şöyle şehirden çook uzaklara doğru pedal çevirmek

entry12 galeri4
    1.
  1. sizin hiç mutsuz anlarınız oldu mu ? uzaklaşmak istediğiniz, kaçmak istediğiniz şeyler ? ya da tek bir şeyi düşünmeyi dilediğiniz anlar, ya da hiçbir şey düşünmemeyi?

    olmuştur... benim de oldu...

    şehirlerde hep dağlar vardır, dağa doğru çıkan bir yol vardır. nedendir bilmem.
    binsek bisikletimize, çevirsek pedalları. sadece düşünerek, bazen hiç düşünmeyerek. bazen sadece şarkı mırıldanarak.

    yolun herhangi bir yerinde bir çam ağacı vardır mesela. onun dibine bir kozalak düşmüş olmalı. alıp elimize baksak dakikalarca. hissizce... belki de hisleri doruğa çıkartarak.

    ay gösterir kendini bazen. güneş henüz batmamıştır. ay ne güzel gözükür. güneş güzel batar. hiç izlediniz mi?

    asfaltı delen bir çiçek gördünüz mü hiç ? ya da hava kararmaya başlayınca cır cır böceklerinin sesine yakalandınız mı? köpekler hava kararınca niye sürekli havlarlar? şimdi bunu düşünelim. ya da hiç bir şey düşünmeden pedalları çevirmeye devam edelim. ama bir kaç pedal sonra bulur yine düşünceler bizi nasıl olsa.

    pedalları çevirdikçe, kalbime dolanan bir şey var...

    sizin kalbinize hiç bir şey dolandı mı? sardı mı onu çepeçevre ? benim dolandı.

    şöyle şehirden uzağa doğru... çevirirken pedalları... çok oldu...
    5 ...
  2. 2.
  3. bazen yolda insanlara rastlarsınız. gariptir. dikkatli dikkatli bakarlar size. belki de ne düşündüğünüzü çözmeye çalışırlar.

    düşünceler çözülmez ama hiç bir zaman. bu yüzden o bakışlar anlamsız kalır.

    hiç pedalları geriye doğru çevirdiğinizde bir şeyleri geriye döndürebileceğinizi düşündünüz mü? ya da hızlı hızlı çevirince kavuşmak istediğiniz şeye kavuşabileceğinizi...

    bisiklet bir zaman makinası olsaydı keşke...

    değil... o zaman pedalları sabırlı çevirmekte fayda var. şöyle şehirden çoooook uzaklara doğru.
    0 ...
  4. 3.
  5. arada kenara çekersiniz bisikletinizi. ya da beraber çekersiniz. yalnız değilsinizdir belki.

    mutlu bir sabah...

    güzel bir şiir okumalı öyleyse. rilke' den belki. panter şiiri olabilir mesela. 'o daimi parmaklıklardan öyle bir baktı ki' diye başlar o şiir. tam da sizin durumunuza uygun.

    parmaklıklardan sıkılmışsınız. ya da beraber sıkılmışsınız. kim bilir? parmaklıkları istemiyorsunuz artık hayatınızda. parmaklarınız parmaklıklara değil başka şeylere dokunmalı.

    belki gidona, belki başka bir ele, belki bir çiçeğe. hani şöyle bir defter arasında kurutabileceğiniz cinsten.

    çooook uzaklara pedal çevirmek gerek. dinginliğe. o büyüye. kavuşmaya. özleme...
    2 ...
  6. 4.
  7. tepelere,daglara dogru cevırmek pedalları.kan ter ıcınde kalmak yokuslar boyu pedal cevırmek zor cunku.sonra en yuksek,en huzurlu saclarının bulutlara degdıgı yerden asagıya dogru ısıklara,ınsanlara dogru kendını bırakmak.yuzune carpan ruzgarla ozgurlugu hıssetmek...sonrası yıne bosluk.
    5 ...
  8. 5.
  9. bugün eşinizle pedallayacaksınız. uzaklara... yeni bir kask almışsınız eşinize. o kask ancak ona yakışır bu kadar. dünyada gördüğünüz en güzel kask olmalı. dünyanın en güzel kadınına ait.

    belki şöyle hafif inişli çıkışlı ve virajlı bir yol tercih edeceksiniz. akdeniz sahilleri evet. oralarda öyle yollar vardır... bir taraf uçsuz bucaksız yer yer mavi yer yer turkuaz deniz. diğer taraf maki ve çam ormanlarıyla kaplı toros dağları. çipuralar için iyi bir sabah değil çünkü oltanız yanınızda. ama henüz pedallamaya devam...

    yol kenarlarında zakkum ağaçları var. en güzellerinden. pembesinden beyazından...

    yağmur yağmaya başladı. http://rainfor.me/ bu mevsimde bu sağnak şaşılacak şey doğrusu. v-frenlerin tutuşu düşecek. yol kenarına çekmeli.

    ordan martıları görebiliyorsunuz. yağmuru görünce kumsalda pineklemeye başladılar. eşiniz bir kitap çıkarttı çantasından. sanırım size okuyacak. martı jonathan livingston kitabın ismi. hoş ve kısa bir hikaye... üstelik dünyanın en güzel sesine sahip kadın okuyacak onu size.
    tek bir satır kaçırmak istemiyorsunuz ama kadınınızın gözlerine dalıp gidiyorsunuz arada. allah ım nasıl da yaşarmış gibi okuyor. ona hemen orada adını koymadan, sebepsizce, direnmeden bir kez daha aşık oluyorsunuz. tekrar tekrar...
    rüzgar saçlarını nasıl bu kadar güzel savuruyor? bilmiyorsunuz... cevap verememek, bilmemek hoşunuza gidiyor. belli belirsiz gülümsüyorsunuz.
    kaçmaz ki... neye gülüyorsun öyle diye soruyor size. ben olsam konuşmadan öylece sarılırdım. dakikalarca, hiç konuşmadan, sımsıkı.

    güzel bir sabah...
    1 ...
  10. 6.
  11. 7.
  12. 8.
  13. 9.
  14. halamın kızının beyinin önde gelen hobilerinden biri. kimbilir ne stres atıyor adam, takdir ediyorum.
    1 ...
  15. 10.
  16. 11.
  17. inşallah bu akşamda olacağı gibi her perşembe yaptığımız pedal çevirme hareketi.

    şehir yakamızı bırakmasa da biz pedallamaya devam ediyoruz. haftanın sıkıntısını , stresini bu sayede üzerimizden atıyoruz.
    (bkz: pab)
    2 ...
  18. 12.
  19. bir deneyin. bir şehirden bir şehire bisikletle gitmeyi. kaç gün sürecek bilemem ama hayatınızda asla unutmayacağınız harika bir anı olacağını ve çok keyif alacağınızın teminatını verebilirim.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük