birisini ömür boyu
Platonik olma, değmez ona, yazık sana
Aslında hepsi yalan, yalan dolan, herşey yalan
Aşk sevmek değil yalan, yalan dolan her şey, yalan, yalan dolan
Aşk sevmek değil yalan, yalan dolan her şey, yalan, yalan dolan " demiştir MaNga yalan adlı parçasında.belli ki bu sözlerin sahibi de çoğumuz gibi birlikte kurulup yaşatılan hayallerin,verilen sözlerin sonunda Brütüs sülalesinin günümüzdeki temsilcilerinden biri tarafından hançerlenmiştir.
hayatımıza bütün tekdüzeliğiyle devam ederken içimizdeki o kör karanlıkları hatırlatır bize bu parça.hatırlamak istemediklerimizi hatırlatır.Dinginleşiriz mazlum bir insan oluruz bu parçayı dinleyince.son bölümdeki keman ve gitar soloları ise damarlarımızı parçalayarak geçer içimizden.kendimize gelmek için biraz zamana ihtiyacımız vardır bu parçadan sonra.
olayı uzatmaya gerek yok bence.uefa'nın resmi sitesine girin ve galatasarayı tıklayın.uefa club competition diye bir bölümde galatasarayın 2 kupası gözükür.(GS bu kupaları alırken birtek maç bile kaybetmemiştir.)diğer kulüplerimizin sayfaları ise ciddiye bile alınmamıştır.o kadar kolay bir olay olsa diğer kulüplerimizin sayfalarında da kupa görürdük ama malesef.avrupada kupa kazanmak için önce takım olmanız gerekir.üstünden 6 yıl geçmiştir bu yüzden galatasaraylılar kupalarıyla övündüklerinde diğer taraftarlar yeter artık 6 yıl oldu derler.evet 6 yıl geçti ama avrupada kupa kazanmak(önce arsenali sonra real madridi devirerek) ülkemizde hala hayaldir değil mi?
Binbir türlüsü vardır.Her hali ayrı bir kanatır.Ne kadar değersiz olduğunu düşünürsün onun gözünde.O ne kadar çok yer ettiyse hayatında o kadar çok kanarsın.Anlayamazsın, birden tokat gibi gelir.Gururuna dokunur,yediremezsin hele bir de işin içinde ihanet varsa ondan geriye kalan herşeyden kurtulmaya çalışırsın.Hadi onun sana aldığı eşyaları gidip dilenci çocuklara verirsin(onlar bu abi heralde kafayı yemiş der gibi bakarken gözlerine).Sonra onun sana aldığı t-shirt ü dilenci çocuğun üstünde görünce o çocuğu da görmemek için yolunu değiştirirsin.Hadi onun fotoğraflarını, video-ses kayıtlarını yırtarsın,yakarsın,atarsın,silersin.Kurtuldum sanırsın ama başkalarına ait ama sizin de sarmaş dolaş gülümseyerek yer aldığınız fotoğraflar,dansettiğiniz düğün cdleri vardır.Sen ne kadar kaçarsan kaç onlar ne yapar eder yine karşına çıkar.Hayatına devam etmeye çalışırsın.Onun olabileceği yerlerden uzak durursun.Ama lanet bırakmaz yakanı.Caddede yürürken karşıdan yeni sevgilisiyle elele geldiğini görürsün,ruhun bedeninden çekilir,omuzların düşer,yolunu değiştirirsin,bir sigara yakarsın.(Ona olan dugularından mı?Ne duygusu,genç yaşımda katil olmak istemiyorum diye)O da geçer,sonra kalabalıkta karşıdan geldiğini farketmezsin,küt diye burun buruna gelirsiniz(sevgilisiyle elele)Yüzünü buruşturup bir refleks hareketiyle burnundan soluyarak uzaklaşırsın oradan.Sonra utanmadan sana doğumgününde mesaj atar.(Dünyanın tüm güzelliklerini hakeden tertemiz kalbinle iyi ki doğdun diye).(Bunun türkçesi iyi ki doğdun yoksa ben hangi safı bulup da böyle uyutacaktımdır.)Bir anda haznendeki bütün küfürler geçer aklından.Ama bana yakışmaz dersin.Yüreğinin üstünde bir yumuruktur artık.Hayatının sonuna kadar unutamayacağın bir kara leke.Sen sildikçe o köklerinden yine dirilir.Doğup büyüdüğün yer artık sana dar olmuştur,uzaklara gideceğin günü beklersin sabırla,belki de kurtuluşun oradadır...