bir arkadaşım var. 5 yıl flörtün sonunda 6 aydır evli.geçen görüşmek istedi.biraz dertleştik. karısı şöyle bir laf etmiş çok ağırına gitmiş;

-ya anan seni keşke karı doğursaymış. evdeki karı işlerini elleme,çık şu mutfaktan erkek ol.

siz siz olun bir erkeği erkekliği üzerinden vurmayın. arkadaşımın tek yaptığı eşi çalıştığı için ev işlerine ortak olmak. fakat bu cümle sonunda kendisine çok koymuş.

ben 3 çocukla gezerken suriyeli sanıyorlar allahtan oğlan 15 yaşında da onu kardeşim diye yediriyorum ordan yırtıyoruz.

ayrıca (bkz: evlenin evlenin bok var)

20 yil gosteriyor ki hic de yardim edilmesi veya cahillikten kurtarilmasi gereken bir kitle degil, ciddi ciddi insanlara iftira sikip buna gulebilen, zerre iyi niyetli olmayan, iyi niyetliye enayi gozuyle bakan, altta kalanin cani ciksin ilkesiyle calisan ahlaksiz suru. 750 milyona diyanet ile acrupa gezisi yapiyorlar. tek bir tanesi de ne yapiyorsunuz amk demedi. salakligindan olecekler.

Dizide (Yardımcı Oyuncu) adam, bedelli askerlik parasını ödeyebilmek için her gün sabahtan akşama -yine bir asker dizisinde- figüranlık yapıyor. Ülkemizin hali aslında böyle. Bir şeyi tam olarak bilmek yetmiyor. illaki her şeyden az biraz anlamalı, ucundan kıyısından kavramalı, bilmesekte yalan dolan iki çok bilmiş laf sallamalı; ki göze girip kalkınmalı. Adres sorulan adam bilmediği halde tarif yapıyor, gerisi nerede kalsın? Ekonomist olduğunu iddia eden sucukçu muhasebecisinin yönettiği, canım ülkem benim: Senin değerini bilemedik, affet!

Birkaç gün önce gördüğüm korkunç rüyama göre evimizin arkasında bir yılan görüyorum. Sonra ona ters bir hareketim olmuş niyeyse bu kısım bende yok. Sonra bu yılan karısı bizim bahçede doğum yapıyor. Evet yumurtlamıyor doğuruyor. Siyah beyaz yılan doğuruyor. Sonra yanında insanlar var ben camdan bakıyorum. Yılanın aklına benim ona davranışım geliyor(ben bu bilgiyi nasıl biliyorum bilmiyorum) bana doğru sıçrıyor. Ben de ödüm kopup uyanıyorum.

Ameliyathanede hastayı uyutacakken sorumlum acil bir toplantı istiyormuş hastayı daha uyutmadığımdan gelemeyeceğimi söylediğimde hastaya seslenip ( hasta sorumlunun çok yakın bir akrabasıymış) izin istiyor ve toplantıya başloyoruz. Sorumlunun odasındaki ekrandan hastamı izliyorum hasta ameliyathane sedyesinde yatıyor ama sedyenin yanlarında destek olmadığı için kıpırdamaya çalışırken düşüyor. Koşa koşa ameliyathaneye gidiyoruz. Hasta yerde kafası kopuk bir şekilde yatıyor yine de sorumlum hastayı hemen maskeliyor ama maske küçük olduğundan hastanın ağzına giriyor büyük maske uzatmama rağmen kabul etmiyor. Birkaç dakika sonra hastanın kafasını ellerime bırakıp "Evet tıpta buna çürük kafa diyoruz arkadaşlar." Diyor.
(bkz: Trende uyumamaya yemin ettim yoksa tıpa kendimce katkılar yapmaya devam edeceğim galiba)
Ayrıca kopuk kafayı maskelemek çok doğru bir davranışmış gibi maskeyi beğenmeyip sorumluma kızıyorum rüyam boyunca :).

cok konusmak, gozune kestirdigi kizi saga sola anlatmak, surekli dert yakinmak, surekli maddiyattan bahsetmek, footbol taraftarligi, tembellik, nereye gidip gitmeyecegini kimle oturup kalkacagini bilmemek vs vs.

hoş olmayan bir cümle. mesela bunu söyleyen kişinin ibrahim tatlıses, ferdi tayfur dinlemesine saygı duyuyorsak o da bizim pink floyd, queen dinlememize saygı duymalıdır. ayrıca bir şarkıcının/ grubun diğerinden daha iyi olduğunu iddia etmek bu iddianın doğru olduğu anlamına gelmez. olmamış.

Recep’in galaksideki en iyi pizza olduğunu iddia ettiği pizzadır. Canım çekti.

Bazı geceler aniden gelen histir.
Şimdi uykum geldi, uyuyacağım. Sabah kahvaltı sonra iş-güç ve akşam eve gelip yine uyku.
Bu nasıl yaşam?